Öldürmeyen Darbe Güçlendirir

Karayün Biraderler: Vehbi Orakçı neden aday oldu?

Vehbi Orakçı: Kendimi bildim bileli hep bir mücadelenin,  yarışın içinde oldum. %100 bu hizmet yarışının en etkili olanı yerel siyasettir. Kendi şehrinizin, ülkenizin, bölgenizin sorunlarına direk muhatap oluyorsunuz ve bu sorunları çözme arzunuz varsa onu uygulayacak bir alanı bir şekilde buluyorsunuz. Her şeyden önemlisi bir yere talip olmaktan çok talep edilmiş olmaktır. Biz Beylikdüzü halkıyla aile olduk ve düğünlerde, derneklerde, cenazelerde birlik beraberlik samimiyet hatta uğradığımız haksızlık ve zulüm neticesinde nice gözyaşları gördük. 'Sizden sonra hizmet almadık, mutlu değiliz, projeler de yarım kaldı tekrar seçime girmelisiniz' şeklinde talep aldık.

Üretkenliğin zirvesinde hizmeti bırakmak zorunda kaldık

Diğer yandan genç yaşta üretkenliğin zirvesindeyken, yaptığımız hizmetleri bırakmak zorunda kaldık. Onların devam etmediğini gördüğümde tamamlamak için bu yarışta olmalıyım duygusu yeniden oluştu, diğer yandan da hizmet yapan insanların gerektiğinde onure edilmesi ve üretkenliğinden yararlanılması açısından sivil toplum kuruluşlarıyla okul aile birliğiyle ve diğer kanaat önderlerinin duygularıyla biz bu talepleri gördük ve buna göre bir adım attık ama şunun altını çiziyorum, siyasetten geçinmedik, geçinmeye de niyetimiz yok.  Biz tam tersine siyaset yönünden bilgimizi, paramızı, emeğimizi, zamanımızı, hizmetkârlık ruhumuzu vermek için varız. Bunun içinde kimseye hesap vermek zorunda değiliz.

Çünkü biz Beylikdüzü Sevdalısıyız...

İnsanlarımızı seviyoruz ve hizmeti bir borç biliyoruz.  Ben işimi, ailemi, çocuklarımı her şeyimi bu şehirde kazandım. Bu şehrin daha iyi gelişmesi için bana düşen bir görev varsa ondan kaçınmamam gerektiğini düşünüyorum. Bir diğer boyutuyla eğer siz bir kamu hizmetini daha iyi yapabileceğinize inanıyorsanız, siz bu işe talip olma hakkını kullanmayıp, kenarda kalırsanız o göreve onun hakkını veremeyecek biri gelirse, o zaman siz manen sorumluluk altında kalırsınız. Bu duyguda beni burada olmaya itti. Bu ülke için çalışmayı, üretmeyi seviyoruz, umutlarımız, ideallerimiz, hayallerimiz var. Derin devlet bir kaç tane şer odalarının talebiyle bize operasyon yaptı ve yaptırdı diye, bizim sinme, çekilme gibi bir duygumuz asla oluşmadı. Allah bizi o duyguya esir etmesin.

K.B: Size yapılan bu zulmün ana sebebi nedir? Siz neden bağımsız aday oldunuz?

V.O: Ünlü Fransız düşünür Jean Jacques Rousseau derki, yeryüzünde çıkar odaklarından daha tehlikeli bir unsur yoktur. Kimyasal silah, atom bombasının yanında bile çıkar odaklarının şerri daha tehlikelidir. Biz Beylikdüzü'nde kaynakları hizmetlere aktarınca okullar, camiler, yollar, kültür merkezleri, parklar, sağlık ocakları, stadyumlar, halk eğitim merkezleri yapınca, yani tüm kaynaklarımızı sağa sola çar çur etmeden derleyip toplayıp hizmetlere aktarınca Beylikdüzü'nün rantını yiyen belli kesimler bir nevi kudurdular. Onlar hizmete değil kendilerine para akışının devam etmesini istiyorlardı. Bunlarda bazı kamu görevlileriyle iş birliği yaparak, bu konuda bir proje çizdiler, hak yazdığı için uygulama şansı elde ettiler. Biz dedik ki dünde takılı kalmak yerine yarına bakacağız. Yarınımızdan, hayallerimizden umutluyuz. Allah'ım sen adilsin sana havale ettik. Şu anda onların çoğu da hak ettiği yerleri buldu.

K.B: Yarım kalan en önemli projeniz hangisi?

V.O: Birçok projemiz yarım kaldı aslında ama ilk dördü size şöyle sıralayabilirim. Eğitim Kültür ve Teknoloji Vadisi ilk sırada, yeşil vadi ikinci sırada, hastane üçüncü sırada, sahil projesi dördüncü sırada yer almakta. Ardından kadın sığınma evi var,  cem evi var.

K:B: Sizin başkanlığınız zamanındaki Beylikdüzü'yle bu günkü Beylikdüzünü ele alırsanız bir değişim, gelişim göstermiş mi?

V.O: Bunu toplumumuz çok daha iyi değerlendirir ama Beylikdüzü'nde eser anlamında kalıcı somut bir şey göremiyorum ben. Rutin işler var bunların yapılması doğaldır, yollar yeşil alanlar gibi. Bizim dönemimizdeki vizyon, üretkenlik, ulusal çaptaki projeler, gibi yeni projeler olmamakla birlikte eski projelerimiz de yarım kaldı.

K.B: Beylikdüzü'nde acil çözülmesi gerektiğini düşündüğünüz sorun nedir?

V.O: Beylikdüzü'nün yeni gelişen bir ilçe olması sebebiyle sorunlarda her geçen gün değişiyor. Aynı çocuk gibi düşünün bir çocuk büyüdükçe sorunları da büyüyor, şu an Beylikdüzü de kabuğuna sığmıyor. Hayatın her alanında bu nüfus artışına paralel bir şekilde hizmet yapılmalıdır. Bir hizmet aksadığı takdirde önün tıkanmış demektir. Beylikdüzü'nün eğitim, spor, kültür, alt yapı, üst yapı, her konuda hizmete ihtiyacı var çünkü sürekli göç alıyor, sürekli büyüyor.

Beylikdüzü’nde yapmayı hedeflediğiniz bir projeyi bizimle paylaşırmısınız?

En önemlisi ve acili hastane olduğundan ilk yapacağım o olacaktır. Biz inşaatına başladık, bizden sonra yarım kaldı. 6 ay içerisinde hastaneyi hizmete açacağız. Akabinde bir tanede 400 yataklı dev bir hastane projemiz daha var. Eğitim Vadisini süratle hizmete geçireceğiz.  Kadınlarımız ve gençlerimiz için sosyal mekânlar ve kültür merkezleri inşa edeceğiz. Bizim en büyük avantajımız projeci olmamızdır. Görev dışındayken Erzurum, Beylikdüzü ve Irak'ta okul yaptık. Başkanlık dönemimde 13 okul şimdi ise 10 okul yaptım. Üretme merakı olan,  proje üretebilen insanlar nerde olursa olsun bu üretkenliğini ortaya koyarlar.

Geleceğinize Sahip Çıkın

K.B: Başkanlık yaptığınız dönemde halkla adeta bir aile olmuştunuz, o ailenize şimdi nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

V.O: Onlara hizmet edileceğine inanıyorlarsa ki,  bunu gördüler ve inansınlar, şimdi tam onların adım atacağı zaman.  Kendi geleceklerine sahip çıkmalarını rica ediyorum. Vehbi Orakçı Başkanlığından hizmetlerinden çalışmalarından memnunlarsa, yarım kalan projelerin tamamlanmasını, yeni projelerin erken hayata geçmesini istiyorlarsa şimdi tam zamanıdır. Bize sosyal medyada, iletişim kanallarında ve ilgili insanlar nezdinde bu taleplerini ve isteklerini dile getirsinler. Bizi bu anlamda yarensiz bırakmasınlar.  Gerekli mercilere elektronik posta kanalıyla ulaşıp taleplerini iletsinler.

K.B: Son olarak zulme uğramış bir insan olarak son 10 dakikanız kaldığını söyleselerdi insanlığa son mesajınız ne olurdu?

V.O: Çok güzel bir soru sizi kutluyorum. İnsanlar zulme uğramadan olgunlaşmazlar. Sabırlı ve tahammüllü olmayı başaramazlar. Bende bu olaydan bunu kazandım, merhametim arttı, sabrım arttı, kendine özgüvenim arttı. Hatta bu konuda çok güzel bir atasözü var, derki: Öldürmeyen darbe güçlendirir. Son mesajım ise, Safınızı seçin olurdu. Dünya kuruldu kurulalı “Habil ile Kabil” ilk insanlardan beri, doğru ile yanlışın savaşı başlamış halende sürüp gidiyor. Mühim olan bu savaş devam ederken, safınız neresi İbrahim'i ateşe atan şarlatanlara karşı su taşıyan karınca mıyız yâda bu ifade ettiğimiz haksızlıklara çanak tutanlardan mıyız? Benim arzum herkes dünya tarihini okusun. Doğru insanların makamları olmasa da bir itibarının ve her ortamda saygın bir yerlerinin olduğu, öldükten sonra da var olduğunu göreceklerdir.  Yanlış olan insan zalimse, haksızlığa hep bir meyili varsa, kim olursa olsun, ister firavun, ister nemrut, sonu hep hüsrandır. Herkesten ricam safınızı belli edin. Küçük çıkarlar için büyük hayallerimizi, umutlarımızı peşkeş çekmeyelim. O duygulara tercüman olalım. Vicdanınızı dinleyin. Bunu yapın insanların sosyal durumu ne olursa olsun alnı açık başı dik olur.

Vehbi Orakçı kimdir?

01.01.1970 de Erzurum`un Horasan ilçesinde dünyaya geldi. İlkokulu Horasan Yeşilyurt ilköğretim okulunda bitirdi. Kasabada Ortaokul olmadığından eğitimine 1,5 yıl ara vermek zorunda kaldı. Dönemin Horasan kaymakamı İstanbul valisi ve halen İçişleri Bakanlığı görevini sürdürmekte olan Sn. Muammer Güler’in desteğiyle kaydolduğu Horasan Yatılı Bölge Okulunda orta öğretimine kaldığı yerden devam etti. 1989 da Erzurum Endüstri Meslek Lisesi Makine Teknisyenliği bölümünü tamamladı. 1989 yılında kazandığı Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği bölümünü bitirdi. Beykent Üniversitesi Uluslararası Politika ve Ekonomi bölümünde yüksek lisans eğitimini 2005 yılında tamamladı. 2006 yılında başladığı doktorasına Kültür Üniversitesi İnşaat Fakültesi Proje Yönetimi bölümünde sürdürmektedir.

Aktif İş Hayatı

1993 yılında üniversite öğrenimine devam ederken; girişimci kişiliğiyle Marmara Mühendislik ve Yapı Anonim Şirketi firmasını kurdu ve halen Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmaktadır.  Yurt içi ve yurt dışında  inşaat, proje, mühendislik ve gıda ticareti alanlarında faaliyet gösteren Marmara Mühendislik ve Yapı AŞ. halen devam etmekte olan projeleri ile yaklaşık bin kişiye istihdam sağlamaktadır.  Öğrencilik yıllarından başlayarak ilgi duyduğu siyaset, spor ve yönetimle ilgili bir  çok kurum ve kuruluşta başkanlık, yönetim kurulu üyeliği ve aktif üye görevlerini ifa etmektedir. Orakçı; Belediye Başkanlığı görevinden sonra kurduğu Aras Marmara Eğitim Vakfında Kurucular Kurulu Başkanı olarak görevini sürdürmektedir.

Sorumluluk Aldığı Sivil Toplum Kuruluşları ve Vakıflar;

Aras Marmara Eğitim Vakfı Kurucular Kurulu Başkanlığı, Beylikdüzü Spor Kulübü Başkanlığı, Tarih Vakfı Üyeliği, Piri Reis Harita Mühendisler Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği, Mimar Mühendisler Grubu Üyeliği, Beylikdüzü Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği, Müsiad Üyeliği, Tekder Üyeliği, Hollanda-Türk Federasyonu Üyeliği, Avrasya İş Adamları Derneği Üyeliği, İlim Yayma Cemiyeti Üyeliği.

Siyasi Geçmişi;

1993-1995 Beylikdüzü Milli Gençlik  Vakfı Başkanlığı, 1995-1997 Refah Partisi İlçe Başkan Yardımcılığı, 2001-2004 Ak Parti Büyükçekmece İlçe Teşkilat Başkanlığı, 2004-2009 Beylikdüzü İlçe Kurucu Belediye Başkanlığı.