Boğaz Ağrıları ve ses kısıklıkları 15 günü geçince hekime başvurmak gerektiğini anlatan Prof. Dr. Özdemir, her ağrı ve ses kısıklığının kanser olmadığını belirterek, “Kulağa vuran ağrı ve boyunda beze şeklinde şişlik görüldüğü takdirde hastalarımızın kulak-burun-boğaz hekimlerine müracaat etmeleri gerekir. Bu müracaatta hekimler elindeki muayene imkanlarıyla bu bölgeleri inceleyerek şüpheli bir kitle gördüğünde buralardan biyopsi alarak teşhisi koyar. Biyopsi kesin teşhiste, hastalığın adını koymakta en önemli araçlardan biridir” dedi.
Hastalıkta erken teşhisin tedavi açısından çok önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Özdemir, biyopsinin ardından hastalığın gırtlakta nerelere yayıldığını tespit için tomografi çekimi yapıldığını anlatarak “Kanserin başka bir organa sıçraması sonucu oluşan lezyonlar olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Çünkü bunlar tedavide çok önemlidir.
Teşhis konduktan sonra inceleme başlar. Muayene, ultrason tetkikleri, tomografiler, MR'lar, gerekirse tüm vücudun taraması yapılarak hastalık ortaya konur. Hastanın tedavisi için en iyi yöntemin ne olduğuna ekipçe karar verilir bir tedavi planı çizilir. Tedavide uzak metastaz yoksa ve hastanın aşırı kalp hastalığı veya benzeri bir durum yoksa asıl tedavi ameliyattır.
Kanserli bölüm hastadan alınıp etrafında temiz saha kalacak şekilde bölgeyi alıp çıkarmak en önemli tedavi yöntemidir. Bunu yapamadığımız zaman ışın tedavisi yani radyoterapi ya da eş zamanlı olarak kemoterapi kullanılan yöntemlerdendir” diye konuştu.
Gırtlak kanserine yakalanmamak için ağız hijyenine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Özdemir, “Diş, diş eti tedavi ve bakımlarının düzenli yapılması lazım. Çürük dişlerin tedavi edilmesi ya da çekilmesi gerekiyorsa bekletilmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
