Otizmli Çocukların Aileleri Devletten Destek Bekliyor

Otizmli Çocukları Enkaz Altından Kurtarın

Son yıllarda gittikçe yaygınlaşmakta olan psikiyatri temelli nörogelișimsel bir bozukluk var; Onun da adı otizm.

2 Nisan Otizm Farkındalık Günü sebebiyle açıklamada bulunan Samyeli Engelsiz Yaşam ve Eğitim Derneği Başkanı Bahattin Demir, Otizmin sosyal etkileşim ve iletişimde belirgin bozuklukların, gecikmelerin bulunduğu, bununla birlikte tekrarlayıcı, amaca yönelik olmayan davranış, bilgi ve etkinliklerin olduğu nöropsikiyatrik bir hastalık olarak tanımlandığını aktardı.

Otizmli Çocukların Aileleri Devletten Destek Bekliyor

Otizmin tedavisi eğitim ile mümkün ancak Türkiye’de eğitim çağında 434 bin otizmli bireyden sadece yüzde 10’u eğitime erişebiliyor. Bu özel çocuklara sahip aileler devletten yetersiz destek gördükleri için çocuklarını kurtaramıyor.

Enkaz Altındaki Sesleri Duymuyor Musunuz?

Bahattin Demir; “Bir deprem düşünün çocuktan aileye tüm bireyleri bir çıkmaza sokan. Anneler enkazın başında enkaz altındaki çocuklarının kurtarılmasını bekliyorlar. Otizmli çocuklar bir enkazın altında kurtarılmayı bekliyor. Gerek aile gerekse Rehabilitasyon ve özel eğitim kurumları büyük bir özveri ile çalışmalarını sürdürüyorlar. Fakat takdir edersiniz ki yeteri kadar zaman ve donanım olmadığında işler yolunda gitmez, İşte tam da bu sebeple özel çocuklarımız yaşama tam entegre olamıyor. Aniden beklenmeyen bir deprem olduğunda çalışan AFAD’ın personelinin elindeki ekipman nasıl yetersiz kalıyor ise bizimde özel eğitimde zaman ve argümanlarımız eksik kalıyor.”diye konuştu.

Otizm, Çocuklar Kadar Aileleri De Etkiliyor

Demir; “Çocuklarda Otizm tanısı iki yıl ile üç yıl arasında tanı konulabiliyor. Normal hayata entegre olabilmelerinin tek yolu erken müdahale, erken tanı, erken eğitim almaları ve yoğunlaştırılmış bir eğitim planı ile topluma entegre olabilirler. Otizmli çocukları enkazın altından kurtarmak bütün aileyi enkazın altında kurtarmak gibidir ve hayati önem arz etmektedir. Hayati önem dememdeki sebep otizm tedavi edilmediği sürece bir çok aile ne yazık ki bu durum karşısında çaresiz kaldığı için aile içerisinde bir travma yaşanmaktadır. Binlerce Otizmli çocuğun anne babası boşanmış olup anne yada baba çocuklarla baş başa hayat mücadelesi vermektedir.

Otizm Eylem Planı Acilen Devreye Sokulmalı

22. yüzyıldayız devlet artık bu duruma müdahale etmeli annelerin feryadını duymalı! Anneler mal, mülk, para, pul, şan veya şöhret istemiyorlar. Sadece evlatlarının gözünün önünde kafasını duvarlara vurmasını büyük bir ızdırap acı ile seyretmek zorunda kalmaktan kurtulmak istiyorlar. Bir örnek vermek gerekirse Sinan Pendik Bakım Evinde kalıyordu. Orada belki işkenceye belki de kendine bir çok kez zarar verdi sorarım size hangi ana yüreği buna dayanır, hangi vicdan buna sessiz kalabilir? Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanı, Bakanlar ve Bürokratlara sesleniyorum.  Artık yeter otizmli çocuklarımıza sahip çıkma vakti geldi geçiyor. Yaşı on yaş üstüne çıkan çocukları belki kurtarma şansımız yok ama yeni tanılanan ve tanı alacak olan otizmli çocukların geleceği için otizm eylem planı devreye konulmalı ve otizmli ve diğer yetersizlik gruplarının geleceği teminat altına alınmalı. Peki, bunun için neler yapılmalı? Devlet tüm yetersizlik gruplarına aylık 8 saat bireysel 4 saat grup eğitimi desteği vermektedir. Örgün eğitime devam eden çocuklarımız bile tam gün eğitim ve zorunlu eğitim alıyorken yetersizlik grubunda olan özel gereksinimli bireyler ayda yok denecek kadar az oranda eğitim almaktadır. Bu eğitim için her hangi bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Bende buradan tüm yetkililere sesleniyorum yaş sınırı koymadığınız çocuklara yaş sınırı ve eğitim modelini sistemini gelin yeniden masaya yatıralım ve her yaşta ki çocuğa göre farklı farklı bir eğitim modeli belirleyelim çocukların yarınlarını teminat altına alınacak şekilde olmak kaydıyla.

Otizmli Çocukları Kim Kurtaracak?

Özel eğitim programının işinin ehli olan Profesörlerle yeniden ele alınması gerektiğini söyleyen Demir, “Uygun format acil olarak belirlenmelidir. Çünkü yaşadığı sürece eğitim alacak olan bireyin her ay yoğun eğitim alarak daha kısa veya orta vadede normal hayata entegre olma şansı daha yüksek uzun vadeli bir eğitim programı özel bireylerin hayatını ve ailelerinin hayatını kurtarmaya yetmiyor. İvedilikle erken müdahale erken eğitim yoğunlaştırılmış eğitim modeli oluşturmalı ve çocuklarımız enkaz altında kurtarılmalıdır. Buradan tekrar ediyorum otizmli çocukları enkaz altında kurtarmak sosyal bir devletin yegâne görevidir.”diye konuştu.