Göl Havzasına Yine Kimyasal Madde Döküldü..!

Büyükçekmece Göl Havzasına Yine Kimyasal Madde Döküldü

Büyükçekmece Eskice Köy yolu üzerindeki göl havzasına bir kamyon kimyasal katı atık döküldü.

Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, son 1 ay içinde Büyükçekmece gölü havzasına üçüncü kez kimyasal atık bırakıldığını hatırlatarak “Artık isyan etmek bile yetersiz. Göz göre göre 17 milyonluk şehrin içme suyu zehirleniyor” dedi. Dr. Akgün, acilen tüm yetkili birimlerin işbirliği yaparak bölgede gece görüşü olan kameralar kurması gerektiğini söyledi.  

Olayın haber alır almaz bölgeye giden Dr. Hasan Akgün ve belediye ekipleri AFAD ve diğer yetkili ekiplere haber verdi. AFAD ekibinin yerinde yaptığı ilk ölçüme göre bölgeye dökülen maddenin Demir (II) Sülfat Heptahidrat olduğu tespit edildi.

Başkan Dr. Akgün konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Büyükçekmece gölünün suyunu hepimiz içiyoruz. Daha önce de çok tehlikeli atıklar bölgeye bırakıldı. Hayvanlar telef oldu, şans eserizehirli madde göle ulaşmadı.  Bir kez daha Büyükçekmece göl havzasının ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunu hep birlikte gördük.  Kamyonun gelip zehirli atık madde bıraktığı bu bölge gölün 300 metre kenarında.  Artık isyan ediyoruz, sesimiz kısıldı. Çünkü bu suyu 17 milyon insan içiyor. Büyükçekmece göl havzası bakir, boş diye buraya zehir dökmek, arsenik dökmek bir cinayet. İşte bir ay önce gölün öbür yakasına dökülen arsenik zehrinin 3 saniyede 10 tane koyun, onlarca tavuk orada öldü. On gün önce bunun 1 kilometre ilerisine zehirli variller toprağa gömülmüş, çıkarttık. Kamyon dökmüş gitmiş. Zabıta ekiplerimiz arkasından izlerini görüyorlar. Buraya birkaç noktadan giriş yapılabiliyor. Döken aracın buradan TEM istikametine çıktığını villaların kameralarından gördük. Eğer plakalarını saklamamışlarsa, polisimizin bunları yakalayacağını umuyorum. Büyükşehir Belediye başkanımızla da görüşeceğim. En az 6 ile 8 noktaya gece görüşlü ileri teknoloji ürünü kameralar, arkasından 24 saat en az 3 ekibin birleştirilerek sabaha kadar Büyükçekmece gölünü mutlak korumak zorundayız. Büyük tehlike altındayız. “