Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği söyleşi programına katılan Prof. Dr. İskender Pala şiir geleneğindeki meseleler, nükteler ve meselleri hikâyeler ve tarihten örneklerle anlattı.
Prof. Dr. Pala, beşinci ve en tanınmış Abbasi Halifesi olan Harun Reşit dönemine ait bir hikâyeyi şöyle aktardı, “Bağdat Harun Reşit döneminde çok zarif ve şairane bir şehirdir. Şehrin sokaklarında dolaşanlar şiirle konuşurdu. Harun Reşit’in çok sevdiği bir eşi var, ismi Zübeyde. Zübeyde çok zarif, güzel, yardımsever ve entelektüel bir kadındı. Reşit bir gün eşi ile tartışıyor ve güneş doğmadan benim yurtlarımı terk edip gidemezsen boş ol, diyor. Zübeyde gidiyor, Harun Reşit kendine geldiğinde din âlimlerini çağırıyor ve olayı anlatıyor. Hepsi, Zübeyde boş olmuş, dedi. Bunun üzerine Harun Reşit, Kufe’den İmam-ı Azam’ın yanına alıp yetiştirdiği İmam-ı Yusuf’u davet ediyor, olayı anlatıyor. O’da kolayı var Zübeyde bir mescitte sabahlasın çünkü mescitler Allah (C.C)’nın evleridir senin yurdun değildir, böylelikle hanımınız evine döner, diyor. Böylelikle sorun çözülüyor. İmam-ı Yusuf, Harun Reşit’in döneminde Abbasi devletinin yükselmesine vesile olan kişidir. Yetenek varsa bir gün mutlaka kara dönüşür.”
Prof. Dr. İskender Pala, Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes karakterine atıfta bulunarak, Holmes karakterini aratmayacak zekâdaydı, sözleriyle tanımladığı Osmanlı devlet adamı, şair Koca Mehmet Rağıp Paşa’yı anlattı. ‘Merd i kıpti şecaatin arzederken sirkatin söyler’ beyitini de okuyan İskender Pala, Koca Mehmet Rağıp Paşa’ya ait bir hikâyeyi de anlattı.
Söyleşi programı sonunda Başakşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir, Prof. Dr. İskender Pala’ya katılımlarından dolayı teşekkür ederek, çiçek takdim etti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.