Genç kızlar daha çok etkileniyor
Anoreksiya nervoza ve bulimiya nevroza yeme bozuklukları arasında en sık görülen hastalıklardır. Anoreksiya nervoza gençlerin ergenliğe uyum sağlamakta zorluk çektiği 14-15 yaş aralığında daha fazla görülürken,bulimiya nervoza ise 18-19 yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Genç kızlarda erkeklere oranla 10 kat daha fazla görülen her iki hastalıkta da vücut kilosuyla ilgili olarak aşırı kaygılanma ve olağan dışı yeme davranışı yaşanmaktadır.
Çocuğunuzun kilosu dengesini ve davranışlarını gözlemleyin
Her yaşta yaşanabilmesine rağmen daha çok erken ergenlikteki kızların sorunu olarak görülen anoreksiya nervoza hastalığında ince bir bedene sahip olma isteği ve kilo almaktan aşırı korku oluşmaktadır. Beden algısı bozukluğu yaşayan anoreksiya nervoza hastaları sürekli kilo verip tehlike sınırlarına gelmelerine rağmen kendilerini şişman görür. Adet kesilmesinin genç hastalarda ortaya çıkan ilk belirtiler arasında olduğu unutulmamalıdır. Porsiyonlarını azaltan ve düşük kalorili besinleri tercih etmeye başlayan anoreksiya nervoza hastaları, ağır diyet ve egzersizlerin yanında su atıcı veya ishal yapıcı ilaçlar da kullanabilmektedir.
Yemek ziyafetleri yanıltıcı olabilir
Anoreksiya nervoza hastaları, farklı tarifler toplayıp yakınlarına yemek ziyafetleri çekebilirler. Yemek saklama davranışları da gözlemlenen hastalar, nadiren kontrollerini kaybedip tıkınırcasına yerler ve sonrasında pişman olarak kendilerini kusturarak yediklerini çıkartırlar. Yemekten sonra kilo almamak için kendini kusturma alışkanlığı daha çok bulimiya nevroza rahatsızlığında da görülür. Anoreksiya nervozadan farklı olarak kişi normal vücut ağırlığında ya da hafif kiloludur. Bulimiya nervoza hastalığının en belirgin özelliği uzun süren yeme kısıtlamasının ardından tıkınırcasına yeme krizlerinin gelmesidir. Yeme krizlerinin ardından kişi kendini suçlu ve depresif hissetmektedir. İshal yapıcı ya da su atıcı ilaçları da kullanan bulimiya nervoza hastaları sık sık kendilerini kusturdukları için ellerinin üzerinde nasırlaşma benzedi dokular oluşabilmektedir.
Mankenler ve sporcular da sık görülüyor
Anoreksiya ve bulimiya hastalıklarının gelişiminde birçok açıklama yapılmakla birlikte ortak uyarıcının diyet yapma davranışı olduğu vurgulanmaktadır. İnce bir vücuda sahip olmanın güzel görünmekle eşdeğer sayılması, beden imgesinin önemli olduğu mankenler, dansçılar ve sporcularda da yeme bozukluğu yaşanması riskini arttırmaktadır.
Tedavi edilmezse hayati risk yaşanabilir
Anoreksiya ve bulimiyanın yanında tıkınırcasına yemek veya aşırı gıda alımı da bedensel belirtilerin ön planda olduğu ciddi psikiyatrik hastalıklar arasında yer almaktadır. Yeme bozukluğu olan kişilerde kalp ritminde bozukluk, kusmalara bağlı yemek borusu hasarları, potasyum düşüklüğü, ishal yapıcı ve su atıcı ilaçlardan dolayı bağırsak hasarı ve böbrek hastalıkları görülebilmektedir. Bunun yanında aşırı zayıflamayla birlikte adet düzensizliği, kas kaybı, kansızlık, kemik erimesi ve diş minesinde bozulmalar yaşanabilmektedir. Ölümcül olabilecek sürece girilmeden önce tedaviye başlanması gerekmektedir.Yeme bozukluklarında hasta sadece psikiyatri değil aynı zamanda dahiliye, kadın hastalıkları ve doğum gibi diğer branşların da işbirliği ile takip edilmektedir.
Bu belirtiler varsa dikkat!
-Zayıf olunmasına rağmen katı diyet yapmak
-Çarpıcı kilo kaybı ve aşırı zayıflığı kabul etmemek
-Sık sık tartılmak ve vücut ağırlığındaki küçük değişikler nedeniyle endişelenmek.
-Çok az beslenilmesine rağmen, yemek yapmak ya da yemek tarifleri toplamak gibi sürekli yemek işleriyle ilgili zaman geçirmek.
-Yemek yemeyerek yediğine dair yalan söylemek.
-Görüntüsünü katı bir şekilde eleştirmek
-Diyet, su atıcı, iştah kapatıcı gibi ilaçları sık kullanmak
-Yemekten sonra kusmak