İki Benliğimiz Var

Metris Cezaevi Eğitim Salonu’nda gerçekleşen programa; Cumhuriyet Savcısı Cevdet Doğan, Metris Cezaevi Müdürü Erol Özbulut, Metris Cezaevi Eğitim Müdürü Nurettin Himyeri, Metris Cezaevi İkinci Müdürleri ve personeller katıldı.  Türk toplumunun geleneksel karakteristik özellikleri hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan Kızıldağ, bir çok insanın topluluk önünde konuşmaktan çekindiğini söyledi. Kızıldağ, Türk insanının dış görünüşüne çok önem verdiğini, ön yargıları ve takıntılarının çok olduğunu vurguladı.

2 BENLİĞİMİZ VAR

Her insanın içinde 2 türlü benlik olduğuna dikkat çeken Kızıldağ, bu benliklerden birinin içimizdeki çocuk olduğunu belirtti. İçimizdeki çocuğun insanla birlikte doğup, insanla birlikte öldüğünü söyleyen Kızıldağ, 'Biz millet olarak içimizdeki çocuğu öldürdük. Ama asıl Türk milleti içindeki çocuğu16 yaşına gelince öldürüyor, 70 yaşına gelince de gömüyor. Bu nedenle serumlu gibi yaşıyoruz” dedi. İçimizdeki çocuğu öldüren kimselerin sağlıklı bir ruh halinin de olmayacağını belirten Kızıldağ, sağlıklı bir ruh hali için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

- İnsan önce aynadaki kendisine merhaba diyecek. İnsan, kendini kendisiyle barışık olacak.

- Başkalarını sevecek. Din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmayacak. Başkalarını sevmeyen insanın dünyayla barışık olması da mümkün değildir.

- Yaptığı işi sevecek. Bugün Türk insanının yüzde 70’i yaptığı işi sevmiyor.

-Bir yere ait olmayı sevecek.

- Sağlam bir inancı olacak. O inandığı şey onu ayakta tutacak.

- Hayalleri, umutları olacak ve o hayaller üzerine planlar yapacak. Hayali olmayanın geleceği de olmaz.

MAZERET, KENDİMİZE YALAN

İnsanoğlunun ürettiği en çok şeyin mazeret olduğunu belirten Kızıldağ, “Her şeye bir mazeretimiz var. Mazeret, insanın kendine söylediği en büyük yalandır” dedi. Konuşmasını esprilerle süsleyen Kızıldağ, konuşmasının ardından salondaki dinleyicilerin hep birlikte 'Her şeye rağmen mazeret yok' diye bağırmalarını istedi.

Seminerin ardından günün anısına Kızıldağ’a çiçek takdim eden Cumhuriyet Savcısı Cevdet Doğan, kürsüde bir konuşma yaparak, “Değerli hocama bizlere değerli vaktini ayırdığı için ve dünyadaki en değerli, en pahalı şey olan bilgiyi bize cömertçe sunduğu için kendisine minnettarız ve kendine teşekkür ediyoruz. Böyle hocalarımızın çoğalması lazım” dedi. Program, Türk Halk Müziği Sanatçısı Deniz Toprak’ın verdiği konserden sonra sona erdi.