Tarih: 01.01.0001 00:00 149

Kobani

Bir aydır güzel bir şekilde gündem uzak, kafam rahattı. Televizyonu hayatımdan kaldırmış olmamın vermiş olduğu iç huzuru bünyemi çepeçevre sarmışken. Rahatlığımın uzun sürmediğini görmem beni ziyadesi ile üzdü. Televizyonu kapas

Kobani
 Neyse uzatmayalım. Bir Kobani, Ayn-al Arap kavramı ortalarda dolaşırken ben de sazı bir elime alam dedim.

NEDİR BU KOBANİ, AYN-AL ARAP MESELESİ ?
Mesele aslında çok karışık lakin çok basit. Aslında ortada bir kavram kargaşası var. Ulusal ve uluslararası ciddi oyunların döndüğü faaliyetlerin bütünü var. Kobani bizim Urfa Suruç’un karşısında bir kent, bu kentte ağırlıklı nüfus Kürtlerden oluşuyor. Türkmen, Arap ve Ermeni unsurları da var ama bu gruplar Kürtler tarafından sindirilmiş ve pasifize edilmiş vaziyetteler.
Dünya'nın konuştuğu Suriye'nin Heseke iline bağlı Aynel Arap yani Kürtçe adıyla bilinen Kobani isminin Alman Demiryolu Şirketi Company'den geldiği ifade ediliyor.  Company ismi Almanya’ya ait 1911-1922 Berlin-Bağdat arası tren raylarını yapan demir yolu şirketinin adıydı. Asıl adı Company’den geliyor. Şirketin bir bürosu da Mürşit Pınar Sınır Kapısı karşısında bulunduğu için bu ilçeye zamanla Kompani ve son olarak da Kobani adı verildi.Kobani bugün Dünya gündeminde.İlçeninArapça'daki resmi adı ise Ayn-el Arap yani Arap Pınarı'dır. Bölgenin tarihi Selahaddin Eyyübiye kadar dayanır. Kobani, Kürtler açısından büyük sembol değere sahip bir yer olarak biliniyor.Özellikle Suriye’de iç karışıklıklar başladıktan sonra Kürt unsurlar burada üç şehirden oluşan bir kanton kurdular ki Rojova adını verdikleri bu kantonların ortasındaki Kobani en stratejik noktadaki ve Kürt Devleti temelinde en önemli kanton…Kobani’nin düşmesi Suriye’de ki Kürt devleti hayalinin sona ermesi anlamına geliyor. PYD BU NOKTADA ETKİLİ OLAMAMIŞ GÖRÜNÜYOR. Türkiye ise Esad’a karşı savaşmak kaydı ile destek olacağını söylemesine rağmen PYD ve PKK bu olgudan yana değil. Ayrıca IŞİD’iTürkiye’nin desteklediğini öne sürüyor.

NEDEN HDP VE PKK ÜLKEYİ SAVAŞ ALANINA ÇEVİRMEYE ÇALIŞIYOR?

Gerçi bu sorunun cevabı içinde. Kuruluş gayeleri zaten yakıp, yıkma, bozma ve kan üstüne kurulmuş terör örgütünden başka bir şey beklemek saflık olur. Ama acaba biz yanlış düşünüyor muyuz?  sorusu kafalara yerleştirilmeye çalışılırken bu tezin ne kadar boş olduğunu son günlerdeki eylemleri ile ortaya koydular. Bugün on beş kişinin ölmesi bu hareketin bir kalkışma provası belkide aslı olduğunun göstergesi.


İtidal Korunmalı

Şimdi bizim devlet refleksi ile hareket etme zamanımız. Zaten Türkiye düşsün diye el ovuşturanlara fırsat vermemeli, yetkili ağızların itidali ve sağduyuyu elden bırakmaması en önemli unsur. Dışarıda kanla beslenen bölücü örgütün tahriklerine kapılıp ayrışma sürecine girilmemelidir. Hükümetinde bu noktada daha dikkatli olması gerekir. Artık bölgede yeniden alan hakimiyetine geçilmeli, bölge terörün kontrolüne ve insafına terkedilmemelidir.
Bu tehlikeli gidişat inşallah güzel neticeler verir. Yoksa korktuğumuz şeylerin başımıza gelmesi içten bile değildir. Burada ABD ve Batılı yandaşlarının ikilikli politikasını da görmezden gelemeyiz. Telafer’de, Kerkük’te Türkmenler IŞİD tarafından sırf Şii oldukları için kesilirken kılı kıpırdamayan ABD ve saz arkadaşları birden Kobani olunca harekete geçmeleri manidardır. Bu kapalı kapılar ardında dönen dolapların göstergesidir. Allah bu ülkenin ve vatandaşlarının yardımcısı olsun. Yine kritik dönemlerden geçmekteyiz. 


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.