BBP Genel Merkezi'nde yapılan haftalık basın toplantısında konuşan Mustafa Destici, “Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin (IKBY) 25 Eylül'de yapacaklarını ilan ettiği bağımsızlık referandumu bizler için çok önemlidir. Bununla ilgili, dün Irak Parlamentosu'nun aldığı kararı doğru ve yerinde bulduğumu buradan ifade etmek istiyorum. O coğrafyadaki huzur ve barışın Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasından geçtiği çok açık ve nettir. Irak Merkezi Hükümeti'nin bu kararına rağmen Barzani’nin bağımsızlık referandumu yapma konusunda ısrarcı olması, hatta 'kabul görmezse kendi sınırlarımızı çizeriz' gibi tehdit edici ve üst perdeden pervasız konuşmaları birilerine güvendiğinin, sırtını birilerine dayadığının ya da birilerinden güç aldığının çok açık ve net bir resmidir” diye konuştu.
'Sınırlarımızı Barzani Ve Talabani İle Çizmedik, Lozan'da Çizdik'
Destici, “Hele Kerkük’ün ve Türkmeneli'nin bazı bölgelerinin bu referandum sürecine dahil edileceği gibi bir hadiseyi asla kabul etmeyeceğini ve burada Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ısrarcı olursa fiili askeri müdahale de dahil olmak üzere her türlü müdahale hakkını kullanacağımızı belirtmeliyiz. Kerkük, Musul, Türkmeneli Misakı Milli sınırlarımız içerisinde kalan bölgedir. Biz sınırlarımızı Barzani ve Talabani ile çizmedik. Biz sınırlarımızı Lozan'da uluslararası anlaşmalarla ve başka devletlerle çizdik. Bizim bunu asla kabul etmeyeceğimiz Türkiye tarafından açık ve net bir şekilde dillendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
'İşgal Çağrısı Çok Yerindedir'
Irak Türkmen Cephesinin lideri Erşad Salihi’nin yaptığı açıklamaları sonuna kadar desteklediklerini ifade eden Destici, “25 Eylül günü Kerkük'te bir referandum yapılırsa bütün Türkmenleri valilik ve belediye binalarına yürüme ve oraları işgal etme çağrısı da çok yerindedir. Türkmenler buna sessiz kalamaz. Orada bir çatışma çıkarsa Büyük Birlik Partisi ve Alperenler sonuna kadar Irak Türkmenleri'nin ve Türkmen Cephesi'nin yanındadır. Fiili olarak da orada bulunmaya hazırız. Gitmemiz gerekirse oraya da gideriz. Kerkük neyse Ankara odur. Edirne neyse Tazehurmatu orasıdır. Telafer neyse Sivas odur. Bizim sınır güvenliğimiz oralardan başlıyor. ABD binlerce kilometre öteden gelecek, burada kendi güvenliği için set oluşturacak ama biz orada bir duman kalksa külü buraya düşecek hadiselere sessiz kalacağız. Kimse Türkiye’nin sessiz kalmasını beklemesin. Türkiye de sessiz kalmamalı. Devletin meselesi olmanın yanında milletin meselesi olma haline geçer. Millet buna müdahale eder. Herkes adımını buna göre atsın” dedi.