Erken ve doğru teşhis ile körlüğün önüne geçilebiliyor
Erken teşhis ve düzenli muayenenin önemi hakkında açıklamalarda bulunan Op. Dr. Hakan Sivrikaya, “Göz muayenelerinden sağlıklı sonuç alınabilmesi için en az 20 dakika ayrılması gerekiyor. Bu süreçte mutlaka göz damlası kullanılarak göz dibi muayenesinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu şekilde gerçekleştirilen muayeneler rutin hale getirildiği takdirde, gözde oluşabilecek veya gözden tanısı koyulabilecek pek çok hastalığın da erken teşhis ve tedavisi sağlanabilecektir” şeklinde konuştu.
Pek çok hastalığın teşhisi gözlerden konulabiliyor
Göz muayenesi sırasında gözdeki görme bozukluklarının yanı sıra, ileri dönemlerde görüşü etkileyebilecek rahatsızlıkların da teşhisinin mümkün olduğunu belirten Op. Dr. Sivrikaya, “Yapılan göz muayeneleri sırasında fark edilebilecek farklı rahatsızlıkların teşhisi ve sonrasında doğru branşlara yapılacak yönlendirmeler ile hastaların sağlıklarına büyük katkıda bulunulabiliyor.” dedi.
Göz muayenesiyle erken teşhis hayat kurtarabiliyor
Gerçekleştirilecek kapsamlı bir göz muayenesi sayesinde gözleri etkileyen rahatsızlıkların yanı sıra, kanser, şeker, yüksek kolesterol, bazı tümörler, tiroit, yüksek tansiyon ve bağışıklık sistemini etkileyen pek çok hastalığın teşhisinin mümkün olduğunu belirten Op. Dr. Sivrikaya, “Bazı kanser türlerinde, gerçekleştirilecek göz muayenesi sırasında konulacak teşhis sayesinde pek çok hastanın hayatı kurtarılabiliyor. Diğer hastalıkların teşhisinin yanı sıra kapsamlı göz muayeneleri, 5 duyu organımız arasında algı ve öğrenme yetimizin %85’ini yöneten gözlerimizi tehdit edebilecek pek çok hastalığın da önlenmesini sağlar.” diyerek sözlerini tamamladı.