Çocuk yaşta geçirdiği kazada iki konulu kaybeden ressam Yusuf Akgün, 'Empati Seminerleri'nde Esenlerli öğrencilere engellerini nasıl aştığını anlattı.
Esenler Öz-De-Bir Ortaokulu'nda verdiği 'Empati Seminerleri' programında konuşan ressam Yusuf Akgün, 'Ben engellerimi aştım ve topluma adapte oldum. Tüm bu tecrübelerimi diğer engelli arkadaşlara da aktarmak, sizlerin de engelli arkadaşlarınızın farkında olarak topluma adapte olmalarına yardımcı olmak istiyorum.' dedi.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü, öğrencilerin toplumdaki engelli bireylere karşı farkındalığını artırmak amacıyla 'Empati Seminerleri' düzenliyor. Program kapsamında çocuk yaşta geçirdiği kazada iki konulu kaybeden ressam Yusuf Akgün, Öz-De-Bir Ortaokulu öğrencileriyle bir araya geldi.
AĞZIYLA ÇİZİYOR
Çocukken geçirdiği kaza sonucu bir kolunun dirsekten diğerinin ise omuzdan kesildiğini ve maddi imkansızlıklar nedeniyle çocuk esirgeme yurduna verildiğini söyleyen Akgün, hayatına dair paylaşımlarda bulundu. Akgün, engellerini nasıl aştığını öğrencilere şu sözlerle anlattı:
'Ben engelleri aştım, topluma adapte oldum. Tüm bunları diğer engelli vatandaşlara da yansıtarak, onların da kendilerini toplumun bir parçası gibi hissetmelerini sağlamaya çalışıyorum. Sizlerle toplumdaki engellilere karşı farkındalığınızı artırmaya yönelik ve kollarım olmadan hayatımı nasıl idame ettirdiğime dair paylaşımlarda bulunmak beni mutlu ediyor. Ben kollarım olmadan günlük işlerimi yapabiliyorum. Milli yüzücüyüm ve aynı zamanda ressamım. Resimlerimi ağzımla çiziyorum. Sizler de eğer istekli olursanız başaramayacağınız hiçbir şey yok. Ben 7 yaşında geçirdiğim kaza sonucunda kollarımı kaybettim. Elektrik direğine tırmanmaya çalışıyordum. Sizler sakın elektrik gibi tehlikeli şeylerle asla tek başınıza uğraşmayın, tehlikeli işlerde büyüklerinizden yardım isteyin. Ailem beni daha sonra yetiştirme yurduna verdi. Ellerim yoktu ama ayakta kalmam gerekiyordu. Tek başıma işlerimi nasıl halledebilirim diye araştırıyordum. Ellerim olmadığı için günlük işlerimi ağzımı kullanarak yapmaya başladım. Çay bardağımı ağzımı kullanarak tutuyorum, bulaşıklarımı da tahta spatulaya sıkıştırdığım bulaşık beziyle yıkıyorum. Çocuk Esirgeme Yurdu'nda yüzmeyi öğrendim, lise yıllarımda ise resim yapmaya başladım. Üniversitede 'Güzel Sanatlar Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü'nden mezun oldum. Şimdi hem resim çiziyorum, hem de sizlerin farkındalığını artırmak amacıyla çeşitli seminerlerde yer alıyorum.'
Programın sonunda öğrenciler, Akgün ile empati yaparak, kalemi elleriyle değil ağızlarıyla tutarak resim çizdiler.