'Sene 1975, Üstad'a Milli Türk Talebe Birliği bir jübile yapacak. İşte biz o zaman cılız, Mirza kadar olmasa bile, işte biraz daha ondan şöyle böyle boyu bosu yerinde bir genç. Takdimi yapacak, şiirlerinden şöyle bir demet sunacak gençler aranıyor. İki arkadaş seçildik ve diğer arkadaşım çok uzun bir methiye sunmuştu, 4 A4 sayfası, ben de kısa bir ifadeyle 'bizi 4 kıta, 7 iklim hakim kılan ruhun mimarı' diye Üstadı takdim etmiştim. Zaten daha fazla dinlemedi, ondan sonra 'beni bu genç takdim etsin' dedi. Şiirlere geldik, şiirlerde de Zindandan Mehmet'e Mektubu fakire emretti, onu da biz okuduk. Muhteşem bir geceydi, unutulmaz bir geceydi.'
'HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ'
Konuşmasında Çamlıca'da yapılan camiyi eleştiren bir yazıyı da hatırlatan Erdoğan, o köşe yazarının kendilerine öfkesini kustuğunu ancak hiçbir yere gitmeyeceklerini söyledi. Çarpık zihniyetin temsilcilerinin, bir dönem başörtülü kızlara 'Suuudi Arabistan'da okusun dediklerini de ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
'Daha birkaç gün önce bir gazetenin yazarı çıkmış Çamlıca'ya yapılması düşünülen camiden dolayı içindeki öfkeyi kusmus. Bize 'git çölde yaşa' diyor. Bunu bize diyor. Çöl nedir biliyor musun? Çöl, sadece coğrafi bir terim değildir, çöl sadece suyu olmayan, yeşili olmayan kurak toprak değildir. Çöl vicdanı olmayan bir ruhtur. Çöl, terazisi şaşmış zihindir. Her gün yağmur yağsa her tarafı şelale olsa her yeri yemyeşil de olsa işte gaiplerden inen o mübarek nurla aydınlanmayan her kalp çöldür. Bize çölü gösterenler, kendi kalplerine kendi yüreklerine, kendi ruhlarına baksınlar çölü işte orada görecekler. Hayır, biz hiçbir yere gitmiyoruz. Burası bizim yurdumuz, burası bizim toprağımız, burası bizim 76 milyon bir olarak, beraber olarak diri olarak hep birlikte Türkiye olarak yaşadığımız topraklardır.'
YİNE O ŞİİRİ OKUDU
Salondaki manzarayı görünce bir kez daha Necip Fazıl Kısakürek'in ne büyük bir aksiyon insanı ve mütefekkir olduğunu anladığını belirten Başbakan Erdoğan, Kısakürek'e rahmet dileğinde bulundu. Salona gelirken bir genç kızın önünü kestiğini anlatan Erdoğan, kızın kendisinden konuşmasının sonunda Necip Fazıl Kısakürek'in bir şiirini okumasını istediğini aktardı. Genç kızın bu nezaket dolu isteğini yerine getirmek istediğini belirten Başbakan Erdoğan, 'Zindandan Mehmet'e Mektup' şiirini okudu. Erdoğan şiiri, cezaevine girmeden çıkardığı şiir kasedinde okumuştu. Şiirin ardından salondakiler Erdoğan'ı ayakta alkışladı.