Mevsim geçişleri, sağlıklı oldukları kabul edilen bireylerde dahi birtakım değişikliklere neden olmaktadır. Uzun süren ve kondisyon olarak güçsüz kalınan kış aylarından sonra yaz mevsimine geçişte kalp yetersizliği, kapak hastalığı, hipertansiyonu ve kalp damarlarında hastalıkları olanların çok dikkatli olmaları gerekmektedir.
Huzurlu bir yaşam tarzı ve yüksek moral kalp krizi riskini azaltır
Yaz ayları, kalp hastaları için yaşam tarzlarına dikkat ettikleri takdirde kış aylarına göre daha az risklidir. Yaz mevsiminin getirdiği yüksek moral, kalp hastaları için açık alanda gerilimden uzak yaşamaları avantaj sağlamaktadır. Kış aylarının soğuk havalarında yaşanan, damarlarda spazm gelişme riski ortadan kalkmaktadır. Ancak yazın getirdiği bu rahatlık, beraberinde birçok riski de getirmektedir.
İdrar söktürücü ilaç kullanan hastaların yeterli miktarda sıvı almaları önemli
Sıcaklarla birlikte havada nem oranı da artmaktadır. Bu da su ve minerallerin kaybına yol açmaktadır. İdrar söktürücü ilaç kullanan hastalar, buna çok dikkat etmeli ve yaz başlangıcında doktoru ile görüşerek bu ilaçların dozunu ayarlamalıdır. Terlemeyle birlikte vücutta kaybolan sıvı, kan akışkanlığında azalma ve koyulaşmaya neden olmaktadır. Sıcak ortamda, kendini soğutmak amacıyla kan, cilde hücum etmektedir. Kalbin aşırı çalışması; istenmeyen kalp krizi, ritim bozuklukları ve ani hastaneye yatmayı gerektirecek kalp yetersizliğine yol açabilmektedir.
Su ihtiyacının dengelenmemesi kalp yetersizliği nedeni
Yaz meyve ve sebzelerinden doğru yaralanmak gerekmektedir. Bunlar bol su ve mineral hatta antioksidanlar içerdiklerinden kalp hastaları içinde çok yararlıdır. Sağlıklı bireyler içinde geçerli olan bol su içimi kalp hastaları içinde geçerlidir. Günde 2-2,5 lt sıvı tüketilmelidir.
Güneşin etkisinin azaldığı serin saatlerde yapılan egzersiz kalp sağlığını korur
Egzersiz, kalp hastaları için önerilen başlıca tedavi unsurlarından birisidir. Önerilen egzersizlerin başında gelen yürüyüş için elverişli zaman sıcak yaz aylarında serin saatlerde olmalıdır. Bu da sabah serin saatler veya güneşin etkisinin azaldığı akşamüstü saatleridir. Aşırı efordan, özellikle sıcak saatlerde kaçınılması gerekmektedir. Her bireyin egzersiz kapasitesi ve hastalığı farklı derecelerde olduğundan egzersizin ölçüsü, doktor ve hasta görüşmesi sonrasında belirlenmelidir.