Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen’den bayramlık öneriler.
1- İlaç dozları bayrama göre ayarlanmalı
Kalp damar hastalığı olup da oruç tutanların ilaç vakitlerini doktorlarıyla görüşüp ayarlamaları nasıl şartsa, aynı şekilde bayramda da ilaç düzenlemesi yapılması gerekiyor. Ramazan öncesindeki ilaç alım sistemine dönüldüğü gibi, zaman zaman ramazan ayında su, tuz kaybeden veya kilo değişikliği olanların da ilaç dozlarında değişikliğe gidilebiliyor.
2- Oruçtan normal beslenme düzenine yavaş geçiş yapılmalı
Oruç anında kan şekerinin düşmesi, vücut adrenalin seviyesinin artması, dolaşımın yavaşlaması, pıhtılaşma sisteminin bunların sonucunda aktifleşmesi, aşırı sıcakların da etkisi ile böbrek ve beyin kan akımının olumsuz etkilenmesi özellikle kalp hastalarını istenmeyen sonuçlar ile karşı karşıya bırakabiliyor. Bu zincirleme reaksiyon sonucunda çarpıntı, ritim düzensizlikleri, tansiyonda yükselmeler, kalp yetersizliklerinde ve kalp damar hastalığının dengesinde bozulmalar yaşanabiliyor. Bayrama girerken ise bu beslenme düzeninin birden değişmesine vücudumuz tekrar adapte olmaya çalışıyor, bu nedenle dengeli beslenmek ve vücudumuzu birden yormamak gerekiyor.
3- Aşırı karbonhidrattan uzak durulmalı
Bayramı devamlı karbonhidratlardan zengin bir Türk mutfağı ve yemek bayramı olarak algılamak ve yaşamak kalp damar sağlığı açısından çok yanlış. Bu günlerde aşırı karbonhidrattan, yağdan ve fazla beslenmekten kaçınmak gerekiyor. Az ve sık yemek, beslenme düzeninde sıvı gıdalara yer vermek kalp damar hastalıkları açısından son derece önemli.
4- Kahvaltıda tuzsuz peynir, zeytin ve salataya yer verilmeli
Bayram sabahı ağır bir kahvaltı yapmamak ve midemizi tam doldurmamak en doğrusu. Kahvaltının kan basıncınızı yükseltmemesi için tuzlu peynir-zeytin veya salamura cinsi kahvaltılardan uzak durun. Tuzsuz peynir, zeytin, 2-3 dilim ekmek ve biraz patates veya bir kase az yağlı yoğurt ve bir salata yiyebilirsiniz. Yine kahvaltıda gün aşırı yumurta yemeniz faydalı olacaktır. Çünkü bu dönemde protein ihtiyacı elzemdir, ancak fazla yumurta yemekten kaçınmalısınız. Aşırı koyu çay, 1 adetten fazla kahve veya neskafe gündüz çarpıntılarını artırabilir. Yemek aralarında bol sıvı alın, bunu hem sıvı içeceklerle hem de sulu meyveler ile alabilirsiniz.
5- Acıkmadan sofraya oturulmamalı
Yanlış alışkanlıklardan birisi de geç yapılan kahvaltılar ve birkaç saat sonrasında yenilen ağır bir öğlen yemeği. Bu durum aşırı insülin ve adrenalin salgılanmasına neden oluyor. Sonrasında ise gerek tansiyon, gerekse kalp damar hastalıkları bakımından sakıncalı durumlar ortaya çıkıyor. Mideye acıkması için fırsat tanımak, yemek için değil, acıktığımız ve ihtiyaç için yemek fikrini geliştirmek gerekiyor. Bu durum sadece kalp damar hastalıkları olanlar için değil, sağlıklı kişiler için de geçerli. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarını edinmek için ille de hasta olmayı beklemek yanlış, çünkü esas olan ve en doğrusu vücudumuzu sağlıklıyken koruyabilmek.
6- Oruçtan çıkan beden fazla yorulmamalı
Aşırı sıcaktan ve güneşten kaçınmalı ve sıvı kaybını bu şekilde azaltmalı. Gün içinde ağır, yorucu ve aşırı stresli işler yapmaktan kaçınmalı. Aksi halde kalp hızı ve tansiyonda artışla kalp damar spazmları tetiklenebiliyor. Gün ortasında serin ortamlarda ve mümkünse klimalı veya gölge şartlarda zaman geçirmeli ve vücudu dinlendirmek için hafif bir uykuya zaman ayrılmalı. Oruçtan çıkmış bir bedenle, bayram süresince yorucu tatil şartlarından kaçınılmalı.
BAYRAMDA ÇOK YEMEK YEMEK NE GİBİ SAĞLIK SORUNLARINA NEDEN?
Oruç tutmak, vücudumuzda hormonal ve kimyasal dengeleri değiştiriyor. Bu nedenle normal beslenme sistemine geçişte bir takım detaylara özellikle dikkat etmek gerekiyor. Sabah ve tüm gün aç kalmaya 1 ay boyunca alışık olan vücuda bayram sabahı ile birlikte aşırı bir şekilde yüklenmek ve aşırı karbonhidratlı beslenmek, mide-bağırsak sisteminde aşırı kan akımına ve bu şekilde kalbe giden kan akımının ise azalmasına neden oluyor. Bunun sonucunda ise özellikle kalp damar hastaları, kalp yetersizliği olanlar ve ciddi hipertansiyon hastalarında rahatsızlık oluşabiliyor.