Disiplin hamlesinin nasıl boşa çıkartılacağı konusunda ise muhalif kanat iki yöntem üzerinde duruyor. Birincisi “hukuki itirazlarda” bulunulması. Disiplin kararı verilmesinin ardından her aday mahkemeye başvurarak kararın iptali için mücadele verecek. Sinan Ogan’ın ihracı ve ancak 1.5 yıl sonra partiye üye kaydının yeniden yapılmasını içeren süreci büyük bir deneyim olarak gören muhalif kanat, kendileri için alınacak disiplin kararlarında sürenin bu kadar uzamayacağını düşünüyor. Muhalifler hızlı hukuki sonuç alarak mücadeleye devam edileceğine inanıyor.
Muhalif kanatta ikinci mücadele yöntemi ise “toplanacak yeni bir kongrede delegelerin talebi ve oyları doğrultusunda disiplin cezalarının kaldırılması” şeklinde dile getiriliyor. 19 Haziran’da gerçekleştirilen kongredeki tüzük değişikliğine benzer bir değişikliğin delege eliyle yapılabileceğini savunan muhalifler, bu tüzük değişikliğinin de MHP’yi yine mahkeme kapısına taşımak anlamına geleceğini dile getiriyor. Hem yargısal mücadele hem de yeni kongre yönteminin uzun bir takvimsel süreç gerektireceği şimdiden öngörülebilir.
Bu arada muhalif isimlerden Akşener’in bu konuda yakın çevresine, “Bizi ihraç edemez çünkü tüzüğü 19 Haziran’da değiştirdik. Ve aldığımız bu kararlar yargıya taşındı. Şimdi yargıda ve bu süreç sonuçlanmadan Genel Merkez’in disipline sevk, ihraç gibi bir yetkisi yok. Mahkeme sonuçlansın değerlendiririz” dediği bildirildi.
Bu arada önümüzdeki pazartesi günü biraraya gelecek olan muhalif adaylar “siyasi” ve “hukuki” çalışma kurullarının hazırladığı raporlar üzerinde nihai kararlarını verecek. Edinilen bilgilere göre, muhalif adayların olağanüstü kongrenin toplanması için Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yargısal süreç devam ederken, yeni imzalarla yeniden bir kongrenin toplanması girişiminde bulunulmasını da planlıyor. Bu konuda muhalif adaylar arasında var olan bazı görüş ayrılıkları ve pürüzlerin de pazartesi günü giderileceği ifade ediliyor. 543 olan ilk kongre girişimindeki delege imzasının yeni girişimde 700’ün üzerine çıkararak MHP Genel Merkezi’nin kapısını çalmayı hedefleyen muhalif kanat, bu hamlesiyle Genel Merkez’i olağanüstü kongreyi toplama iradesi konusunda samimiyet testine sokmuş ve siyasi anlamda köşeye sıkıştırmış olacak. Genel Merkez’in bu başvuruyu kabul etmemesi halinde ise yine hukuki mücadele başlatılacak.
Genel Merkez ise “yeni imza, yeni kongre girişimi”ne karşı hazırlıklarını sürdürüyor. Hukuki olarak böyle bir girişimin yapılamayacağını savunan Genel Merkez yönetimi, “ortada bir yargı süreci var. Bu hukuki süreç tamamlanmaden benzer bir başvuru yapılamaz. İlk kongre girişiminden farklı ne istenecek? Hiçbirşey. Aynı amaçlı kongre talebi mevcut hukuki süreç nihayetlenmeden işler hale gelmez” görüşünü savunuyor. Genel Merkez bu sürecinde ilk denemede olduğu gibi yargıya taşınabileceğine dikkat çekiyor. Gelinen bu noktada Genel Merkez’in muhaliflerin ikinci girişimini de reddedeceğini şimdiden söylemek abartı olmaz