CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, üniversitelerde türbanlı öğrencilerin okumasına ilke olarak kimsenin karşı çıkmadığını belirterek, “Ama sonuçta bunun bir mahalle baskısına dönüşerek, başı açık kızların baskı altında kalmasını doğuracak bir sürecin endişesini taşıyorlar” dedi. Kılıçdaroğlu, demokrasilerde dayatma olamayacağını, iktidarın sadece kendi sorunlarını masaya getirdiğini vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Abant kampının ikinci günü sabahında, basın mensuplarının eşliğinde karda yürüyüş yaptı. Yürüyüş sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın, “7 yıl önce kamusal alan mı vardı?” sözleriyle başlattığı tartışmaya, “Sayın Başbakan’ın bu konudaki düşüncelerini daha açık kamuoyuna aktarmasını isteriz” diyerek katıldı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Sınırlar belirlenmeli
CHP, üniversitede türbana karşı değil, ancak sınırlarının belirlenmesini istiyor. Zaten görüşmenin, tartışmanın nedenini de bu oluşturuyor. Biz 12 Eylül yasalarının getirdiği kısıtlamaların değiştirilmesini isterken, aslında eğitim özgürlüğünün de diğer özgürlüklerin de kısıtlanmaması gerektiğini söylüyoruz.
Kamuda kurallar var
Bir hukuk devletinde zorunlu alanlar bellidir. O zorunlu alanlarda nelerin olduğu bellidir. İlköğretim, ortaöğretimde türban diye bir şey olmaz zaten, orada devletin koyduğu kurallar vardır. O kurallara herkes uymak zorundadır. Kamuda da öyle konan kurallar vardır. Bir milletvekili TBMM Genel Kurul Salonu’na kravatsız girebiliyor mu? Hayır.
Başı açıklara baskı
Üniversitelerde türbanlı öğrencilerin okumasına ilke olarak kimse karşı değil. Ama sonuçta bunun bir mahalle baskısına dönüşerek, başı açık kızların baskı altında kalmasını doğuracak bir sürecin endişesini de taşıyorlar.
Dayatma mantığı
Çifte standarda siyasilerin karşı çıkması lazım. Bizim istediğimiz bu. Bunu ister türban bağlamında ister başka bir bağlamda ele alın, özgürlükse özgürlük, haklarsa haklar. Ancak, benim algıladığım şu; ‘İktidar kanadı sadece kendi karşılaştığı sorunları masaya getiriyor, getirilmesini istiyor, diğer siyasi partilerin görüşleri varsa, bunları getirmeye gerek yok’ diyor. Bu uzlaşma değil, dayatma mantığıdır.
Güç, saygınlık kazanmak
Kuralı kim koydu; devlet dediğimiz kurumun kendisi koyuyor bu kuralları. Bu kurallara herkes uyacak. Sadece bizim ülkemizde mi bu böyle; gidin Papua Yeni Gine’de de, Angola’da da, İngiltere’de de böyledir. Devlet dediğiniz, bir kurumlar ve kurallar rejimidir, herkes uyacaktır. Buna uyulduğu zaman devlet dediğimiz kurum güçlü olur, saygınlık kazanır.
Özgürlük herkese olmalı
Özgürlük bir kişinin, ‘Ben istediğim her şeyi yaparım’ demesi anlamına gelmez. Özgürlük, devletin koyduğu kurallar, yasalar çerçevesinde insanlara tanınan hak ve yetkilerin kullanılmasıdır.
Karda zordur yürümek
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Abant Tabiat Parkı’ndaki ormanlık alanda kar yağışı altında bir süre yürüyüş yaptı. Kılıçdaroğlu, ‘Her yerde kar var’ şarkısının ‘Karda zordur yürümek’ sözlerinin hatırlatılması üzerine de, “Önemli olanın zoru başarmak. Zoru başaracağız” dedi.