Tarih: 13.12.2014 09:45

Yardım esas, mücadele istisna olmalıdır

Facebook Twitter Linked-in

 Dayanışma duygusunu güçlendirmek, yardımlaşma kültürünü yaymak, yoksulluğu yenmenin yöntemlerini araştırarak uygulamaya koymak amacıyla 1993 yılından itibaren 12-18 Aralık tarihleri arasında bulunan hafta “Yoksullarla Dayanışma Haftası” olarak ilan edildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından 2011 yılından itibaren kutlanmaya başlanan haftada gönüllü kuruluşlarla sivil toplum örgütlerini bir araya getirerek yoksulluk sorununa gönül birliği ve güç birliği yaparak sahip çıkmak hedefleniyor.

Yaşamın kendisi yardımlaşma alanıdır

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, toplumu ayakta tutan değerlerin başında yardımlaşma kavramının geldiğini söyledi. Prof. Dr. Tarhan, şu görüşleri paylaştı:

‘Yaşamın kendisi mücadele değil, bir yardımlaşma alanıdır. Yaşam bir mücadele alanı mı? Evrene baktığımızda virüsler, bakteriler, faydalı ve zararlı mikroplar, karıncalar, böcekler, eklem bacaklılar vardır. Bir ağaç binlerce meyve verirken, binlerce kuş böceklerle beslenir. İnsanlar çeşitli bitkileri ve hayvanları keserek yer. Evrende birbiriyle beslenerek geçinen bir sistem vardır. Bu bir mücadele değil, sistemin sürmesi için gerekli sirkülasyonudur. Bir ağacın neslinin devamı için bir meyve çekirdeği yeterlidir, binlerce meyveye ve çekirdeğine ihtiyaç yoktur. Karıncanın fili analiz etmesi gibi evrene tek bir kesitten bakarsak, mücadele olarak görürüz fakat kuş bakışı baktığımızda canlıların birbirine vazife devri olduğunu fark ederiz.

Yardımlaşma esas, mücadele istisnadır

Canlılar dünyaya gelir, yaşar, giderler; arkasından yenileri gelir. Hayat böyle bir çizgidir. Öldükten sonra hayat bitiyor olsaydı, yaşam gerçekten mücadeleden ibaret olurdu. Fakat bitmediği için canlılar sadece vazifelerini yapıp giderler. Bu şekilde bakınca hayatın esasında yardımlaşma olduğu görülür. Evrenin genel çalışması içerisinde insan vücuduna baktığımız zaman; kalp, mide, bağırsak, damar ve hücrelerin birbiriyle mücadele etmeyip birbirini tamamladıkları görülür. Bir tanesi vazifesini yapmasa hücre ölür. Yaşamda yardımlaşma esas, mücadele istisnadır.

Toplumda da yardımlaşma esas

Yaşamda olduğu gibi toplumda da yardımlaşma esas, mücadele istisna olmalıdır. Dayanışma ve yardımlaşmanın olduğu toplumlar güçlü toplumlardır. ‘Bir toplumu ayakta tutan, o toplumdaki dayanışma ve yardımlaşma ruhudur. Bir toplumu ayakta tutan dinamiklerin başında da bu ruh gelir. Yardımlaşma ve dayanışma bireylerin toplum içinde birbirlerine daha sıkı kenetlenmelerini de sağlar.

Aynı gemide yaşama bilinci

Bir gemideki insanlar fikir ayrılığına düşerlerse ne yapıp edip uzlaşma yolunu bulmak zorundadırlar aksi halde gemideki bütün insanlar zarar görür. Çok kültürlü toplumlarda da aynı gemide yaşama bilincinin oluşması gerekir. Gemi seyir halindeyken çalışanlardan her biri geminin genel hedefini bozmayacak şekilde hareket etmelidir. Geminin hareket hedefi ile çalışanın hedefi paralel olursa çalışmalar gemiye faydalı olur ama geminin hareketini saptırmaya veya durdurmaya yönelik gayretler gemiye zarar verir.

Evrende de insanın ve evrenin hareketi vardır. İnsanın evrendeki genel gidişe uygun davranması spiritüel olarak önemlidir. Kültürün de genel idealleri vardır. Kişi ona uygun davranırsa, uygun çözümü ve mutluluğu üretir ve birlikte yaşama bilincini oluşturarak gemiye hizmet etmiş olur. Gemiyi ele geçirmeye kalkanlara karşı da savunma duygusu oluşur. Çok kültürlü toplumlarda sosyal adalet sağlanırsa kültür yaşamaya devam eder, sağlanamazsa denge bozulur. ‘




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —