Proje kapsamında hizmet alan yaşlımız Ali Rıza Kahraman’ın yaşam öyküsünü sizlerle paylaşmak istiyoruz. Kıssadan çıkacak hisseyi de siz değerli okurlarımızın yorumuna bırakıyoruz.
Yıl 1932 bundan tam 81 yıl önce bu yaşayacaklarından bir haber Tunceli’nin Pülümür İlçesinde dünyaya gözlerini açar Ali Rıza Kahraman. Ali Rıza Kahraman’a babası Mustafa Kemal’in babasının adını koymuştur. Oğlum Kurtuluş Savaşı ve Devrimleri ile Dünyayı titreten bu büyük önderin babasının adı ile yaşasın demiştir. Ali Rıza Kahraman askerden önce toprak ana ve tabiatla yaptığı mücadelede yenik düşer ve İstanbul’un taşı toprağı altındır diyerek nasibini aramak üzere yola koyulur.
Bildiği tek şey doğruluk, dürüstlük ve çalışkanlık olan Ali Rıza Kahraman herkesi kendi gibi bilmiş. Hilesiz hurdasız bedeninin ona verdiği kuvvet kadar çalışmış çırpınmış. Kâh parasını alamamış, kâh sigortası yatırılmamış. Dostunum diye yanına yanaşanlar bir başka sıkıntının altına sokmuş onu. Yuva kurmuş, çocuk sahibi olmuş. Bin bir güçlükle elde ettikleri bir bir elinden avucundan kayar olmuş. Çocukları kent kültürü ve yoksulluk arasında sıkışıp isyankâr olmuş. Eşi vakitsiz ölümü ile onları bırakıp gitmiş. Direnmiş direnmesine Ali Rıza Kahraman ama yaş ilerlemiş beden güçsüz düşmüş, çocuklar onu suçlar olmuş. Neden geldin İstanbul’a bizi sersefil ettin. Biz ne köylü olabildik ne şehirli. Okuyamadık, İş bulamadık, yokluktan yuva kuramadık. Ruh dünyaları bozulmuş, kötü alışkanlıkların eşiğinde bulmuşlar kendilerini. Gücü yettikçe dayanmış baba yüreği ancak yaş artık sekseni görmüş, gönül desen o hiç gün yüzü görmemişti. Bu yorgun beden daha ne kadar dayanabilirdi ki evlat şiddetine, hakaretine ve dayanamamış Ali Rıza Kahraman.
Doğu Anadolu’nun çetin yaşam koşullarına, yokluğa dayanmıştı. Ayakta durmayı başarmıştı. Ama gücü takati kalmamıştı artık.
Ali Rıza Kahramanı oğlu ile yaşam mücadelesi verirken bulmuştu proje ekibimiz. Yaşanan dramatik hayat öyküsünü dinleyip olaya el koydular. Oğlu tarafından darp edilen baba oğlunun kusurlu davranışlarını kimse ile paylaşmamıştı, oğlunun ruhsal buhranını ondan gördüğü şiddeti sineye çekmişti. Ancak artık bedeni takatsiz, ruhu yorgun düşmüştü. Oğluna kıyamazken oğlu ona kıyar olmuştu, kimselerle paylaşamadığı dertlerini proje ekibi ile paylaşmıştı Ali Rıza Kahraman “Artık dayanacak gücüm kalmadı beni huzur evine yerleştirin. Oğlumun da tedavisine yardımcı olun” demişti. Yaşlı babanın isteği Sayın Kaymakamımıza iletildiğinde hiç vakit kaybedilmeden işlemler başlatıldı. Ali Rıza Kahraman Sarıyer İzzet Baysal Huzurevine yerleştirildi. Oğlu ile ilgili de tedavi süreci başlatıldı. Baba ve oğul insanlık onuruna yaraşır bir yaşam kalitesine kavuşurken, proje ekibi de yapılan çalışmanın verdiği güç ile yeni ufuklara doğru yola koyuldu.
Adom Ajans