Çelikkol; “Beylikdüzü'nü Yağmalayanlara Aman Vermeyeceğim!”

Mesleğim avukatlık, geçimimi bu görevi yaparak kazanıyorum. Beylikdüzü’nde ikamet etmekteyim. İlçede yaşanan olumsuz gelişmeler karşısında hem vatandaş, hem siyasi,  hem de mesleki kimliğimle görevimi yaptım ve her şey den önemlisi vicdani sorumluluğumu yerine getirdim, getirmeye de devam edeceğim.”dedi.

Basın Bülteni;

BEYLİKDÜZÜ; Beylikdüzü, tarihsel kimlikleri olan, Cumhuriyet öncesi bahçe anlamına gelen adı “Garden”dır. Cumhuriyet sonrasın da ise kavak ağaçlarının çok ve sık olması nedeni ile adı Kavaklı olarak değiştirilmiştir. Önceleri Çatalca ilçesine,1988 yılında Büyükçekmece’nin ilçe olması ile buraya bağlanmıştır. Sonra hizmetlerini Gürpınar’dan almış, 01.12.1993 tarihinde ise İçişleri Bakanlığı’nın 93/42.466 sayılı kararı ile tekrar Büyükçekmece’ye bağlı belde yapılmıştır. Yine bu kararla belde belediyesi olmuştur. 22.03.2008’de ise çıkarılan kanunla Beylikdüzü, Yakuplu ve Gürpınar’ın birleştirilmesi ile Beylikdüzü olarak ilçe statüsüne kavuşmuştur. 

Beylikdüzü, tarihsel kimliğinin yanında, daha çok son yirmi beş yıl içinde kooperatifler marifeti ile her geçen gün daha da artarak, ortaya yakın gelir grubunun, konut edinerek burada yaşamak için iç göçün yoğun yaşandığı bir ilçedir. Planlı bir kent olarak tasarlanan bölgenin bugün geldiği nokta, imar oyunları ile giderek betonlaşan, yeşil alanların rant uğruna adeta yağmalandığı, kişi başına düşen yeşil alanın giderek küçüldüğü, trafiğin şimdiden çekilmez hale geldiği bir yer olmuştur.

İlçe içinde bulunan, yılda 40-50 Milyar dolara yakın ithalat-ihracat yapan Ambarlı Limanı, imara açılmamış yaklaşık 14 Km sahil şeridi ve yüksek arsa rantı ile “güç odaklarının” iştahını kabartmaktadır. Bu rantın kontrolü ise önce burada ki güçlü olan partileri kontrol altına almak, burada bu anlayışı hakim kılmak ve buna uygun belediye başkanı ve meclis aritmetiği oluşturmaktan geçmektedir.

Bütün bunlar vaka. Ancak, burada öyle bir rant ilişki ağı gelişmiş ki, siyaset rantı doğurmuş, rantı eline geçirenler ise yeniden siyaseti dizayn eder duruma gelmişler. İlçede güçlü olan, kazanma olasılığı yüksek olan partileri adeta abluka altına almışlar. Özünde hiçbir ideolojisi olmayan bu yapı, kapalı kapılar ardında ortak hareket etmektedirler. Siyasi partiler onlar için sadece rantı daha da arttırmak ve güvenliklerini  tehlikeye düşürmeme aracı haline gelmiştir. Bu tablonun sonuçlarından küçük bir kısım ise bugün bizi bir araya getirdi.

BEYCİYT İŞ MERKEZİ; önünde bulunan KAMUSAL YEŞİL BANT ‘ın giriş ve çıkışları bariyerle kapatılıp  önüne güvenlik kulübesi konması sonrası yerel basın konuyu işlemeye başladı. Sonuçta BEYCITY İş merkezinin YEŞİLBANT işgali ile birlikte 4.000 m2 ruhsat dışı inşaat alanından oluştuğu ve bu konunun Beylikdüzü Belediye Meclisinde tartışıldığı ve OYBİRLİĞİ ile gerekli işlemlerin yapılması yönünde karar alındığı ortaya çıkmasına rağmen Sayın Belediye Başkanı BURDA İŞGAL YOK İnsanlar TİCARET YAPMAYACAK MI? Cevapları ile BENİM YÖNTEMİM BU DEDİ!

BEYKONAKLARI; adlı Cumhuriyet Mahallesinde bulunan sitenin  işgal ve kaçak inşaatları ile  ilgili  17.11.2009 tarihinde 15378 sayılı ,07.05.2010 tarihinde 8266 sayılı dilekçeler  ile  Beylikdüzü Belediye Başkanlığına Kamusal yeşil bant’ın duvarla çevrilip siteye katıldığı, üzerine sosyal tesis binası, otopark girişleri , altına kapalı otopark gibi kaçak inşaatların yapıldığı ihbarı yapılmasına  ve2009 yılından itibaren değişik tarihlerde  alınan yıkım kararlarına rağmen kararlar hiçbir şekilde uygulanmadı. Şikayetçi tarafın vekil sıfatı ile tarafıma başvurması üzerine Konu Büyükçekmece  Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edildi . Bu aşamadan sonra Sorumluluğu bulunan Belediye görevlileri hakkında soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi hakkında konu İçişleri Bakanlığına intikal etti süreç devam ederken 2011 Eylül ayı içinde Beykonakları adlı sitenin Güvenlik kulübesi ve yan duvarlarından birinin beş metre diğer tarafın iki metrelik kısmı Belediye Görevlilerince yıkıldı ancak devamı gelmedi akabinde İç İşleri Bakanlığının İşgalin giderildiği işgal süresi için geriye dönük ecrimisil tahakkuk ettirildiği ve kamusal zararın kalmadığı gerekçeleri içeren raporu ile soruşturma İZNİ VERİLMEMESİNE ilişkin 25.10.2011 tarih ve 2011/460 sayılı raporu geldi.  Sayın Başkan ve birlikte soruşturmaya dahil edilen Belediye görevlileri ile Kaçak inşaat ve işgalleri yapanlar BİR OH çekti… Ancak yasal süreç devam ettiğinden Danıştay a yapılan itiraz sonucu Danıştay 1.Dairenin 2012/624 sayılı dosyasında 2012/977 Karar sayılı kararı ile 05.06.2012 tarihinde İçişleri Bakanlığının Soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararı ORTADAN KALDIRILARAK Yusuf UZUN, Vehbi ORAKÇI, Tahir SERT , M. Zeki ÇANAKÇI, Ali GENÇBAY, Nesimi ALTINMAKAS ve Alaattin SELÇUK hakkında gereğinin yapılması için dosyanın Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildi. Dosya halen Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/5839 soruşturma numaralı dosyasında başkaca konularda araştırılmak suretiyle soruşturulmaktadır. Sayın Başkan Yusuf UZUN ’un kendince kestirmeden PARTİ İÇİ ÇEKİŞME olarak geçiştirmeye çalıştığı konunun özet ayrıntıları aynen budur.

Yönetenlerin ve Yönetmeye talip olanlarının KAMUSAL alan işgalleri, kaçak inşaatları ve ORTAKLIKLARI dikkate alındığında KÖRLER, SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR atasözünün Beylikdüzü versiyonu ile karşı karşıya olduğumuz açıktır.

Sayın Başkan ve ekibinin YARGILAMAYI GÖZE ALDIĞI bize göre BUZDAĞI’ nın suya çıkan küçük bir bölümü olan olaylar karşısında elde edeceği daha üstün bir menfaat olup olmadığının düşünülmesini de anlayışla karşılaşması gerekir. ŞAHSIM ADINA ise ÖNCELİKLE üç yaşından beri AVUKAT olacağım diyerek hedeflediğim HUKUKÇULUĞUN GEREKLERİ ve BEYLİKDÜZÜ’ÜNDE YAŞAYAMANIN VİCDANİ SORUMLULUĞUNUN GEREĞİNİ YAPTIM DİYEREK saygılarımı sunarım.

Av. Osman Gürcan ÇELİKKOL