Adom Yayıncılık’ta çıkan Bana Biraz Sen Lazım kitabından sonra çıkan ikinci kitabı olan ‘Kayıp Satırlar’ kitabıyla raflarda yerini alan yazar Şenay Ertuğrul Seçkin, okurlarıyla bir araya geldi.
Bana Biraz Sen Lazım kitabından sonra şimdi de Kayıp Satırlar kitabıyla raflarda yerini alan yazar Şenay Ertuğrul Seçkin, Malatyapark AVM’de imza töreni gerçekleştirdi.
“Yazmak Tutku Değil, Yaşam Biçimi”
Şenay Ertuğrul Seçkin , “Yazmaya lise yıllarımda başladım. Şiire düşkünlüğüm hep vardı. Öğretmen anne ve babanın etkisi diye düşünüyorum. Yazmak tutku değil yaşam biçimi. Herkesin kendini ifade ettiği bir yolu vardır muhakkak. Ben yazmayı seçtim. Yazdıklarım duygularımdır, yazdıklarım yaşadıklarımdır. İnsan hissetmeden nasıl yaşar, nasıl yazar bilmiyorum?” ifadelerini kullandı.
“Gerçek Hayata Dönmeliyiz”
Bir şiirde anneyim bir diğerinde evlat yani herkesim herkesten olanım. İçten gelen, günün getirdiği duygu düşüncesindeyim diyen Seçkin; “Okuyucu eğer şiir seviyorsa zaten beni anlar. Ufak düz yazı şeklinde denemelerim de şiirsel dille yazıldığı için, kitaplarım da aynı duyguları veriyor bence. Çağımız iletişim çağı ama en iletişimsiz zamanları yaşıyoruz. İnsanlar birbirini dinlemiyor ki birinin yazdığını okusun o kitapta kendini bulsun. Günü kurtarmaca bir hayat bakışı ile yaşandığını düşünüyorum. Anne baba, çocuğunun kitap okumasını istiyorsa ona örnek olmalı, sanal dünyadan uzaklaşıp gerçek hayata dönmeli. Doğada her şey, her hareket taklit üzerinedir. Sen kitap okursan; eşin de dostun da çocuğun da çevren de kitap okur” şeklinde konuştu.
“Yazar Olmak Kolay Değil”
Günümüz Türkiye’sinde kitabın başarılı olması o kişinin toplum tarafından kabul edilmesi ile ilgisi olduğunu düşünüyorum diyen Seçkin, “Çoğu başarılı yazarın bilinmeyen kitapları var. Kendimi yazar şair diye de adlandırmıyorum; çünkü bu işi yapan çok başarılı ve profesyonel insanlar var. Ben henüz öğrenciyim, kendimin öğrencisiyim. Son zamanlarda çok kitap çıktı yazar olmanın o kadar kolay olduğunu düşünmüyorum. İki kelam ettik diye bu unvana layık değilim. Bizimki ahval-i beyan. Gelecek dediğimiz, kocaman muamma. Evet, yazıyorum her an her yerde yazılacak bir sürü duygu, düşünce, hayatlar var. Kalemim yettikçe, dilim döndükçe, beyin düşünüp ürettikçe yazmak durmayacaktır bende” ifadelerini kullandı.