‘Bazı eşler vardır mesela, evde kavga ederler, birbirlerine girerler, tabaklar fırlar, ses tonu yüksektir. Bütün komşular bilir… Sonra sokağa çıktıkları zaman sarmaş dolaş dolaşırlar. Evde birbirini yiyen insanların dışarıda nasıl böyle davrandıklarını anlayamazsınız. Aslınsa dışarıya karşı mutlu rolü oynamaları, bu kişilerin sosyal davranışlarından gelen bozukluğun bir göstergesidir.
Örneğin; işten ayrılma durumlarında da benzer vakalar yaşanır. İşten ayrılan kişi kendisini güçlü ve mutlu bir şekilde ilan ediyorsa ya ‘Ben yıkılmadım ayaktayım’ mesajı veriyor ya da gelecek korkusu yaşıyor olabilir. İşi ile ilgili gelecek korkusu taşıyorsa ‘Ben korkmuyorum’ diyerek kendini bir bakıma telkin etme taktiği uyguluyordur. Bu bir bakıma korkularını yenmek için ‘Ben güçlüyüm’ diyerek dışarı mesaj verme taktiğidir.
Bu gibi durumları bazen farklı kişiler tavsiye edebilir. Ama sağlıklı düşünüp doğru yaklaşımın tercih edilmesi ileride yaşanacak daha büyük yıkımları önleyecektir. Çünkü bir kişi bir karar verdiyse bu durumun olumlu veya olumsuz taraflarını değerlendirmeli ve bunu aşmalıdır. Özellikle sosyal medya üzerinden çevreye karşı verilen abartılı mesajlar aslında kişinin dışarıya karşı verdiği psikolojik savunmadır. Kişinin ya korktuğunun ya da gelecek endişesi taşıdığının bir belirtisidir.
Abartı her zaman karşıtını besler
Abartı her zaman karşıtını besler. Kişi abartılı bir özgüven rolü oynuyorsa ya böyle korkuları vardır ya kendi iç dünyasındaki çatışma yansıyordur ya da insanlara mesaj vererek kendini güvende tutmak istiyordur. Yani bunların hepsi dürüst olmayan davranışlardır. Gerek özel yaşamında gerek iş yaşamında bu tutumda olan kişiler aslında olgunluğa erişememiş, kendi içinde çatışma yaşamaktadırlar. Bu tutumlar için önerilebilecek olan, bu gibi davranışlarla harcanacak zamanı kişisel gelişimleri için kullanarak bu sorunun üstesinden gelmeleri şeklinde olabilir.