GÜNCEL 28.10.2014 14:59:00 176 0

İstikamet ve İtminan Sahibi Çocuklar

“Zaman bendedir ve mekan bana emanettir” şuurunda gençlik... Beşinci evrenin kapısı önünde dimdik bekleyen bir gençlik.... Dininin , dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik… “Kim var???

İstikamet ve İtminan Sahibi Çocuklar
 Allah adı ile başlamalı. Durmalı bulunduğu noktada ve geride bıraktığı ömrüne bakmalı. Varlığından bu güne, kat ettiği merhaleyi göz önünde bulundurarak yaratılışının hikmetini düşünmeli. Düşünmeli, hayatın ne olunduğunu, niçin olduğunu. Düşünmeli neden yaşadığını. Yanlışlarını, hatalarını, günahlarını düşünmeli. Ne kadar Müslüman olduğunu, Allah’ın önündeki boyun eğişinin ne kadar olduğunu, ne kadar insan olduğunu düşünmeli. Düşüncenin uzantısı olarak fark etmeli, Allah karşısındaki değerinin ne olduğunu. Evvel amel tefekkürdür, tefekkürden vazgeçmemeli.“OKU” emri İlahi’sinin gereğini yerine getirmeli sonra; Kur’an ile iletişime geçmeli. Eline güzelce bir Meal alıp geneli vakıf olmak için kısa bir sürede ‘oku’malı. Birdaha birdaha birdaha okumalı. İman denizine ayakların sokmalı yani. İmanın tadını almaya başlamalı. Bütünün üzerindeki etkisini hissetmeli. Arık Kur’an onun kalbini fethetmişse girişmeli dünyanın kolay ama meşakkatli işine; tedebbüre.  Derin derin düşünmeye başlamalı artık kelimeleri, ayetleri, pasajları, sureleri. Kur’an’ın üzerindeki yenileyici etkisini fark etmeli. “Yürüyüşüm bile Kur’an ikliminde değişti” demeli. Uçsuz bucaksız deryaya kayığını salmalı.Onlara bağlanırsak asla sapmayacağımız şeylerin ikincisine gitmeli sonra. Aslında Kur’an iklimini hissetmeye başladığı anda almalı eline Meal’in yanında Hadis kitabını. Hayatın burçları olarak hadisleri-sünnetleri derin bir idrak ile mütalaa etmeli. Hayatını inşa eden ayetler karşısında estetiği hadislerde yakalamalı. Yakalamaya çalışmalı gökteki yıldızları. Karanlık bir gecede onların nuru ile gündüzü-aydınlığı yaşamalı. “Yemek yemem bile değişti”, değişti demeli kendine.Artık eğer atmosferin katmanlarını bir bir, merhale merhale geçmişse Alay-ı İlliyyun’a ulaşmıştır. O andaki imanın tadını korutacak hiçbir tat yoktur dünyada. Ona, mükemmel bir disiplin, idrak, bilinç, irade hâkimiyeti ve hareket kazandırmıştır artık iman. Bu dinamizmin doruklarını yaşamaya başlamıştır artık, Allah dışındaki her şeyden soyutlamıştır kendini. Bu durumda yapması gereken iman dinamiklerini sekteye uğratmadan yatırım yapmaya başlamaktır. Kendi takip ettiği sistemin münadisi olmalıdır artık, Allah yolunun davetçisi. Bu konum da dikkat edilmesi gereken ilk şey radikallik, ikinci ise ulaştığı makamdan aldığı direktifleri yerine getirmek için taviz vermemektir. İmanın tadını kaçırmamalı.Bu noktada Müslüman’ın temel dayanağı sürekli iman gündemini diri tutmak ve “iki günü bir olmadan” gayret etmektir. Bunun için unun tek azığı vardır; ‘Kur’an’ı anlama çabası ve hadis- sünnet modelini ihya edebilmek için “Kur’an’ı anlama çabasının ürünü eserleri” takip etmektir.’ Okumak sürekli okumak. Kitap kurdunu galebe çalmak. Diri durmak, sebat etmek, kendini sürekli yenilemek, düşünce gündemi oluşturmak, insanlığının kemalini yakalamak için okumak. Öncelikle dinamizmini galeyan getirecek kitaplar okunmalı. Yoldaki İşaretler, Dört Terim, Üç Muhammed, Gelin Müslüman Olalım, İnsanın Dört Zindanı… gibi eserler ile hayatın içindeki aktif İslam ve İslami düşünce benimsenmeye çalışılmalı.  Tefsir, fıkıh, özellikle siyer ve örnek şahsiyetlerin-başta sahabe- hayatı ile ilgili kitaplar takip edilmeli. Kur’an’dan dinamikleri almışsanız zaten zararlı kitap yoktur. Sadece, Kur’ani düşünceye derinlemesine nüfuz edinceye kadar daha çok adını İslam literatürüne altın harflerle yazdırmış âlimler okunmalı. Mevdudi, Hasan el-Benna, Seyyid Kutup, İbrahim Canan, Ali Şeriati… eserleri hassasiyetle talim edilmeli. Konum itibari ile Mekke’yi inşa etmiş duruma gelinmiştir artık. Medine’yi inşa işlemlerine başlanmalıdır. Bu bütün Müslümanları yakından ve derinden ilgilendiren bir durumdur. Bu durum için öncelikle ‘VAHDET’ aranması gerekse de bu bulunamayacağı için, herkesle iletişim halinde olup hiç kimseden olmamak Mü’min’in şiarı haline gelmelidir. Artık zaman üretme zamanıdır. Medine üretimin membaıdır. Üretmeden Medine inşa edilemez. Dikkat edilmesi gereken yersiz hayaller peşinden koşmamaktır. “Cennete giden yolda hayallere ve lafta kalmış sözlere yer yoktur” diyen Seyyid Kutub’a kulak verilmelidir. Doğru zamanda, doğru zeminde, doğru şeyin peşinden gidilmelidir. Kaş yapayım derken göz çıkarmamaya da dikkat edilmelidir tabi.İfade edildiği gibi vahdet önemli bir sorundur bizler için. Zaten muvaffak olamamamızın arkasında yatan sebepte budur. Hayat ölçüleri Kur’an’dan alan bir insan öncelikle vahdetin tesisi için uğraşmalıdır. Vahdetsiz rahmet olmaz, zahmetsiz vahdet olmayacağı gibi. Vahdetin tesisi için geniş çaplı ve ciddi katılımlı bir tarafsızlık hareketi oluşmalı. Başı çeken olma tutkusundan feragat edilmeli ve Müslümanlar bir çatı altında toplanmalı. Mevdudi’nin Pakistan da yaptığı gibi onlarca âlim bir araya getirilerek ortak hareket metodu ve şartları oluşturulmalı. Efendimizin ölmek üzere yaptığı uyarı unutulmamalı…Günümüzde Müslümanlar için henüz bakir sayılabilecek alanların sayısı önemli miktarda. Dergi ve kısmen gazete ‘cihadında’ gösterilen başarı birazda yüzünü TV dünyasında da gösterir vaziyette. TV’den başlayacak olursak bugün Müslümanların yönetimi altında olan TV kanalları olmasına rağmen daha henüz İslam’a uygun diziler ortaya cıkmış değil. Buna mecbur muyuz ki denebilir. Dizilerin aile, çocuk, toplum üzerindeki etkileri ve halkımızın televizyon tutkusu göz önüne alındığında bunun gerekli olduğu ortada. İnsanları televizyon başından alamazsınız ama ne izleyeceklerine yönünde direktiflerde buluna bilirsiniz. Bunun içinde elinizde avucunuzda bir şeylerin olması gerekir. Halka kaliteli ve ilgi çekici diziler, yarışmalar, belgeseller hazırlanmalı. Bunun için elimizde okadar çok malzeme var ki senaryo sıkıntısı gibi bir der asla çekilmez. Dikkat edilmesi gereken şeyler ise; mahremiyet, ahlak, haramlar. Bir hocamız Hıristiyanların dini öğreti muhtevalı reklam filmi yaptıklarını ve dini içerikli bilbordlar hazırladıklarını söylemişti. Biz bugün reklamlarla başı belada olan bir toplum olarak bunu ilk yapan kişiler olmalıydık. Bu ‘cihadı’ Kur’an ve sünnet-hadis beyanından tutun da kitap tanıtımına kadar birçok önemli konuda kullana biliriz. Sabır, iffet, iman, namaz, tevazu, şeytan, ölüm ve daha nice konuda reklam filmleri irşad ve tebliğde be muhteşem çığır açar. Bilim ve teknoloji başlığı altında toplaya bileceğimiz aslında mirasımıza sahip çıkmayı da ifade iden bir çıkmaz söz konusu Müslüman için. Medeniyetimiz asırlarca üretmiş, çalışmış icat etmiş, araştırmış çığır açmıştır. Bugün bizim yan gelip yatışımız bir tarafa onların bıraktığı ‘bilim’ mirasına da sahip çıkamadık, çıkmıyoruz. ‘Bilimin’ membaı olan Endülüs bizim için fethedilmeli bile. Bizim Tarık Bin Ziyad’larımız Cebeli Tarık boğazının yanında bile geçmiyor. Biz batıda ilk üniversite kurulmadan Kultuba’da ki üniversitelerin haberini, batıda İbni  Sina’nın kitaplarının asırlarca okutulduğunu, botanik ve gök bilimi bizim ortaya çıkardığımızı, nice şeyin Müslüman mucitlerin icat harikaları olduğunu bilmeliyiz. Bilmekle kalmayıp onların yolunda devam etmeliyiz. Medeniyeti bizden öğrenen batının ahlaksız bilim anlayışına savaş amcalıyız. Bunun içinde bilim ve teknolojide çığırdan çığıra koşmalıyız. Tıp, felsefe, matematik, coğrafya, tarih, sanat kısacası bilme ve teknolojiye dair her şey bizden sorulur olmalı.Bilgisayar oyunlarının kıskacında bir gençliğin karşısına, uhudun, bedirin, hendeğin, hayberin bilgisayar oyunları ile çıkalım. Kaliteden ödün vermeyelim hiçbir zaman ve en üstün biz olalım, ilgileri üzerine çekecek erdem-ilim-ahlak temelli bilgisayar oyunları yapalım. İslam fetihlerini gerçekleştirelim bir oyunda, bir oyunda israil’e direnen Hamas Mücahidi olalım, bir oyunda Afrikalı bir masum. Öyle bir konuma gelelim ki küfrün ve şirkin bütün şer yuvalarını, ahlaksızlık modalarını, siyonist, emperyalist, misyoner faaliyetlerini bir tuşla yerle bir edelim.Ekonomi, siyaser, sosyal bilimler gibi alanlarda Medine’mizin Ömer’lerini, Ali’lerini, Ebu Bekir’lerini, Said Bin Zeyd’lerini, İbni Ömer’lerini yetiştirelim.Yeter ki,  “Üzülmeyelim, gevşemeyelim çünkü İNANIYORSAK EN ÜSTÜN BİZİZ”(Ali İmran 36)      

MHP'den "Vakit Tamam" Mesajı…

Kadın Liderliği Yerelden Yükseliyor...

Türkiye ile Katar arasında 8 anlaşma

Erdoğan ile Bahçeli Beştepe'de buluştu

İYİ Partili Akalın, çiftçinin TMO'daki sıkıntısını gündeme getirdi

Türkgenç’ten Aday Adayları İçin Kritik Değerlendirme

İmamoğlu, Kıydı Özel ve Çaykara Mesaj Verdi

12 Vali Müfettişlik Görevine Getirildi

Beslenme Saati Uygulamasında Dördüncü Dönem Başladı

EKREM PAMUK'TAN TEPKİ

Turhan Çömez'den Çarpıcı Açıklamalar

MHP’DEN YENİ YEMİN POLEMİKLERİNE YANIT…

Damat'tan Balcıoğlu'nun İddialarına Yanıt

Bakan Güler'den Kazakistan'a Ziyaret

Törene Üst Düzey Katılım


Sandıkçı, Eğitimden Sorumlu Başkan danışmanı Oldu

MHP'den "Vakit Tamam" Mesajı…

Öğretmenlerin Sanatsal Bakış Açısı Ödüllendirildi

Öğrenciler ara tatilde hem eğleniyor hem öğreniyor

Kadın Liderliği Yerelden Yükseliyor...

Barış Mahallesi Kapalı Pazaryeri Hizmete Açıldı (Görüntülü Haber)

Sakarya potada Konya’ya konuk oluyor

Esenyurt Eğitimde Yeni Bir Adım Atıyor!

20 Bin Öğretmen Ataması İçin Tercih Süreci Başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan KKTC paylaşımı

PTT'den 'Yüreğimde Filistin' pulu tedavülde

Gülben Ergen yeni şarkısını espirili video ile duyurdu

Vizyona 6 yeni film girdi

Kocaeli'de savunma sanayiini buluşturan etkinlik

Türkiye ile Katar arasında 8 anlaşma

Erdoğan ile Bahçeli Beştepe'de buluştu

RTÜK'ten gündüz kuşağı programlarına etik ayarı

20 bin öğretmen ataması için tercih süreci başladı

İYİ Partili Akalın, çiftçinin TMO'daki sıkıntısını gündeme getirdi

Sürdürülebilir eğitim Antalya’da tartışıldı

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.