KUTLU BİR BELDEDE YAŞIYORUZ
Güldal’ın ardından konuşan kitabın diğer yazarı Ahmet Uçar ise; 20 yıldır Esenler’de yaşadığını söyleyerek Esenler hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Kutlu bir beldede yaşıyoruz” diyen Uçar, “Bu beldeyi yazmak gerçekten onurların, şereflerin en büyüğüdür” dedi. Toplantıda konuşan Esenler’in en eski yerlilerinden Mustafa Tetikli de “Hepimiz buranın yerlisiyiz. Doğma büyüme buralıyız. Esenler’in eski durumunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama şimdi gördüğümüz vakit yollarımız, yeni binalar, geçitlerimiz her şey farklı. Teşekkür ediyorum Esenler Belediye Başkanımıza” dedi.
ŞEHRİN HİKÂYESİNİ YAZILI HALE GETİRDİK
Toplantıda son konuşmayı yapan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu da Esenler için anlamlı bir gün yaşadıklarını dile getirerek konuşmasına başladı. Kitabın oluşum süreciyle ilgili bilgi veren Göksu, Esenler’in tarihiyle ilgili bu çalışma bize sunulduğunda Esenler’in gerçek tarihinin yansıtılmasını arzu ettiklerini söyleyerek, “Bugün aslında bir meyveyi yediğimiz bir gün” dedi. Kitabın yazarlarına teşekkür eden Göksu, konuşmasına Esenler’in tarihi hakkında bilgiler vererek devam etti.
Göksu, Esenler’in 1400’lü yıllarda 130 - 170 kişinin yaşadığı iki köy olduğunu, kökeni itibariyle İstanbul’un ilk ve en eski Rum köylerinden ve İstanbul’daki seçkinlerin sayfiye yeri olduğunu söyledi. Esenler’in tarihi yarım adanın süt ve sebze kaynağı iken bugün büyük bir şehrin doğduğu yer haline geldiğini vurgulayan Başkan Göksu, her şehrin bir hikâyesi olduğunu dile getirerek, “İşte biz bu kitapta bu şehrin hikayesini yazılı metin haline getirdik. Şimdi bundan sonra yapacağımız iş, bu kitabı çocuklarımıza okutmak, onlara ulaştırmak” dedi.
ÖĞRENCİLER ESENLER’İN TARİHİNİ ÖĞRENECEK
Belediye Başkanı Göksu, önümüzdeki eğitim öğretim yılında ilçedeki her okulda ‘Esenler Saati’ diye bir program düzenleyeceklerini ve bu programda her bir çocuğa Esenler’in hikayesini anlatacaklarını söyledi.
“Bu kitap geçmişi yazıyor bu kitabın bir de Cumhuriyetinin yazılması lazım” diyen Göksu, “Esenler, nerden nereye nasıl geldi ve nereye gidecek? Bunu yazmamız gerekiyor” dedi. Bu anlamda ilçede yeni bir çalışmaya imza atacaklarının haberini veren Göksu, Esenler’in değişimini anlatan bir sokak çalışması yapacaklarını da kaydetti.
TARİHE BORCUMUMUZU ÖDEYECEĞİZ
Göksu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bize düşen bir görev var. Şehrin tarihi ortada. Dün nasıl ki İstanbul’un sayfiye yeriyse bugün Esenler niye İstanbul’un seçkinlerinin uğrak yeri olmasın. Allah öylesine güzel bir lokasyon vermiş ki bu mekânın kıymetini bildikten sonra, bu şehri yeniden imar ettikten sonra eski günlerine dönmemesi için hiçbir neden yoktur. İşte burada her birimize düşen görev şu ki, hep birlikte el ele, gönül gönüle, siyasi partimiz ne olursa olsun, siyasetimiz ne olursa olsun bu şehre olan vefa duygumuzla hep birlikte bu şehrin kalkınması, bu şehrin gerçekten esenlik dolu bir şehir olarak İstanbul’un markasına yakışan bir İstanbul markası olması için hep birlikte seferberlik ilan edeceğiz. Bunu yaparsak, tarihe olan borcumuzu ödemiş oluruz, bunu yaparsak bu toprağa olan vefa borcumuzu ödemiş oluruz.”
ŞEHİR DÜŞÜNCE DERGİSİ
Şimdiye kadar Esenler’in bir tarih kitabı olmadığını hatırlatan Göksu, “Artık Esenler’in Tarihi kitabı olduğu gibi bir de düzenli yayınlanacak bir dergisi var. Şehre dair fikir beyan edecekler, bir şeyler söyleyecek, kafa yoracaklar bu dergide yazacak artık. Türkiye’nin tek şehir ve düşünce merkezi olan Esenler Şehir ve Düşünce Merkezi artık 6 aylık periyotlarla ilmi seviyesi yüksek bir dergiyi yayınlamaya başladı. Dergimizin ilk sayısı çıktı” diye konuştu.
Göksu, konuşmasının ardından Esenler’in en yaşlılarından olan 104 yaşındaki Şükrü Karabul’a ve en eski yerleşimcilerinden olan Mustafa Tetikli’ye birer adet Esenler’in Tarihi kitabını hediye etti. Göksu, yazarlar Fatih Güldal ve Ahmet Uçar program bitiminde vatandaşlara Esenler’in Tarihi kitabını imzaladı.