Son zamanlarda çevre örgütleri de dahil dünya kamuoyu, tekstil ve aksesuar ürünlerindeki insan ve doğaya zararlı maddelerin kullanımını konuşuyor. Gelişmiş ülkeler sağlığa zararlı olduğu için yasak olan maddelerin kullanılmaması konusunda yoğun gayret gösteriyorlar. Ancak bu durum ne yazık ki ülkemizde yeteri kadar denetlenemiyor ve ithal ürünler çok sıkı takipten geçmiyor.
Türk ev tekstilinin kalbi, Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) da Uzakdoğu’dan gelen ucuz ürünlerin tamamına yakınının insan sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Bu ülkelerle yapılan ithalatların özel ve çok sıkı kontrollerden geçmesi, gelen her maldan numune alınarak kimyasal kontrol için laboratuvar denetimine gönderilmesi gerektiğini belirten TETSİAD Yönetimi, AB ve ABD’nin uyguladığı katı kuralların ülkemizde de uygulanmasını ve her sektörde bir otokontrol sistemi oluşturularak ithalata yönelmek yerine, iç üretimi artırmanın gerekliliğini savunuyor.
İç üretimi artırmak en güvenilir çözüm
TETSİAD, Uzakdoğu ürünlerine itimat etmeden kendi ürettiğini kullanan bir ülke olmayı amaçlayan Türkiye’nin, hem halk sağlığı hem de ülke ekonomisi açısından iç üretimi artırıcı faaliyetlerine hız vermesi gerekliliğini savunuyor. Üyeleriyle birlikte bu konu için gerekli çalışmaları başlatan TETSİAD, halkı da özellikle Uzakdoğu menşeili ürünlerden uzak durmaları, yerli malı tercih etmeleri konusunda uyarıyor.
Editöre Not:
Azo Boyar Nedir?
Tekstil boyalarında bulunuyor. Bu maddelerden bir kısmı kanserojen ‘arilamin' maddesi içeriyor. Bazı ülkelerde 30 ppm'in altındaki miktarlarda azo boyar madde içeren ürünlerin ithalatı serbest iken bazı ülkelerde bu rakam daha üst seviyelerde. 30 ppm, 1 milyon litre boyada 30 mililitre azo boyar madde anlamına geliyor.