Bayram ziyaretlerine yürüyerek gidin
Geleneksel olarak bayram kahvaltısı ile başlayan bu günlerde tüm aile bir arada olduğu için sofralar her zamankinden daha çeşitli besinler içerir. Aile büyüklerinin hazırladığı börekleri, el yapımı tatlıları ve özel pişen yemekleri reddetmek bazen ev sahibine karşı saygısızlık gibi de algılanmaktadır. Bayramın coşkusuyla her yemekten fazla miktarlarda yemek yerine küçük tadımlıklar tüketmek daha kontrollü olmamızı sağlar.
İnsan vücudunun günlük ihtiyacı olan enerji, besin öğeleri, vitamin ve mineraller her gün yeterli ve dengeli bir şekilde alınmalıdır. Neyi, ne kadar, nasıl, ne zaman tükettiğiniz yeterli ve dengeli beslenmenin anahtar rolünü oynar. Özel günlerde “Geleneksel yemeklerden vazgeçin, hiç şekerli besin yemeyin!!!” yaklaşımı uygulanabilir olamayacağından, miktar kontrolünü sağlamak beslenmede atılacak en iyi adımdır.
Suyu ihmal etmeyin
Ramazan boyunca azalmış olan su tüketimimizi 2- 2,5 litreye ulaştırmak daha kolay olacaktır. İçine koyacağınız tarçın çubukları ise kan şekerinizi dengede tutarak bir sonraki öğünde fazla miktarda tüketim yapmanızı engeller. Gün içerisinde 2 fincan kahve içtiyseniz bir sonraki tercihinizi bitki çaylarından yana kullanabilirsiniz. Rezene, kekik, yeşil ve beyaz çaylar doğru tercih olacaktır.
Şeker ve Kalp hastaları dikkat
Tansiyon, şeker hastalığı veya kalp damar hastalığı olan bireyler ramazan bayramında yediklerine daha da dikkat etmeleri gerektiğini lütfen unutmasınlar. Özellikle tereyağı veya katı margarin veya hayvansal yağlar kullanılmış yemeklerden uzak durmaları, yedikleri et türevine de dikkat etmeleri önemli.
Şeker hastası olanlar meyveli tatlıları tatlandırıcı ile hazırlayabilir veya diyet pudingler kullanabilirler.