Bu yazımı, Şubat ayında çıkan bazı dergilere ayıracağım. Bana göre en düşündürücü, ufuk açıcı yazılar, dergilerde yazılan makalelerdir.
Haksöz Dergisi
“Kur’an aydınlığına doğru” sloganıyla çıkmakta olan “Haksöz Dergisi” 299. sayısında dosya konusu olarak, “Vahdet” konusunu gündeme getirmekte. Dergi: “Mezhepçilik Duvarına Toslayan Vahdet Özlemi” manşetiyle, mezhep kavgalarının neticesinde, vahdete duyulan özleme dikkat çekmektedir. Örneğin, “Ümmetin Vahdeti ve Önündeki Engeller” başlıklı dosya makalesinde, ŞuaybMekeç; Hizipçilik yaparak hayırlı toplum olunamayacağını hatırlatıyor. Müslümanların birbirlerini ümmet olmaya çağırması gerektiğini vurgulayan makalede Mekeç, Ümmetin vahdetinin Kur’an ile gelebileceğini savunuyor.
Ayrıca dergide İran ve Şiilik ciddi bir şekilde eleştirilmektedir. Dergideki birkaç makaleyi daha hatırlatmanın faydalı olacağını ümid ediyorum: “Mezhepçilik Etiketiyle Zulmü Perdelemek ( Rıdvan Kaya), “İran’ın Mezhep Savaşı” (Musa Üzer), “İran ve Suriye” Gerçeği” (Hamza Türkmen).80 sayfadan oluşan dergi, yine kendine has üslubuyla doludolu çıkmış. Haksöz Dergisi’nin bugüne kadar gelmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Lacivert Dergisi
“Hayatı ciddiye alan dergi” sloganıyla dergi dünyasına yeni bir soluk getiren Lacivert Dergisi de Şubat sayısında: “Bağımlılık” konusunu dosya olarak okuyucusuna sunmuş. Günümüzde birçok bağlılık mevcuttur. Bağımlılık dediğimizde aklımıza ilk etapta gelen madde bağımlılığıdır. Lacivert Dergisi’nin bu sayısını okuduğunuzda, bağımlılığın sadece madde bağımlılığından ibaret olmadığını görüyoruz. Dergide, birçok ilginç ve faydalı makale var. Ben bir kaçını burada zikretmekte fayda görüyorum: Ahmet Gedik imzalı makalede, “Sanal Bağımlılık” konusuna dikkat çekilmiş. Günümüzde revaçta olan bir bağımlılık. Bunun bağımlılarını otobüslerde, vapurlarda, metrolarda kısacası her yerde görmek mümkündür. İşte bir internet bağımlısı olup olmadığınızı bu makalede bulabilirsiniz. Aslında her şeyin fazlası makbul olmadığı gibi, her şeyin fazlası başlı başına bir bağımlılıktır.
Yine dergide yer alan Mustafa Akar imzalı, “Vakte Namazla Bağlanmak” başlıklı makalenin de üzerinde durulması gerekir. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.s.): “Namaz dinin direğidir” buyuruyor. Akar, yazısında namazın bize vaktin değerini hatırlattığını söylüyor. Namazın şekilden çok hale yakın bir eylem olduğunu vurguluyor. Lacivert’in 21. sayısında çok güzel makale ve röportajları bulmanız mümkün. Okuyucusuna şimdiden hayırlı olsun. Hayatı ciddiye almak için okumalıyız.
Yenidünya Dergisi
23 yıldır yayın hayatını sürdürmekte olan Yenidünya Dergisi, 268. sayısına ulaşmış. Dergi, “Bereket Gecede” manşetiyle çıktı. Prof. Dr. Ali Akpınar, “Vahyin Nuruyla Aydınlanan Geceler” isimli ilmi makalesinde, Miraç olayını Kur’an ışığında ele almaktadır.
Rasim Özden ören, kendine has üslubuyla, “Hicret ve Yol Arkadaşı” yazısında, hicretinzulümle mücadele etmek için küfür ülkesini terk etmek olduğunun altını çizmekte. Yenidünya Dergisi editörü Hasan Hafif, Ali Ramazan Dinç Hocaefendi ile faydalı güzel bir röportaj gerçekleştirmiş. Dergide birçok kıymetli yazarın makalesi var. Bir gönül yolculuğu düşünüyorsanız, bu ayki Yenidünya Dergisi’nin sayfalarını iyice karıştırın.
İlkadım Dergisi
Malum Şubat ayı şehadet ayıdır. Bu minvalde İlkadım Dergisi, dosya konusu olarak, “Şehadet”i seçmiş. Derginin manşetini Şehid Metin Yüksel’in “Şehadet bir çağrıdır tüm nesillere ve çağlara” sözü süslemektedir. En iyilerimiz elbetteki şehid olanlarımızdır. Yani onlar hayatlarıyla, Allah’ın varlığına şahid olmuşlardır. Kendilerini Allah’a adamışlardır. Hamdi Coşkun, “Kur’an’ ve Şehidlik” makalesinde, şehidlik konusunu Kur’an penceresinden ele almaktadır. Yine dergide bir diğer göze çarpan makale ise, “Şehidliğin Tanımı, Şartları ve Fıkhi Boyutu” başlığıyla Mehmet Erturan imzalı makale. Makale ilginç bir detayı bize hatırlatıyor: “TDK’nın şehid dediği ölür ama Allah’ın şehid dediği ölmez.” Makale; TDK’nın şehid kavramını istismar ettiğini dile getiriyor. Erturan makalesinde, Âlimlerin görüşüyle şehidin tanımlamasını yapmaktadır.
Ayrıca İlkadım Dergisi ile birlikte çıkan Genç Adamlar Dergisi de okunmaya değer. Özellikle Genç Adamlar Dergisinin Hüsnü Aktaş hoca ile yapmış olduğu röportaj dikkate şayan. Genç nesillerin Hüsnü Aktaş hocayı daha yakından tanımaları için güzel ve keyifli bir röportaj olmuş. Hüsnü Aktaş hoca, “Medeni Vahşet” isimli kitabından dolayı Mamak Askeri Cezaevinde tutuklu kalmıştır.
Mostar Dergisi
“Gençliğin Köprüsü” sloganı ile 11 yıldır yayın hayatını sürdürmekte olan Mostar Dergisi, “Bir İdeolojinin Romanı, İstediğini Değil İstediğimizi Yaz” başlığıyla okurlarına merhaba diyor. İslam, gençliğe büyük önem vermiştir. Gençliği olmayanın geleceği olmaz. Bu konuda gençleri önemsedikleri için Mostar Dergisine teşekkür ediyorum. Gençliğin mutlaka bir dergisi olmalıdır. İşte keyifli bir gençlik dergisi, Mostar!
Dergiler Birer Mekteptir
Dergiler, birer mekteptir. Dergilerin çokluğu büyük bir zenginliktir. Her dergi mutlaka insana, topluma ve devlete geniş ufuklar açar. Bu makalede yer vermek istediğim ama yer veremediğim birçok güzel ve özel dergi var. İnşaallah başka bir makalede, diğer dergilerimize de yer vermeye çalışacağım. Dergilerin dünyasında çok güzel fikirler ve projeler var. Okumak isteyene dergiler bile az gelir.
Gelecek makalede buluşmak duasıyla…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.