Dondurma’nın mutlulukla ne ilgisi var

 Her insanın dondurma ile ilgili onu çocukluğuna kadar götüren anıları mevcut. Mesela laf dondurmaya gelince bir insandan şu sözleri duymanız çok olası: “Dondurma, çocukluğumdan beri en sevdiğim tatlılardan biridir. Beni hep mutlu etmiştir.” Yine bugünün envai çeşit dondurmasına, her yerde açılan türlü türlü dondurmacı dükkânına bakınca şunları söylemesini şaşkınlıkla karşılamayız: “Eskiden çok sınırlı seçeneklerimiz vardı şimdi ise dondurma çeşitlerine baktıkça, yıllar içinde ürünlerin ne kadar geliştiğini ve çeşitlendiğini görebiliyoruz.”İki çıkışı yapan insan da haksız sayılmaz. Çünkü tanık olduğunuz üzere son yıllarda çikolatalı ve meyveli dondurmaların yanında yeni arkadaşlar belirdi: İş cheesecake, brownie’ye kadar vardı.Peki bunca çeşit belirmesi, ‘dondurmanın mutlulukla bir ilgisi var’ durumu, dondurmanın bize çocukluğumuzu hatırlatması yüzünden olabilir mi? Sizin yanıtınız da önemli elbette ama elimizde bilimsel bir veri var. Bilim insanları diyor ki, “Evet dondurma mutluluk veriyor...”Araştırmanın detaylarına geçelim hemen. Londra Psikiyatri Enstitüsü, 2005 yılında yaptığı bir çalışmada beynin tepkilerini inceliyor ve bu tepkiler üzerinden çeşitli sonuçlara varıyor. Bunlardan birisi de dondurma yemenin beynin keyif bölgelerini harekete geçirdiğini görmeleri. Araştırmada, gönüllülerin beyinleri, harici olarak kullanılan fMRI tarayıcı (Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleyici) ile tarandığında dondurmanın beyindeki keyif bölgelerini ‘uyardığı’ açıkça gözlemlenmiş.

Peter Alex Linley’nin Helen Dovey, Eveline de Bruin, Catherine Transler, Joy Wilkinson, John Maltby ve Robert Hurlings ile beraber imza attığı bir diğer çalışmada ise insanlara gün içerisinde kendilerini mutlu eden üç şey sorulmuş. ‘Dondurma yemek’ bu üç şey arasında çıkmış.Cemal Süreya’nın, 'Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı' dizelerini dondurmaya bilim insanları uyarlamış bu araştırmalarla: “Tatlı yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama dondurmanın mutlulukla bir ilgisi olmalı.”Ramazan ayının yaz mevsimine gelmesi ve son yıllarda beslenme konusunun toplumda çok daha fazla ilgi çekiyor olması yeni bir kavram ortaya çıkardı: Yaz ramazanı ve beslenme.Bu yıl yaz dönemine denk gelen ramazanda, uzun oruç süresi ve sıcak hava nedeniyle insanların metabolizmalarını düzene sokmak için çeşitli düzenlemeler yapmaları gerekiyor. İftar ve sahur arasında besinleri zamana yayarak tüketmek ve ara öğünler yapmak en sağlıklı olanı. Bunu biraz açalım. Ramazan ayı boyunca, beslenme alışkanlıklarınızda önemli değişiklikler olur. En temel değişikliklerden biri, diğer aylarda günde 3 ana, 2-3 araöğünlük bir beslenme alışkanlığınız varken, ramazan ayında bu sayı  günde 2 ana öğüne düşer. Bu yüzden yaz ramazanı için beslenmedeki en önemli konular; sıvı desteği, serinlik verecek gıdaların seçimi ve sindirimi zorlamayacak ara öğünlerdir.

Ancak mevsim ne olursa olsun  kabul etmek gerekiyor ki  ramazan ve iftar dediğimizde ilk akla gelenlerden birisi, iftar sonrasındaki tatlılar oluyor.Uzun süren açlığın giderilmesinde; hazımsızlık, kan şekeri, mide ağrısı, yüksek tansiyon sorunları yaşamamak için iftarda hafif yiyecekleri tercih etmelisiniz. Hafif bir iftar yemeğinden sonra da tatlı olarak ağır ve şerbetli olanlar yerine serinletici ve ferahlatıcı olanları yemek daha iyi bir tercih olacaktır. Dondurma işte bunların başında geliyor.Dondurma öncelikle dört mevsim yenebiliyor olsa da yaz için ideal tatlı. Özellikle de yaz, ramazana denk geliyorsa. Yazın gündüzlerin uzun sürmesi nedeniyle, iftar saatinde ciddi bir yeme isteği oluşur kişide. İftarda hızlıca tüketilen ağır yiyecekler istenmeyen sağlık problemlerini beraberinde getirebilir, bu nedenle iftarı, olabildiğince yavaş ve mideyi zorlamayacak besinleri tüketerek yapmak gerekiyor. Sonrasında da iftar mönünüz tatlı içeriyorsa eğer daha önce de belirttiğimiz gibi ağır, hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine serinletici ve ferahlatıcı olanları yemeniz sizin için daha uygun.Dondurmanın faydasını, bilimsel verilerle desteklemeyi sürdürecek olursak bunların arasında besin değerinin zenginliğini saymamız gerekir. Dondurma, içerdiği protein, karbonhidrat, yağ, A, D, E, B grubu vitaminleri ve kalsiyum, fosfor, magnezyum gibi mineraller ile yeterli ve dengeli beslenme düzeni için de tercih edilebilecek bir alternatif olarak karşımızda. Yenilenmeye ve tadı zenginleştirilmeye müsait bir ürün olduğundan markalar tüketicinin damak zevkine göre faklı ürünler geliştirebiliyor. Burada önemli noktalardan biri tüketilen ürünün ihtiyaçlarınızın üzerine çıkmaması olmalı. Dondurma, ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmenizde rahatlıkla yer verebileceğiniz bir tatlı. İçeriğindeki vitamin, mineral yoğunluğu ve kilo kontrolüne yardımcı olma özelliğiyle dondurma popüler deyişle ‘fit’ bir tatlı.İftar ve sahur arasında geçen uzun yaz akşamlarında, ara öğün olarak dondurma, kişiyi mutlu eden bir seçenek olarak öne çıkıyor. Üstelik yaz mevsiminde olduğumuz için serinletici, hafif bir tatlı olması da cabası. Çikolatalı kalorili geldiyse şunu önerelim: Bir porsiyon sade (60 gram) dondurma sadece 100 kalori ve bu değer de günlük enerji ihtiyacının yüzde 5’ine denk geliyor.

PAKETLİ DONDURMA EN HİJYENİĞİ

 

Dondurma süt ve süt ürünleri içerdiği için hijyenik koşullarda üretilmeyen ve saklanmayanlar sağlığınız için bir tehdit oluşturabilir. Her koşulda hijyenik koşullarda üretilmiş, kapalı ambalajda satılan ürünler en güven verici olanları. Dondurma ürünleri derin dondurucuda -18°C ve daha soğuk ortamda muhafaza edilmelidir. Paketin açıldıktan sonra tüketilmesi, yeniden dolaba kaldırılması halinde ise çok fazla zaman geçmeden tüketilmesi gerekiyor.Bir de hatırlatma: Hijyenik şartlarda üretilen ve uygun koşullarda, soğuk zinciri kırılmadan saklanan paketli dondurmalar bu anlamda çok daha güvenilir. Ev tipi paketli dondurmaları da yaz ramazanında sevdiklerinizle keyifle yiyip, hafif ve lezzetli dondurmalı tatlılar da hazırlayabilirsiniz. Yaz meyveleri ile de zenginleştirebilirsiniz.Peki son olarak bu kadar yemek yedikten sonra sağlık için bir şeyler yapmaya ne dersiniz? En basitinden, sağlıklı ve zinde bir ramazan dönemi geçirmek için iftardan yaklaşık bir saat sonra yapılacak yürüyüş fena olmaz. Böyle bir hafif fiziksel aktivite, fazla yemek yemeye bağlı kilo alımının engellenmesine de yardımcı olur. Bizden söylemesi.

Aldığınız paketli dondurmayı kendiniz renklendirerek repertuvarınıza yeni bir tarif, farklı bir tatlı da katabilirsiniz. 60 gram kokulu gül yaprağı, 180 gram toz şeker, yarım limonun suyunu kullanarak şöyle bir dondurma ilavesi oluşturabilirsiniz: Kokulu gül yapraklarını yıkayıp, üzerini hafif nemli bırakın. Kavanoza 1 çorba kaşığı kokulu gül ve 1 çorba kaşığı toz şekeri sıra sıra ekleyin. Orta kata biraz limon suyu sıkın. Kavanoz dolana kadar da işlemi tekrarlayın. Kavanozu evin güneşli bir köşesine koyup, üç gün bekletin. Üç günün sonunda hafif kıvamlı reçeliniz hazır olacaktır. Bu reçeli paket dondurmanızın üzerine ekleyerek yeni tarifinizi konuklarınıza sunabilirsiniz. Afiyet olsun. Malzemeler: 60 gram kokulu gül yaprağı, 180 gram toz şeker, yarım limonun suyu, Servisi için: Paket dondurma