18 Mart 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında gerçekleşen Çanakkale Savaşı’nda kanlı çarpışmalara sahne olan topraklarda yükselen abide eserler, şehitlikler ve kale surları tarihin gidişatını değiştiren o kanlı günlerin anısını y
18 Mart 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında gerçekleşen Çanakkale Savaşı sonucunda dünya tarihi değişti. Birleşik Krallık ve Fransız donanmasından yağdırılan toplar cephaneliğimizi uçurdu. Tonlarca barut alev olup yeryüzüne yağdı. Mehmetçiklerin konuşlandığı bayırlar, tepeler ve mevzilendikleri siperler kana bulandı. Subay ve erlerimiz şehit düştü. İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden, ülkesine çektiği telgrafta , ‘17.00 çayını İstanbul’da içeceğiz’ müjdesini verdi. Ancak, savaş onların hiç hesap edemeyeceği neticeyle son bulacaktı.
'ŞEHİTLİKTE TARİHİ YENİDEN YAŞADILAR'
Bağcılarlılar, o büyük zaferin yaşandığı toprakları ziyaret etmenin ayrıcalığını yaşıyorlar. 7’den 77’ye herkes rehberler eşliğinde Bağcılar Belediyesi’nce düzenlenen kültürel ve sosyal programlar kapsamında Mehmetçiğin yedi düvele karşı koyduğu toprakları adeta yeniden keşfediyorlar. Her gün 5 otobüsle Çanakkale’ye götürerek zafer ruhunu yaşatıyor. Şehit kanlarıyla sulanan toprakları ziyaret edenler Kur’an okuyor dua yapıyorlar. Nisan ayında başlayan gezi 27 Haziran’a kadar sürecek. Hafta içi okullar ve hafta sonu da her gün 225 Bağcılarlı, Çanakkale Savaşı görseli giydirilmiş 5 otobüsle Çanakkale’ye götürülüyor. Sabah saat 06.30’da yola çıkan otobüs, ilk olarak 57. Alay ve Conkbayırı şehitliklerine uğruyor. Rehberler burada geçen emsalsiz çarpışmaları anlatıyor. Öğleden sonra da Seyid Onbaşı Şehitliği ile tabyalar ziyaret ediliyor. Şahindere Şehitliği ve Çanakkale Anıtı ziyaretlerinde de savaşın en şiddetli anları anlatılıyor. Ziyaret, savaş sırasında Mehmetçiklerle, İttifak kuvvetlerinin kullandığı askeri malzemelerin sergilendiği Seddülbahir Müze Gezisi’nin ardından Yahya Çavuş Şehitliği’nde son buluyor.
'KUR’AN OKUYOR DUA YAPIYORLAR'
Süngü savaşlarının gerçekleştiği 9600 şehit verdiğimiz Kanlısırt o büyük savaşın izlerini taşıyor gibi. 57. Piyade Alayı Kesikdere ve 2835 şehidimizin bulunduğu Çataldere şehitliklerinde Mehmetçiklerimiz için Kur’an okunuyor. Ziyaretçiler şiddetli bombardımanda can veren şehitlerimizin kanıyla sulanan toprakları gezerken duygulu anlar yaşıyorlar. Rehberler anlatıyor: “Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyası'nda ayakta kalabilen tek top vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu. Seyit Onbaşı büyük bir güçle 215 okkalık mermiyi üç kez kaldırarak namlunun ucuna sürmüş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi büyük bir yara almıştı.” O Seyid Onbaşı’nın adını taşıyan şehitlik ve anıt ziyaretçileri duygulandırıyor. Mayınları döşerken başarısızlığa uğrayacakları endişesiyle kalp krizi geçirerek şehadet şerbetini içen Nusret Mayın Gemisi Komutanı Tophaneli Hakkı Bey ve şehitler için de dua yapılıyor. Çanakkale Zaferi’nin anıtları ve şehitlikler sırasıyla geziliyor. Conkbayırı’ndaki çarpışmada yaralanan gazi Hüseyin Kaçmaz’ın anıtı önünde kalabalık oluşuyor. Gazi Hüseyin Kaçmaz, 1993 yılında 57. Alay Şehitliği açılışına katıldıktan bir yıl sonra vefat etmişti. Şanlı direnişe sahne olan Mesudiye Topu Savaş alanı 261 rakıma sahip bir stratejik bölge. Donanmalardan atılan 50 bin top mermisinin atıldığı bu bölgede 9200 şehit vermişiz. Buradaki koyları 5 ay boyunca bombardımana tutan İtilaf güçleri, 12 bin kayıp vererek geri çekilmişti. Kana bulanan bu bölgede şimdi şehitlerimiz meftun bulunuyor. Mustafa Kemal’in saatine misket mermisinin isabet ettiği Conkbayırı ayrı bir öneme sahip. Rehberler sağında Marmara solunda da Ege denizi olan bölgenin şehitlerin ruhunu taşıdığını vurguluyorlar. Çünkü her bir metrekaresinde şehit vermişiz. Yahya Çavuş Şehitliği ve tabyaları, Kilitbahir, Seddülbahir mevkileri şehit kabirleriyle dolu.
'ŞEHİTLER ABİDESİ’NDE 35 BAYRAK'
Toplam 41 metrelik yüksekliğe sahip olan Şehitler Abidesi 4 ayak üzerine kurulu. Türk milletinin sağlam temelleri üzerine kurulduğunu anlatıyor. Denize bakan taraftaki kabartmalarda top yağdıran İngiliz ve Fransız gemileri, karaya bakan tarafta ise 57. Alay’ın taarruza geçişi anlatılıyor. Atatürk Anıtı’nın karşısındaki direklerde de 35 İtilaf Devletini hatırlatan 35 Türk bayrağı dalgalanıyor. Cephanelik olarak kullanılan Seddülbahir Kalesi ile 1915 Seddülbahir Müzesi o kanlı günlerin hatırasını taşıyor. Mehmetçiklerin ve İtilaf kuvvetlerinin kullandıkları mermi, askeri üniformalar gibi bir çok kıyafet ilgi çekiyor. Yedi düvele karşı savaşan 63 Mehmetçikle birlikte Zığındere’de şehit düşen Yahya Çavuş Şehitliği’nde dualar yapılıyor.
'ŞEHİTLERİMİZ RAHMET OKUDUK'
Ziyaretçilerden Bağcılar İlkokulu öğrencisi Gizem Er, Helin Erdoğan ve Çağla Nur Çelik, Çanakkale ruhunu yeniden yaşadıklarını söylüyorlar. Şehitlerimiz için dua yaptıklarını ve onları hayırla yad ettiklerini anlatan öğrenciler, “Ders kitaplarından okuduğumuz Çanakkale Zaferi’nin önemini daha iyi anlıyoruz. Tarihin yeniden yazıldığına burada şahit olduk.” diyerek duygularını dile getirdiler. Necip Fazıl Kısakürek Ortaokulu öğrencisi Emre Ergavan, Berat Erkul, Büşra Öztürk ile Üsküp İlkokulu öğrencisi Nedim Öztürk, şehitlikleri ziyaret ettikleri vakit vatan sevgisinin ne anlama geldiğini daha iyi anladıklarını belirttiler.
“ÇANAKKALE GAZİSİ DEDELERİMİN ANLATTIKLARINI YAŞAMIŞ GİBİYİM”
Mehmetçiklere minnet borcunu ödemeye çalıştıklarını belirten ilçe sakini Nedim Öztürk (60) de ilk kez geldiği Çanakkale’deki şehitlikleri ve anıtları ziyaret ettikleri için mutlu olduklarını belirttiler. İki dedesinin Çanakkale gazisi olduğunu belirten Hatice Öztürk (53), ise “Benim iki dedem de Çanakkale gazisiydi. Bize yaşadıklarını anlatırdı. Yalnızca dinlemekle yetinirdik. Kendimi onun yaşadıklarını yeniden yaşamış gibi hissettim. Bağcılar Belediye Başkanımız Sayın Lokman Çağırıcı’ya bize bu imkanı sunduğu için teşekkür ediyoruz. Şehitlerimize minnet borcumuzu ödeme çalışıyoruz.” dedi.
“BELEDİYELERE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”
1915 Seddülbahir Müzesi’nin karşısında 18 yıldır seyyar satıcılık yapan Esma Yetim (63) ile eşi Recep Yetim, son yıllarda gerçekleşen ziyaretlerden dolayı çok mutlu olduklarını belirttiler. Savaş zamanı yaşayan büyüklerinin anlattığına göre, Atatürk’ün, köyleri gezerek büyüklerinin ellerini öptüğünü anlatan Esma Yetim, “Evlerinizin lambalarını yakmayın” uyarısında bulunmuş” diye uyarıda bulunduğunu anlattılar. Artık camilerinin dolup taştığını belediyelerin getirdiği ziyaretçilerle sohbet ettiklerini, tanıştıklarını ve büyük zaferi konuştuklarını anlatan Recep Yetim, “Şehitliklerimiz ve diğer mübarek mekanlarımız onların dualarıyla canlanıyor.” dedi. Babasının miras bıraktığı meşe ağacını kesmemesini tembihlediğini anlatan Yetim, “Burada şehidimiz yatıyor” dediğini anlattı. Belediyelere Çanakkale’ye gösterdikleri ilgi için çok teşekkür eden ve halen denizden gemi, silah ve kıyafet parçaları çıkardıklarını anlatan Yetim, o eserleri de büyük bir heyecanla ziyaretçilere gösteriyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.