Şahin: “Altınçağ’ın ne olduğunu öğrendiğimde çok etkilendim. Çok çarpıcı bir isim olmuş.”
Konferansın açılışında konuşan Eski TBMM Başkanı AK Parti Milletvekili Mehmet Ali Şahin, özel sektörün eğitime verdiği desteğin önemine dikkat çekerek, “İhlas Koleji’nin yapmış olduğu çalışmaları yakından takip ediyorum. İhlas Holding’in eğitim sektörüne verdiği destekle gençlerimizin yetiştirilmesinde önemli bir sorumluluğu üstleniyor.” dedi.
Vefat eden İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Enver Ören’i de yâd eden Şahin, Ören’in kayınpederi Hüseyin Hilmi Işık’la olan bir hatırasını da salondakilerle paylaştı. Işık’ın kendisinin kimya öğretmeni olduğunu ve hayatında önemli bir rol oynadığını belirten Şahin, “Hocama kim paltosunu giydirmek isterse nazikçe “Ben kendime kâfiyim.” derdi; kendine yeten insan, güçlü insan modelini sergilerdi. Şimdi ara sıra yapamasam da ne zaman biri paltomu giydirmek istese “Ben kendime kâfiyim.”diyorum.” dedi.
Altınçağ ile ilgili olarak kendisine ilk davet geldiğinde Altınçağ’ın ne demek olduğunu sorduğunu anlatan Şahin, “Bana davetiyeyi getirene Altınçağ’ın ne olduğunu sordum. Bana 0-6 yaş grubuna verilen isim olduğunu söylediklerinde çok etkilendim. Gerçekten çok çarpıcı bir isim verilmiş.” dedi. Şahin’e konuşmasının sonunda Hami Koç tarafından bir plaket takdim edildi.
Koç: “Son 10 yılda okul öncesi eğitimin önemi başta
hükümetlerin ve bütün kesimlerin desteğiyle arttı.”
İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç’ta yapmış olduğu kısa konuşmada özellikle son 10 yılda başta hükümetlerin ve bütün kesimlerin desteğiyle okul öncesi eğitimin değerinin daha iyi anlaşıldığını vurguladı. Okul öncesi eğitiminde farkındalığın arttırılması için nasıl daha fazla yardımcı olabiliriz diyerek bu organizasyonu üçüncü kez gerçekleştirdiklerini belirten Koç, organizasyonda emeği geçenlere ve katılanlara teşekkür etti.
Yavuzer : “Annelerle çocuklarıyla 20 dakika
oynasınlar diye pazarlık ediyorum.”
Protokol konuşmalarının ardından ilk olarak İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Yavuzer kürsüye çıktı. Çocuğun doğumuyla birlikte annesine olan bağın kurulduğunu belirten Yavuzer, gösterilen sevgi dolu ilgi ile çocuğun kişiliğinin olumlu yönde şekillendiğini aksi takdirde doyumsuz ve uyumsuz çocuklar yetiştirildiğini vurguladı.
“Şimdi çok yoğunum ben çocuğumla ilgilenemem iki yıl sonra ilgilenirim diyen baba treni kaçırır.” diyen Prof. Dr. Yavuzer bazı anneler ile çocuklarıyla 20 dakika oynamaları için pazarlık yaptığını ifade etti.
Anaokuluna, sevgi ve ilgi ile büyütülmüş çocukların yanı sıra bunlardan mahrum kalan çocukların da geldiğine dikkat çeken Yavuzer, bu noktadan sonra okul öncesi dönemi öğretmenlerine büyük görev düştüğünü söyledi.
Son olarak öğretmenlere seslenen Yavuzer, “Kendinizi sürekli geliştirin. Bol bol okuyun. Kendinizi güncel tutun. Çok hassas bir dönemin öğretmenliğini yapıyorsunuz. Sınıfınızdaki çocukların gözünde çok değerlisiniz. Sizin için giyinip gelenler bile olabilir. Onları fark ettiğinizi hissettirin. Severek işinizi yapın ve coşkunuzu çocuklara aktarın.”dedi.
Yavuz: “Öğretmenler toplumsal olarak çevrelerinde gördükleri çocuklarla da ilgilenmeliler. Olumsuzluk varsa uyarmalılar.”
Günün ikinci konuşmacısı olan Uzman Pedagog Sevil Yavuz, oyunun önemine vurgu yaparak başladığı konuşmasında, ailelerin oyunu baz alan anaokullarını tercih etmediğini bu yüzden okulların daha sert müfredatlar uyguladığından yakındı.
Özellikle anaokulu döneminde anne ve babanın olumsuz sözler duymak istemediklerini söyleyen Yavuz, öğretmenin asli görevinin eğer bir aksilik ya da olumsuzluk varsa çekinmeden söylemeleri gerektiğini vurguladı. Bu dönemde ortaya çıkan bir rahatsızlığın tedavisi için vakit kaybedilmemesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Yavuz, “Öğretmenler toplumsal olarak çevrelerinde gördükleri çocuklarla da ilgilenmeliler. Olumsuzluk varsa uyarmalılar.”dedi.
Polat: “Okul öncesi eğitim sınıftan çıkmalı.”
Eğitim Fuarı İlgi Çekti