Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü'nün Ramazan etkinlikleri kapsamında düzenlediği 'Anadolu'yu Mayalayanlar' programında Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu anıldı. Esenler Dörtyol Meydanı'nda düzenlenen programa, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, AK Parti Esenler İlçe Başkanı Umut Özkan, MHP İl Başkan Yardımcısı Ahmet Soysal, MHP Esenler İlçe Başkanı Suat Yılmaz, Sivaslılar Derneği Esenler Şube Başkanı Sefarettin Korkmaz, Sivaslılar Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hanifi Toptaş ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Program, Muhsin Yazıcıoğlu'nun yaşamından ve siyasi hayatından önemli kesitlerin anlatıldığı sinevizyon gösterimiyle başladı.
'Fedakar Ve Emekçi Bir Dava Adamıydı'
Muhsin Yazıcıoğlu'nun bu toprakların her bir noktasında önemli bir izi olduğunu vurgulayan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, 'Bugün çok önemli bir şehidimiz, bu meydanın misafiri. Yüzünde Anadolu'yu, yüreğinde sevgiyi, gözlerinde merhameti ve şefkati gördüğünüz her şeyden de önemlisi kendisine baktığınızda bir dava adamı olmanın ne anlama geldiğini gördüğümüz bir dava adamıydı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun bizim hayatımızda ve bu toprakların her bir noktasında önemli bir izi vardır. Bence en önemli izlerinden bir tanesi, bir insanın davası için hangi fedakarlığı ve emeği ortaya koyabileceği gösteren önemli bir öncü olmasıdır. Hayat felsefesi açısından da kendime yaşadığım her stres ve sıkıntıda rehber ettiğim güzel bir cümlesi var. 'Bir saniye sonrasını bilmediğiniz bir hayat için, entrikaya girecek kadar zavallı olmayın'. İşte Ramazan ayında bu meydanda misafir ettiğimiz Anadolu'yu Mayalayanlar bize rehberlik ediyorlar' dedi.
'Eyvallahsız Tavrı Ve Dik Duruşu Örnek Oldu'
Muhsin Yazıcıoğlu için 'Satılamayan, satın alınamayan ve satmayan bir dava adamıydı' ifadeleri kullanan Alperen Ocakları İstanbul Eski Başkanı Mustafa Kayatuzu, sözlerine şu şekilde devam etti:
'Halktan biriydi. Halkın içindendi. Milleti için vardı. Türk İslam dünyasının alpereniydi. Allah'ın birliği ve peygamberin risaleti dışında hiçbir mutlak hakikati tanımadı. Allah'a kul olmayı şeref, onun davasına hizmet etmeyi vazife bilmiş gerçek bir Müslüman'dı. Halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğu emrini almış. Bunu kendine görev alarak, kendini milletine adamıştır. Davasına ve dava arkadaşlarına vefayı, ahde vefa olarak görür imandan bilirdi. Her türlü baskı ve dayatmaya karşı eyvallahsız tavrı ve dik duruşu örnek olmuştu. Ay yıldızlı bayrağın altında şerefle yaşayan büyük bir Türkiye hayal ediyordu.'