Tel Takmak İstemeyenlere Müjde

İnvisalign yöntemini; dişlere takılan, çıkarılabilir, ağızda belirgin olarak gözükmeyen bir seri şeffaf düzeltici plaklarla, braket ve teller kullanılmadan çapraşık dişlerin düzeltilebilmesini sağlayan bir sistem olarak tanımlayan Dt. Selçuk Özbölük  şöyle devam etti:

“Şeffaf düzelticiler, dişlerin özel silikonlar ile ölçüleri alındıktan sonra, üç boyutlu özel bilgisayarlı sistemler yardımıyla hastanın diş yapısına birebir uygun olarak modelleniyor.”

“Kişiye özel gülümseme tasarımı”

Bilgisayar ortamında oluşturulan bu modeller üzerinde dişlere istenilen hareketler verilerek kişinin isteğine göre bitim hali bilgisayar üzerinde belirleniyor. Böylece kişiye özel gülümseme tasarımı da yapılmış oluyor. Bu yöntemle hasta ve hekimin tedavi sonucunda dişlerin nasıl görüneceğine üç boyutlu modellerde görerek karar verdiğini söyleyen Dt. Selçuk Özbölük,  dişlerin çapraşıklıklarına ve istenilen diş hareket miktarına göre tedavi süresi ve kullanılacak plak sayısının değiştiğini belirtti.

Şeffaf plaklar ile tedavinin genellikle iskeletsel çene problemi olmayan, basit çapraşıklık vakalarda kullanıldığını söyleyen Özbölük şöyle devam etti: “Her bir düzeltici plak yaklaşık 2 hafta boyunca kullanılıyor. İki hafta sonra yeni bir düzeltici takılıyor. Altı hafta arayla ortodonti uzmanının yapacağı muayene ile tedavi süreci yönlendiriliyor. Tedavi süresi, dişlerdeki çapraşıklık oranına göre 9-15 ay arasında değişiyor. Bu dönemde yaklaşık 18-30 adet şeffaf düzeltici plak kullanılıyor. Plaklar sadece yemek yerken, bir şey içerken ya da diş fırçalarken çıkarılıyor.”

“Geleneksel yönteme göre daha estetik ve konforlu”

İnvisalign yönteminin telle yapılan uygulamaya oranla daha avantajlı olduğunu vurgulayan Dt. Selçuk Özbölük, klasik tel ve braketlere göre en önemli avantajının “estetik ve konfor” olduğunu söyledi.Özbölük,“Özellikle ortodontik tedavi yaptırmak isteyen, ancak braket ve tellerin görüntüsü sebebiyle tedaviyi erteleyen yetişkinler bu yöntemi seçiyor” diye konuştu. Ağız içinde herhangi bir tel veya metal parçası olmadığı için batma ve yara oluşumunun da yaşanmadığını belirten Özbölük şöyle devam etti:

“Tedavi geleneksel tel tedavisine göre daha ağrısızdır. Ağız hijyeni daha kolay sağlanabilir, yeme-içme konusunda klasik ortodontik tedavide olan kısıtlamalar olmaz, çünkü istendiğinde ağızdan çıkarılabilir ve fırçaladıktan sonra tekrar takılabilir. Konuşmaya olumsuz bir etkisi yoktur, sunumlarda toplantılarda çıkartmaya gerek kalmaz. Kontrol seansları geleneksel tedavi yöntemlerine göre daha azdır, böylece yurtdışından gelen hastalar için büyük avantaj oluşturmaktadır.

‘Invasilign Yöntemi’nin avantajları

-          Daha estetik ve konforludur.

-          Batma ve yara oluşumu yaşanmaz.

-          Daha ağrısızdır.

-          Ağız hijyeni daha kolay sağlanır.

-          Yeme içmede kısıtlamalar olmaz.

-          Konuşmaya olumsuz bir etkisi yoktur.