Tarih: 01.01.0001 00:00 29

PKKlılar Etek Giyip Kaçıyor

Güneydoğu’daki emniyet güçlerinin bölgedeki durum değerlendirmesi adı altında yayınladığı raporda "PKK terör örgütü tepe isimlerinin "yemlik" olarak ön saflarda kullandığı teröristlerin bu süreç içerisinde “yeni

PKKlılar Etek Giyip Kaçıyor
 Güneydoğu’daki emniyet güçlerinin bölgedeki durum değerlendirmesi adı altında yayınladığı raporda 'PKK terör örgütü tepe isimlerinin 'yemlik' olarak ön saflarda kullandığı teröristlerin bu süreç içerisinde “yeni yem teröristlerin” tepkisine neden olduğunu ve bu tepkileri kendilerini “etek ve şalvar” giyerek kaçmayı deneyecek seviyeye getirdi

 

Güneydoğu'da aylarca devam eden operasyonlar hakkında emniyet güçlerinin son gelişmelere yönelik yaptıkları durum değerlendirmesinde çok çarpıcı bilgiler yer aldı.

Güneydoğu Bölgesinde PKK'nın şehirlere çekilmesinin ardından başlayan çatışmalarda terör örgütünün hamleleri şaşkına çevirdi. Güvenlik güçlerinin durum değerlendirmesi adı altında yayınladığı raporda 'PKK'nın tepe isimlerinin 'yemlik' olarak ön saflarda kullandığı teröristlerin bu süreç içerisinde “yeni yem teröristlerin” tepkisine neden olmuş ve bu tepki kendilerini “etek ve şalvar” giyerek kaçmayı deneyecek seviyeye getirmiştir.' ifadeleri kullanıldı.


ÖLEN TERÖRİSTLERİN AİLELERİ ÖRGÜTE DÜŞMAN

 

Güvenlik güçlerin raporunda ilgili 'Yemlik olarak ön saflarda kullanılan ve hayatını kaybeden teröristlerin ailelerinden terör örgütüne karşı çok net şekilde lanetlemeler gelmeye başlamıştır. Bu karşı tutum PKK terör örgütüyle halkın arasında kapanması imkânsız önemli bir uçurum oluşturmuştur.' tespitinde de bulunuldu.

 

ETEKLİ TERÖRİSTLER

 

1. Terör örgütü 2011 yılında Uludere’de kaçakçılara karşı yapılan hava harekâtından sonra özellikle sınır ötesi hava harekâtına maruz kalmamıştı. Aralık 2015 ayında belirlenen il ve ilçelerde başlatılan operasyonlardan önce Kandil başta olmak üzere Irak kuzeyine ve yurt içindeki hedeflere eş zamanlı ve yoğun icra edilen hava harekatlarıyla örgüt ciddi baskı altına alınmış; İkiyaka dağları ve Doski Vadisinde yürütülen operasyonlarda BTÖ çok miktarda zayiat vermişti. Bu zayiatın yanında, Irak kuzeyindeki lojistik tesisleri, yer altı (Satıhtan 15-20 metre derinlikte) silah ve mühimmat depoları, barınma alanları, sığınakları, yer üstü ağır silah mevzileri % 80-85 oranında imha edilmiş, örgüt Irak kuzeyinde adeta felç edilmişti.

 

2. BTÖ lojistik ikmalinin çoğunu Suriye kuzeyindeki PYD/YPG unsurları üzerinden Irak kuzeyine getirdiyse de, aralıklarla yapılan hava taarruzlarıyla buradan da beklediklerini bulamadılar.

 

3. Şehir direnişi adı verdikleri şehirlerde uzun bir planlama ve hazırlık dönemini müteakip giriştikleri son eylemlerinde bölücü terör örgütü, kendilerine sadece kolluk (Jandarma ve Polis) güçlerinin müdahale edeceğini ve onlara çok zayiat verdireceğini düşünmüştü.

 

4. Ancak TSK’nın da içinde bulunduğu organize, devam eden operasyonlarla bu çok güvendikleri planları, hazırlıkları suya düşmüş ve birçok il ve ilçede bertaraf olmuş ve hezimete uğramıştır. Kendi liderlerinin de uygulanan stratejinin (şehir direnişleri) yanlış olduğuna dair beyanları basında sıklıkla yer almıştır.

 

5. Bununla birlikte gerçekleştirilmekte olan operasyonlar tüm güvenlik kuvvetlerinin ilgili unsurların da kaynaşmasına, işbirliği içinde güzel bir sinerjioluşturmalarına ve karşılıklı dayanışmalarına sebep olmuştur.

 

6. Dünyada ve ülkemizde bundan sonraki gelişmelere bakıldığında, dünya liderliğine soyunmuş ülkeler, menfaat elde edecekleri bölge ve ülkelerde taşeron terör örgütlerini özellikle o ülkelerin şehirlerinde bir baskı ve yıpratma aracı olarak kullanacaklardır. Bu yolla hem bu ülkeleri kendilerine mecbur hale getirme yoluna gidecekler, hem de sınırsızca ürettikleri silah ve mühimmata yeni pazarlar elde edeceklerdir.

 

7. İşte buradan hareketle, Türkiye’nin dolayısıyla Güvenlik Kuvvetlerimizin bu dönemde pek de aşina olmadıkları bu savaş türüne mecbur da olsa girmiş olmaları, şehitlerimize ve yaşanan ve yaşanmakta olan acılara rağmen bu yönde önemli bir tecrübe kazanımına yol açmıştır.

 

8. Operasyonlardan önce Terör Örgütünün “sözde şehitlikler” adı altında inşa ettiği eğitim, bomba imalathaneleri vb. kompleksler imha edilerek kullanılamaz hale getirilmiş, bu yerlerle ilgili ikincil planları da bozulmuştur.

 

9. Bölgede örgüte yakın ve büyük gelir sağlayan “uyuşturucu baronları” gibi gelir kapıları da büyük darbe yemiş ve ülke sınırları içinde büyük ölçüde kesintiye uğramıştır.

 

10.BTÖ’nün, bölge halkını tehditle, zor kullanarak ve karşı gelenleri öldürerek bulundukları yerlerde evlerinde kalmaya zorlama çabaları, kendilerine canlı kalkan olarak kullanma girişimleri büyük bir hezimetle sonuçlanmıştır. Burada da güvenlik kuvvetleri sabırla ve soğukkanlılıkla hareket ederek, halkın emniyetli bir şekilde tehlikeli bölgelerden tahliyesini sağlamış, halkın bu kapsamda büyük oranlarda sevgisini kazanmış, desteğine mazhar olmuştur.

 

11. Devamında, bulundukları binalardan kaçarken bina kolonlarına yerleştirdikleri patlayıcı maddelerle içeri giren güvenlik kuvvetlerine zayiat verdirmek, engel teşkil etmesini sağlayarak zaman kazanmak maksadıyla binaları çökertmeleri, evleri, mahalleleri yaşanamaz hale getirmeleri teröristlere karşı bölge halkının geri dönülemeyecek nefretinin oluşmasına sebep olmuştur.

 

12.Bölücü terör örgütü mensuplarının aralarında yaptıkları telsiz konuşmalarının bir kısmı basında da yer almıştır. Burada kalkışmayı başaramadıkları, çok kayıp verdikleri, kaçmak istedikleri gibi ifadelerde bulunmaktadırlar. Bu da örgüt içindeki çatışmayı ve çözülmeyi göstermektedir. Elebaşlarının operasyonlarda etkisiz hale getirilmesi moral olarak “BARİKAT ve ÇUKUR SİYASETLERİNİ” çökertmiştir.

 

13. Kaçışların başlamasıyla Örgüt içi infazların artması diğer teröristlerde büyük bir moral çöküntüsü oluşturmuş; zincirleme reaksiyon halinde yayılan bu çöküntü örgütün direnme gücünü kırmıştır.

 

14. Özellikle örgüte yeni katılan teröristlerin kırsaldan gelen tecrübeli teröristlerce “yemlik” olarak ön saflarda kullanılması bu süreç içerisinde “yeni yetme teröristlerin” tepkisine neden olmuş ve bu tepki kendilerini “ETEK VE ŞALVAR” giyerek kaçmayı deneyecek seviyeye getirmiştir.

 

15. Teslim olan teröristler kendilerinin sözde liderleri tarafından nasıl kandırıldıklarını itiraf etmiştir. Basına sıkça yansıyan bu görüntüler örgüte yeni katılımları büyük ölçüde azaltmıştır. En tepedeki hainlerden, muhtelif iç ve dış basın yoluyla yaptıkları açıklamalarda ateşkes çağrıları gelmeye başlamasının altında yatan ama nedenlerden birisi de budur.

 

16. “Yemlik” olarak ön saflarda kullanılan ve hayatını kaybeden teröristlerin ailelerinden terör örgütüne karşı çok net şekilde lanetlemeler gelmeye başlamıştır.Bu karşı tutum terör örgütüyle halkın arasında kapanması imkânsız önemli bir uçurum oluşturmuştur.

 

17. Bölgedeki okulları ve sağlık kurumlarını yakarak yıkarak kullanılamaz duruma getirmeleri bölge halkı tarafından bu örgütün gerçek yüzünün anlaşılmasına neden olmuştur.

 

18. Uluslararası kamuoyunda Türkiye’yi karalamak, kendi halkına ve şehirlerine zarar veren bir devlet olarak gösterme çabaları yürütülen operasyonlardaki hassasiyet ve şeffaflık ile amacına ulaşmamış; tam tersine “terör örgütü mü, değil mi?” diye kasıtlı olarak net tavır sergilemeyen bazı ülkeleri de “Evet bunlar terör örgütüdür” deme noktasına getirmiştir.

 

19. Son dönemde, terör örgütünün en tepesindeki isimlerce yapılan açıklamalar il ve ilçelerdeki çöküşün itirafı niteliğindedir. Açıklamaları onursuzca ve maşa olarak görev yaptıkları bu mücadeleyi kırsala yayacakları yönündedir. Çözüm sürecinin, sözde ateşkesin uygulanmasını defalarca ulusal ve uluslararası platformlarda dile getirmelerinin ardından bu yöndeki açıklamaları bir hezimetin sonucudur.

 

20.İl ve ilçelerde büyük bir hezimete uğrayan BTÖ, sözde liderlerinin çağrılarıyla eylemlerini kırsala yönlendirmiş bulunmaktadırlar. Ancak başlangıçtan itibaren kar, kış, yağmur ve soğuk demeden kırsaldaki teröristlere karşı da operasyonlara ara verilmeden devam edilmektedir. Bu kapsamda teröristlerin kırsalda yürüttükleri faaliyetler;

- Üs bölgelerine uzak mesafelerden ateş açarak zayiat verdirmek,

- Yol üzerindeki Jandarma karakollarına ve lojmanlarına bombalı araç marifetiyle saldırılarda bulunmak,

- Askeri birliklerin üs bölgelerine giden yollarına EYP yerleştirerek kablolu düzenekle uzaktan infilak ettirmek (Jammer kullanıldığından cep telefonlarıyla bu eylemleri büyük ölçüde kısıtlanmıştır.),

- Kırsal alanda operasyon  yapan TSK unsurlarına keskin nişancı tüfekleriyle ateş açmak şeklinde gerçekleşmektedir.       
haber 7

 


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.