Cildimizin Açık Havaya İhtiyacı Var
Yağmur, kar, rüzgâr, soğuk derken kış mevsiminde vaktimizin çoğu kapalı alanlarda geçiyor. Bu nedenle cildimiz gün ışığından uzak kaldığı gibi, ihtiyaç duyduğu oksijene de kavuşamıyor. Kapalı alanların bize bıraktığı; matlaşmış, tazeliğini yitirmiş, sorun yumağı bir cilt! İsveçli güzellik teknolojisi, günün büyük kısmını kapalı alanlarda geçirenlerin ihtiyaç duyduğu cilt bakımının ipuçlarını paylaşıyor.
Yaz, kış, bahar, güz; hepsinin ayrı bir güzelliği var. Kışın karla beyaza bürünen caddelerin, yağmurun sesini dinlemenin, dışarısı buz gibiyken camın önünde oturup bir fincan kahveyi yudumlamanın, şöminede yanan odunların sıcaklığını hissetmenin, kestane, boza, salep gibi benzersiz lezzetlerin verdiği keyif hiçbir şeye değişilmiyor. O en sevdiğiniz kazağı, size çok yakışan berenizi gönlünüzce kullanabiliyor; mandalinayı, portakalı, kabak tatlısını doya doya yiyorsunuz. Diyetinizi bozup küçük kaçamaklar yapabiliyorsunuz. Kısacası kışın keyfini ve güzelliğini dilediğinizce yaşıyorsunuz.
Kışın soğuktan, yağmurdan, kardan kaçıp dışarı çıkmak yerine vaktimizin büyük kısmını kapalı alanlarda geçiriyoruz. Saatlerimizi ofiste, evde, alışveriş merkezlerinde, kafelerde harcıyoruz. Bu alanlardaki klima, havalandırma, kalorifer gibi etmenler cildimizi olumsuz etkileyebiliyor. Ortamdaki havanın kuruması cildin nem dengesini bozarak ciltte pullanma, çatlak gibi problemler ortaya çıkarıyor. Bu durum ise çeşitli egzama türlerini tetikleyebiliyor. Güneş ışığından ve oksijenden uzak kalan cildimizde birçok probleme, alerjilere neden olabiliyor.
Havanın kuruması, güneş ışığının azlığı, stres ve enfeksiyonlardaki artış nedeniyle kaşıntı ve buna bağlı görülen tahriş de kışın kapalı alanlarda geçirilen zamanın bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bu nedenler yüzünden cildimize daha fazla özen göstermemiz, bol su içmenin yanı sıra cilt bakımı rutinimizi ihmal etmememiz gerekiyor. Kişisel bakım rutinine zaman ayırmakta güçlük çekenlerin imdadına İsveçli güzellik teknolojisi yetişiyor. En yeni ürünü olan cilt temizleme ve sıkılaştırıcı masaj size ihtiyaç duyduğunuz bakımı sadece iki dakikada sunuyor.
akıllı telefonlara indirilebilen FOREO For You uygulamasıyla senkronize edildiğinde adeta kişiye özel bir güzellik koçu gibi çalışıyor. Böylece cildinizin ihtiyaçlarını ve gelişimini takip ederek en doğru bakımı sunuyor. Dakikada 8.000 T-Sonic™ titreşim yaparak temas noktaları sayesinde cildin gözenekleri içine işlemiş kir, yağ, makyaj kalıntıları ve ölü deriden arındırarak derinlemesine temizlik sağlıyor. Cihazın arka yüzeyinde ağız, boyun, göz ve kontur için 4 farklı kategorideki anti-aging etkili sıkılaştırıcı masaj terapileri ise ince çizgi ve kırışıkların görünümünü yumuşatarak daha taze ve genç bir cilt sunuyor, kullandığınız bakım ürünlerinin cildin daha derinine güçlü bir şekilde nüfuz etmesini sağlıyor.
Bir önceki LUNA versiyonundan yüzde 25 daha geniş temizleme yüzeyine ve %30 daha uzun temas noktalarına sahip FOREO , bu sayede cilt yüzeyinde daha rahat hareket ederken, eşsiz bir yumuşaklık hissiyle sizi şımartıyor. Normal, karma ve hassas ciltler için üç farklı renkte modeli olan cihaz, medikal silikon yüzeyi sayesinde ultra hijyenik ve hipoalerjenik olması yanında, tamamen su geçirmez yüzeye sahip olduğu için duşta, banyoda ve hamamda
rahatlıkla kullanılabiliyor.