Tarih: 12.10.2015 10:02

Engellemek Suçtur!

Facebook Twitter Linked-in

 Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:
Haberleşme özgürlüğü Anayasa’nın 22. maddesi ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden biridir. Yine Türk Ceza Yasasının 124. maddesi, haberleşmeyi engelleyenler için bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörmektedir.

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile hangi durumlarda ve hangi makamların kararı ile internet erişimine sınır getirilebileceği düzenlenmektedir. Buna göre; Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Cumhuriyet Savcıları ve yargıç kararı ile internet erişimine sınır getirilebilmektedir.Bir süreden beri internet ortamında bazı sitelere erişimin zorlaştığı savının yanında, 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da yaşanan katliam sonrası özellikle sosyal medya ağlarına erişimin kesintili olarak sağlanması, çoğu kez de erişimin sağlanamadığı görülmektedir.
Ankara’da yaşanan katliam sonrası internet ağlarında yaşanan engelleme ve kesintinin, yasa ile yetkilendirilmiş yargı veya idari organların kararından kaynaklandığı düşünülmüş ise de, Erişim Sağlayıcıları Birliği Genel Sekreteri Bülent Kent tarafından sosyal medya ağlarının kapatılmasının söz konusu olmadığı, bu konuda herhangi bir mahkeme kararının da olmadığı açıklanmıştır.Bu durumda yasa ile yetkilendirilmiş idari veya yargı organı kararına dayanmayan bu sorunun nedeninin açıklanarak kamuoyu zihnindeki soru işaretlerinin yanıtlanması, bu duruma neden olanların da soruşturularak cezalandırılması gerekmektedir.

 

Engelleyen kamu veya özel kişiler cezalandırılacak..!

Hiç kimse yasalar ile belirlenmiş düzenlemelerin kapsamı dışında değildir. Bir hukuk devletinde olmaması gereken yetkisiz ve keyfi bir tutumla internet erişimini sınırlayan, engelleyen kamu veya özel kişilerin tespit edilerek cezalandırılması, yaşanan sorunun
gecikmeksizin giderilerek, Anayasal güvence altındaki haberleşme özgürlüğünün tüm yurttaşlar için sağlanması gereklidir.

 Ülkemizin yaşadığı olağanüstü günler ve özellikle genel seçimlere az bir zaman kala yaşanan bu olumsuzlukların giderilmemesi ve bu eylemi yapanların tespit edilerek cezalandırılmamaları durumunda, fiili bir sansür uygulaması yaşandığına ilişkin kamuoyu kanaatinin pekişeceği unutulmamalıdır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —