'SİLİVRİ’NİN ADINA GÖLGE DÜŞMESİN”
'Silivri cezaeviyle değil, doğal güzellikleriyle anılmalı” diyen Yurdakul; '2011-2012 yıllarını Silivri Cezaevinde geçirdim. Neyse ki bu gün o kötü yerde değil sevgili dostlarımla birlikteyim. Burada sizlerle olmaktan çok mutluyum. Bizim bazı şehirlerimiz kötü anılır, Kahraman Maraş, Sivas ve Susurluk gibi, bu yerlerin adı kötü anılır. Bu uğursuzluğu Silivri’ye de yakıştırmak istiyorlar ama biliyorum ki öyle olmayacak. Silivri cezaeviyle anılmasın. Silivri cezaeviyle değil; doğasıyla, insanlarıyla ve yapılan yeni düzenlemeleriyle anılsın” şeklinde konuştu.
'TÜRK DEVLETİ AYDINLARINA ÇİLE ÇEKTİRDİ”
Okul yıllarından arkadaşı Uğur Mumcu’yu anlatan Doğan Yurdakul; 'Türk devleti aydınlarına çile çektirdi, sokak kavgasında öldürülenler, hapiste çürütülenler, sürgünde yaşayanlar… Ben size bu çile çekenlerden biri olan Uğur Mumcudan bahsetmek istiyorum. Uğur Mumcu benim liseden ağabeyimdi. Hem öğrenciliği, hem de asistanlığı sırasında açık oturumlar seminerler düzenlerdi hiç durmazdı” dedi. Ülke genelinde yaşanan hukuksuzluğun ancak sivil, kitlesel bir hareketle son bulacağına inandığını ifade eden Yurdakul, 'Gezi olayları en güzel örnektir, hala umudumuz var” dedi. Silivri Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürü Ömer Sebahattin Çetin söyleşi sonunda Yurdakul’a çiçek, gümüş tabak ve Silivri’nin tarih kitaplarından hediye ederek Söyleşi Günleri’ne katıldığı için teşekkür etti.