10 Ağustos Pazar günü Cumhur ilk defa kendi başkanını seçerek Başbakanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı kendi iradesi ile 12. Cumhurbaşkanı olarak seçmiştir. Partimizin Genel Başkanının, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. turuna gerek kalmadan halkın yarısından fazlasının desteğini alarak, Devletimizin başına birinci kişi; yani Cumhurbaşkanımız olarak seçilmesi, şahsım ve teşkilatım için onur vericidir.
Şöyle bir geriye doğru bakarsak ülkemizin AK Parti döneminde kaydetmiş olduğu başarılar aşikârdır. İktidarımız öncesi ve sonrası arasında gece ve gündüz kadar fark vardır. Sağlıktan eğitime, ulaşımdan ekonomiye ve daha birçok konuda kaydettiğimiz başarılı yeniliklerle ülkemiz, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedef olan muasır medeniyetler seviyesine her gün bir adım daha yaklaşmıştır. Bu başarılar bizlere uluslararası itibar kazandırırken ülke insanının da refah seviyesini yukarılara taşımıştır. Bu istikrarlı ilerleyiş ülkemizi gelişmiş ülkeler seviyesine adım adım yaklaştırdığı gibi demokrasi adına da birçok önemli adımlar atılmış, ülkemizde kanayan bir yara haline gelen terör yine iktidarımız döneminde son bulmuştur. İşte bu saydığımız ve daha saymamız gereken birçok önemli adımları atan iktidarın Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın, bugün Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden daha doğal bir olay olamaz. Halk kendini hizmet edeni devletinin en başına getirerek ülkesinin gelişiminin istikrarlı bir şekilde devamını istediğini ortaya koymuştur. Birçok siyasi partinin karşımızda yer alıp farklı bir adayı desteklerken, bizler gece demeden gündüz demeden ilk günkü heyecanımızı koruyarak çalışmalarımızı gerçekleştirdik ve Genel Başkanımız ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı Türkiye Cumhuriyeti’nin Halkın ilk defa kendi seçtiği Cumhurbaşkanı yaptık.
Hükümetimiz ve Cumhurbaşkanımızın uyumlu çalışmaları devam edecek ve ülke ekonomimiz de büyüme devam edecek, sosyal devletçiliğin ileri seviyeye taşınması sağlanarak, kişi başına düşen milli gelir üst seviyelere taşınacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın ki kökümüz Selçuklu, gövdemiz Osmanlı, başımız Türkiye Cumhuriyeti anlayışıyla, dik duruşumuzdan hiçbir zaman taviz vermeyerek, vatandaşlarımızın refahının artması ve uluslar arası itibarımızın her zaman üst seviyelerde olması için, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz.