Klasik kulak ameliyatlarındaki risklerin hemen hemen tamamının ortadan kalktığına dikkat çeken Hisar Intercontinental Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Seyhan Alkan; ‘Klasik kulak ameliyatlarında genellikle kulak arkasında daha az olasılıkla kulak önünde ortalama 4-6 cm’lik kesilerle dokular açılır ve mikroskop eşliğinde cerrahi işlemler gerçekleştirilirdi. İşlem sırasında kesinin büyüklüğüne göre kanama riski oluşabileceğinden ameliyat süresi 3-4 saatti. Kulak zarı tamiri için kulak arkasından doku parçaları alınır ve alınan bu alanda geniş yara boşlukları meydana gelir.
Ameliyatta mikroskop kullanılır, ameliyat sona erince kulak kanalının tıkanmaması için tampon koyulur, doku örneği alınan yerlerde kan birikmesi, apse iltihap gelişmemesi için baskılı sert sargılar yapılırdı. Ancak günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte kulak cerrahilerinde de ciddi gelişmeler yaşandı. Artık kulak ameliyatlarında endoskop (mikro kamera) kullanılmaya başlandı. Bu sayede hiçbir kesi yapmadan kulak kanalından kamera yardımıyla ve özel cerrahi aletler kullanılarak kulak zarı tamiri rahatlıkla gerçekleşebiliyor.
Bu yöntem ile kanama mikro kanama düzeyinde kalırken, kesi yapılmadığı için dikiş ve yara olmadığı için de sert tampon ve sargılara gerek kalmıyor. Tecrübeli ellerde 45 dakika gibi kısa bir zamanda zar tamiri yapılabiliyor. Dikiş, sargı tampon olmadığı için hastanın ağrısı neredeyse hiç olmuyor ve yaklaşık 2 gün gibi çok kısa zamanda normal hayatına dönebiliyor. Kısa zamanda, ağrısız, dikişsiz, hızla normal hayata dönüş avantajları olan bu yöntem ile kulak ameliyatları hastalar için artık korkulur olmaktan çıkmaktadır. Bu yöntem bu uygulamanın özel eğitimini almış tecrübeli kulak cerrahları tarafından yapılması başarı için en önemli faktördür.’ açıklamasında bulundu.
