Evlerini bilmeden alan insanlar..

Bunca yıllık gazeteciyim, ben Ağaoğlu’nun My World Europe projesine gösterilen yoğun ilgiyi başka yerde görmedim. ‘10 bin peşin ev senin’ sloganı o kadar etkili oldu ki 3 bin 100 konutluk My World Europe projesinde 1570 daire sadece iki haftada satıldı. Aslında hepsi satılırdı ancak fiziki kapasite açısından günde 200’den fazla evin satışı yapılamadığı için satış Cuma günü itibarıyla 1570’de kaldı. Projenin yükseleceği Ayazma’ya gidip ilgiyi gözlerimle gördüm. İki potansiyel alıcının konuşmasına kulak misafiri oldum. Biri diğerine “Sence Arena Residence bölümünden mi alayım yoksa Pool Residence bölümünden mi?” diye soruyordu. Diğeri şöyle yanıt verdi: 5 dakika daha düşünürsen ikisinden de alamayacaksın, daire kalmayacak

My Europe inşaat sahasına, foto muhabiri arkadaşım Burak Kara ile gittiğimizde gözlerime inanamadım. Bu kadar yoğun bir kalabalık göreceğimi aklıma getirmemiştim. Satış ofisinin parkında araç koyacak yer yoktu. Gelenlere sıra numarası veriliyor ve bir kaç saatlik beklemenin ardından satış temsilcisi ile ancak görüşebiliyorlar. Banka yetkilileri orada. Tüm bankalar ortak bir fiyatta anlaşmışlar, bu proje için çok özelfaizle kredi işlemlerini de orada anında yapıyorlar. Gelenler arasında bir tatsızlık olmaması için bir ekip otosu da hazır bekliyordu. Bu arada gelen konuklar aç kalmasın diye bir tarafta da dönerler pişiyor. Günlük ortalama ziyaretçi sayısı 3 bini geçmiş durumda.

Projenin sahibi Ali Ağaoğlu ile geçen Cuma günü sabah My World Europe projesinin yükseleceği Olimpiyat Stadı’na komşu Ayazma arazisinde buluşmak üzere sözleştik. Ağaoğlu tam saatinde buluşma yerindeydi. İstanbul gibi trafiği büyük dert olan bir şehirde ulaşım için helikopter kullanmanın avantajı, randevulara tam zamanında gelebilme lüksü olsa gerek.

Ali Ağaoğlu’na ilk sorum tabii ki yoğunluk üzerine oldu. Satışların başlamasının üzerinden neredeyse 11 gün geçmişti. Ağaoğlu, “Bu gördüğünüz aslında yoğunluğun azalmış hali. İlk günler görmeliydiniz. O kadar yoğun ilgi oldu ki diğer satış ofislerindeki arkadaşları da buraya yönlendirmek zorunda kaldık. 30-40 arkadaşımız burada satışla ilgileniyor. Gece 3’te eve gidip sabah 8’de tekrar geliyorlar. Hepsi adeta telef olmuş vaziyette. Diğer satış ofislerimizde bile My Europe’un satışı yapılıyor. Satış ofisinde önce evlerle ilgili bilgi verip satış yapan satış danışmanlarının önünde, arkasından kaparo yatırmada ve son olarak sözleşme imzalama sırasında 3 sefer kuyruk oluştu. Bu sırada kendisine sıra gelene kadar istediği dairenin satıldığını gören müşteriler arasında kızan hatta ağlayanlara rastladık. “Jean satar gibi ev satıyorlar” diyen de, direkt evi alıp o arbede sırasında “Ben ne aldım şimdi, hangi manzaraya bakıyordu?” diyenleri ilk kez gördük, şaşırdık” diye konuştu.

İlgi o kadar yoğun ki ilk ev alanlar bırakın evlerin kendisini maketini bile görmemişler. Maket satışlar başladıktan bir kaç gün sonra hazırlanmış ve ilk furyada ev alanlar daha sonra gelip makete bakarak “Bizim aldığımız ev nereye bakıyor, hangisi bizimkisi” diye sormuşlar. Krizde ‘Maketten ev satma dönemi bitti’ diye manşetler atılıyordu. Ağaoğlu makete bile gerek görmeden ev satıyor.

Erken kalkan kazandı

Bu kadar yoğun ilgi boşuna değil. İnsanlar Ağaoğlu projelerenin ilk alana kazandırdığını biliyorlar. Yandaki tablo da zaten bunu gösteriyor. Ortada yer alan Arena Resıdence, 9 delikli golf alanına bakan Golf Residence ve havuzların etrafındaki Pool Residence olarak üç farklı alandan oluşan projede fiyatlar 1 hafta içinde ortalama yüzde 12 prim yapmış vaziyette. Hep diyorum, bu ortamda bankalar 1 yılda mevduata yüzde 10’u çok görürken, 1 haftada sağlanan yüzde 12 primin tadı bambaşka olsa gerek. Ağaoğlu konuşmamız sırasında, “İlk alanlar ki sadece 10 gün önceden sözediyoruz, kazandı. İkinci etap satışlara hemen geçmek zorunda kaldık ve fiyat haliyle yükseldi. Ancak ben altına imzamı atıyorum ki ikinci etaptan alanlar da çok iyi kazanacak. Çok değil 6 aysonra burada en düşük dairenin metrekare fiyatı 3 bin lirayı geçmiş olacak dedi.

Gişeye para yok

Bilindiği üzere Bahçeşehir hattında yoğun bir yapılaşma var. Bu alandaki projelerin belki de en sevimsiz tarafı insanların evine gişelere para ödeyerek gitmesi. Ayazma’daki Ağaoğlu projesi bu gişe sıkıntısı çekmeyen şanslı projelerden. Burada oturanlar her gün evine giderken benzin masrafının dışında bir de otoyol ücreti ödemeyecekler. Mahmutbey gişelere gelmeden yandaki MASKO sitesinin önünden geçen yol sizi Ayazma’ya çıkarıyor.

Metro bağlantısı var

Olimpiyat Stadı büyük umutlarla yapılmıştı. Yolların yapımı çok geriden geldiği için orada bir maç ya da konser olduğunda çekilen çileyi bilmeyen yoktur sanırım. Ancak nihayet metro bağlantısı da bitmek üzere. Projenin yer aldığı arazinin hemen ilerisinde Marmaray kapsamındaki metronun geçtiği viyadük görünüyor. Hatta üzeri metro ulaşım araçları ile dolu. Proje bitmeden metronun ulaşıma açılması bekleniyor. Yollar yapılmış vaziyette. Şu an ufak tefek ince işleri tamamlanıyor.

Olimpiyat Stadı’nın hemen arkasında yer alan 1 milyon 400 bin metrekarelik dev arazide ise Sağlıkkent kurulacak. Burada tüm araştırma hastaneleri yer alacak. Çok büyük bir kompleks olacak. Zaten bunu bilen doktorlar Ağaoğlu My World Europe’un en iyi müşterileri arasında. Doktorların yanısıra havalimanına yakınlığı itibarıyla pilotlar ve hostesler de proje ile çok yakından ilgilenmiş.

Satış sonrası servis

Ağaoğlu markasına hakikaten ilgi çok büyük. İnsanlar gözü kapalı Agaoğlu’ndan ev alıyor. Zaten röportaj sırasında satış ofisinde Ali Bey’e potansiyel müşterilerin gösterdiği ilgi de bunun kanıtı. Aralarında müthiş bir diyalog var. Ağaoğlu bu ilginin nedenini şöyle izah etti: “Biz sadece evi satıp aradan çekilmeyiz. 5 yıl sonra hatta 10 yıl sonra da sattığımız evin arkasında dururuz. Bir sorunu varsa gideririz. Sonuçta bu bir inşaat işi. İnşaatı yapanlar belli. Kusur hata olması çok doğal. Önemli olan ona derhal müdahale etmek ve çözmek. Samandıra’daki villa projemizde bir eve fındık faresi girmişti. Ev sahibi bizi aramış. Ekipler ‘Fare çıkarmak bizim işimiz değil’ de diyebilirdi. Demeyip müşterinin sorununu çözmüşler. Ağaoğlu’nun farkı işte burada”

Amaç umut vermek olmalı “Bir gün herkes havuzlu villada oturacak” denilmeli

Ali Ağaoğlu, Akdeniz İnşaat’tan 1 milyon dolar alarak projenin reklam filminde oynadı. Reklam filminde herkesin havuzlu evde oturma hakkı olduğunu ifade etti. Bu mesajın, CHP’nin başına geçer geçmez Başbakan Erdoğan’ın oturduğu havuzlu villa üzerinden polemiğe giren Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik olduğu spekülasyonları yapıldı. Ağaoğlu’na bu iddiaları sordum. Ağaoğlu içtenlikle sorumu şöyle yanıtladı: Ben her ne kadar son 3 seçimde oy vermesem de sağ tandanslı bir adamım. Özal’ı çok beğenirdim. Bunu da herkes bilir. Kemal Bey bence yanlış yaptı. Yoklukta değil varlıkta birleşmemiz lazım. Havuzlu villada oturandan hesap sormak yerine insanlara ‘Bir gün sizlerin de havuzlu evde oturmanızı sağlayacak politikalar üreteceğiz’ demek daha doğru bir yaklaşım olurdu herhalde. Politikacı umut vermeli. Ben reklamda bu umudu vermeye çalıştım.

Sahneyi nasıl kurtardı

Ağaoğlu’nun oynadığı reklam filmini Sinan Çetin çekmiş. Her ne kadar “Abi senin kadar doğal oynayan birini görmedim, çektiğim en kolayreklam filmi oldu” dese de arka fonda işçi olarak oynayan cast’ı epey fırçalamış. Herkesin güleceği son sahne bir türlü istediği gibi olmuyormuş. Bağırıp çağırdıkça sette oyuncular gerilmiş ve iş iyice içinden çıkılmaz bir hal almış. İşte tam o sırada Ali Ağaoğlu’nun oyunculara dönüp Sinan Çetin’i kastederek “Bırakın allah aşkına o çatlağı” demesi çok doğal bir gülme sahnesi yaratmış. Yani aslında motor denmeden, Ali Ağaoğlu’nun bir esprisi ile reklam filmi tamamlanabilmiş.

İsviçreli aptal da biz Türkler mi akıllıyız?

Ağaoğlu ile buluşmamız esnasında ilginç bir durum oldu. Kuzey Irak’tan geldiklerini belirten iki kardeş ev almak istediklerini ancak mütekabiliyet kuralları gereği şahsi olarak alamadıklarını belirttiler. Ağaoğlu da onlara hukukçu danışmanlarına yönlendirdi ve bir şirket kurmaları gerektiğini belirtti. Sonra da bana dönüp yakınmaya başladı: “İsviçre düşün ki dünyanın en küçük ülkelerinden biri. Toprak büyüklüğü bizimle kıyaslanamaz bile. Üstelik milli gelirleri de bir hayli yüksek. Yani zenginler. İhtiyaçları da yok diye düşünülebilir. Ancak o ülke bile yabancılara gayrimenkul satışında bir sınır getirmiyor. Onlar aptal biz akıllıyız öyle mi? Şu mütekabiliyet kısıtı bir kalksa sadece İstanbul 30 milyar dolar gelir elde edebilir. Tek millet iki ülke dediğimiz Azerbaycan’ın vatandaşı bile buradan ev alamıyor. Ben buna isyan ediyorum”

30 bin konut üretti en beğendiği proje My Europe oldu

“ŞU an 5 farklı projede 11 bin konut satışta. My Europe’da 3 bin 100 konutun hepsini satışa sunsaydım 1 günde tamamını satardım. Doğru fiyat, doğru lokasyon ve güçlü marka ile rahat satıyorsunuz. Benim gözlemlediğim fiyatı 300-400 bin lira arasında olan proje, arkasında güçlü bir isim varsa rahat satılıyor. 40-50 bin lira veriyorsunuz, kalanını borçlanıyorsunuz. Tabii bu satış artışında düşen faizlerin de çok büyük katkısı var. Burası benim en beğendiğim proje. Şu ana kadar 30 bin konut ürettim. Bu proje, diğer tüm projelerin en güzel yanlarını aldığımız ve kendi mimarlarımızla geliştirdiğimiz bir proje oldu. Daire kullanımı, kat planları bu kadar güzel çözümlenmiş bir başka proje bulamazsınız.”

Kriz teğet geçtiyse bizim katkımız var

Dünyayı saran kriz Eylül 2008’de Lehman Brothers ile başlamış 2009 Ocak Şubat aylarında en derin halini almıştı. Kimsenin elini cebine atıp bir çorap bile almaya korktuğu günlerdi. Ağaoğlu, 15 Şubat 2009’da Bahçelievler’de yüzde 1 peşinatla ev satışına başladı. Bir anlamda krizin psikolojisini değiştiren kampanya oldu o kampanya. 1220 konut adeta peynir ekmek gibi satıldı. Ağaoğlu o günleri hatırlatıp “Eğer Türkiye’de kriz teğet geçtiyse ki geçti. Bunda bizim de payımız büyük. Bunu sadece ben söylemiyorum. Bir görüşmemizde Başbakan da bunu belirtti. Zaten biliyorsunuz sonrasında vergi avantajları getirildi, beyaz eşya elektronik ve otomotivde satışlar ivmelendi” diye konuştu

Teslimatla ilgili sözümü burada da tutamayacağım

“ŞU ana kadar teslimle ilgili sözümü hiç tutamadım. My Europe projesinde teslim için 30 ay diyoruz ama burada da büyük ihtimalle sözümü tutamayacağım ve 2012’nin ortası bile olmadan projeyi tamamlayıp teslim etmiş olabiliriz. Bizim kadar hızlı konut üretebilen bir başka kuruluş çıkacağını sanmıyorum. Biz satın almamızı peşin yaparız, ucuza maleder ve bunu da bizden konut alanlarla paylaşırız.”