Türkiye’nin önemli akademisyenlerinden olan ve halen İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti’nde yöneticilik yapan Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan İhlas Koleji’nin davetlisi olarak “Değişen Türkiye ve Değişen Meslekler” konulu
Konuşmasının ilk bölümünde akademik kariyerinin nasıl geliştiğine değinen Arıboğan bu dönemde ailesinin kendisine ve akademik kariyerinin gelişimine olan bakış açısını esprili bir dille anlattı.
Hayatın hızla değiştiğini ve geliştiğini belirten Arıboğan, salonda bulunan gençlere “Sizler bu dönemin çocukları olarak hem şanslı hem şanssızsınız. Çünkü anne babanız sizden iki uygarlık önce doğdular ve büyüdüler. Onlar tarım uygarlığını gördüler, sanayi uygarlığını yaşadılar. Siz hepsinden öte sanayi sonrası uygarlığını görüyorsunuz ve yaşıyorsunuz.” dedi.
Türkiye’nin tarım uygarlığı kimliğinden sıyrılarak 21. yüzyılda kendi üretimini yapan bir ülke haline geldiğini söyleyen Arıboğan, ülkemizde bunlar yaşanırken dünyanın yepyeni bir çağa yani sanayi sonrası çağına geçtiğini belirtti.
Bu yeniçağda üretim yapılmadığını vurgulayan Arıboğan, bu çağda çeşitli yöntemlerle insanların seçme özgürlüklerine etki ederek satın almaya yönlendirildiğini ifade etti. Medya gücü ve propaganda ile her şeyin sattırılabileceğini vurgulayan Arıboğan, “Sanayi sonrası uygarlığı bu metaları alacak enayiler üretir.” dedi.
Arıboğan: “Güzellik kavramını değiştirerek kadınları erkek, erkekleri kadın gibi olmaya zorluyorlar.”
Endüstriyelleşme ve sanayi sonrası uygarlığının toplumdaki güzellik algısını değiştirdiğine de değinen Arıboğan, “Güzellik eskiden günümüze kadar hanımlarda biraz dolgun ölçülerdeydi, erkeklerde de biraz göbeği olan adama zengin derlerdi. Çünkü millet fakirken o besili ise parası pulu olduğu anlamına geliyordu.” dedi.
Özellikle 1980’lerden sonra kadınlara yaşlanmayı yasaklayan düşünceler dayatıldığını söyleyen Arıboğan, “Kremler, estetik ameliyatlar, değişik vitaminler, takviyeler ile kadınları ince, zayıf, karın kası olan kısacası adeta erkek gibi olmaya zorluyorlar.” dedi. Erkeklerin de bu durumdan etkilendiğini öne süren Arıboğan, “Günümüzde kozmetik sektörü, otomotiv ve enerji sektörünü yakaladı.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının son bölümünde sanayi sonrası uygarlığının siyasi boyutuna değinen Arıboğan, 11 Eylül saldırılarının Amerika’daki ve dünyadaki değişimlerine vurgu yaptı. İnsanların bu saldırılarla korkutulduğunu savunan Arıboğan, bu saldırılardan sonra Nato’nun 5. maddesi ile dünyanın adeta bir savaşa girdiğini bunun da savaş ekonomisi oluşturarak inanılmaz paraların silah endüstrisine aktığını kaydetti. Savaş ekonomisi sayesinde milyonlarca insanın da para kazandığına dikkat çeken Arıboğan, Batı, kendi dışındakilere 'siz savaşın, biz silahtan gelen parayı harcayalım, ekonomi canlı tutulsun' mantığı ile hareket ettiğini ifade etti.
Öğrencilerin büyük bir dikkatle dinledikleri seminerin sonunda Arıboğan’a çiçek takdim edildi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.