Bitişik Eğik El Yazısı Başarısızlığa Neden Oluyor

2005 müfredatı ile 72 aylık çocuklarla başlatılan Bitişik Eğik El Yazısı, ilkokul 3. Sınıftan sonra öğretilecek. Bu süreçte özellikle okuma yazma öğrenen 60 aylık çocukların zorlandığına dikkat çeken Açı Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Osman Kaplan, bu süreçte öğrencilerin başarısızlık duygusuna kapıldıklarının altını çizdi. Bitişik Eğik El Yazısında öğrencilerin ciddi yorgunluk yaşadığını belirten Kaplan, aynı zamanda öğretmenlerin de öğrencilerin yazılarını okumakta zorlandıklarını söyledi.

2005 yılından itibaren başlatılan bitişik eğik el yazısı uygulaması öğrencileri zorladı. Veliler de konuyu sık sık gündeme getirerek eskiden olduğu gibi kitap harflerinin kullanılması talebinde bulunmuştu.

Konuyla ilgili açıklama yapan Açı Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Osman Kaplan; “ Şuanki süreçte 60 aylık çocuklarda uygulanan bitişik eğik el yazısı büyük zorluklara yol açtı. Öğrencinin el yazısını öğrendikten sonra bitişik eğik el yazısına geçmesi daha doğru bir yöntem. Öğrenci, eğimi 65 derecelik bir harfi rahatlıkla yazamıyor. Bitişik eğik el yazısı sürekli ve sürdürülebilir olmadığı için eğitim basamaklarında terk ediliyor ve lise son sınıfta yüzde 88’i bitişik yazmayı bırakıyor. Kesintisiz ve geri dönüşsüz yazılacağı belirtilen el yazısıileöğrenciler, elini uzun süre satırda tutması sebebiyle fiziksel yorgunluklar yaşıyor. Ayrıca Türkçe’de noktalı harflerin olmasından dolayı(iüöçğş) sıklıkla geri dönüşleri yormakta ve çoğunlukla noktalama süreci zorluk yaratmaktadır” dedi.

En Kolay ve En Hızlı Yöntem Uygulanmalı

En hızlı ve en kolay öğrenilen yöntemin uygulanmasının daha doğru olacağını altını çizen Kaplan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bitişik el yazısı kullanımının gerekliliğini savunan görüşler genellikle bu modelin çocukların bir yandan yazmayı öğrenmesini sağlarken bir yandan da bazı psiko-motor becerileri kazanabildiğini öne sürmektedir. Ancak bitişik el yazısı kullanımının sağlayacağı düşünülen psiko-motor becerileri geliştirmek için okullarda birçok uygulama yapılıyor. Bu becerileri geliştirme fonksiyonunun da yazı öğretimine yüklenmesi doğru bir düşünce değildir. Yazının temelde bilgiyi alma, saklama ve iletme amaçlarıyla kullanıldığı düşünüldüğünde; en hızlı ve en kolay şekilde öğrenilen yöntemin kullanılması doğru olacaktır”