Emekli Tümamiral İlker Güven ile eşi Sunahanım Güven arasındaki aşk, 29 Aralık 2000’de Boğaziçi’nde bir balıkçıda peçeteye yazılı evlenme teklifiyle birlikteliğe dönüştü. Aradan 10 yıl geçtiğinde, kamuoyu, çifti bitmek tükenmek bilmeyen dava ve kavgalarıyla tanıdı. Sunahanım Güven, mücevherlerinin çalındığını iddia etti, eşini cemaat mensuplarına bilgi sızdırmakla suçladı.
4 Kasım Perşembe günü Kadıköy 6’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde İlker Güven tarafından Sunahanım Güven aleyhine açılan iftira davasında sözlü sataşmalar öyle bir boyuta geldi ki hâkim, duruşmayı polis gözetiminde sürdürdü.
Duruşmadan sonra polis refakatinde adliyeyi terk eden Sunahanım Güven, evinin bulunduğu Bahariye Caddesi Karakol Sokağı’na geldiğinde İlker Güven ve avukatı Figen Opak Çiçek’le karşılaştı. Sunahanım Güven’in karakolda verdiği ifadeye göre, İlker Güven, kendisine hakaret ve küfürler ederek saldırdı. Sunahanım Güven’in gözlüğü kırıldı. Kavga, çevredekiler tarafından yatıştırıldı. Taraflar karşılıklı olarak birbirinden şikâyetçi oldu, Kadıköy İskele Karakolu’nda ifade verdi. Her ikisi de darp edildiğini öne sürdü.
Kavga sırasında sokaktan geçen iki kadın, ifadelerinde İlker Güven’in, Sunahanım Güven’i dövdüğünü iddia etti. Şahit Emine Toytaş, ifadesinde şunları söyledi: “Çiçek almak için gittiğim çiçekçinin önünde, isimlerini sonradan öğrendiğim, Sunahanım Güven ile İlker Güven, Meral Güven (İlker Güven’in kardeşi) ve Figen Opak Çiçek tartışıyorlardı. Figen Opak Çiçek, İlker Güven’e, ‘Çabuk Sunahanım’ın telefonunu al, kır. Bizi görüntülemesin’ dedi. Sunahanım kaldırımda, iki otomobil arasında kaldı. İlker Bey, Sunahanım’ı dövmeye başladı. Ben de araya girip, ‘Ne yapıyorsunuz? Kadına el kalkar mı?’ dedim. Bir kadın daha geldi, Sunahamım Güven’i sakinleştirmeye çalıştık. Figen Opak Çiçek, ‘Si.... git, o.....’ diye bağırdı.”
Şahitlerden Ayşe Gümüş de ifadesinde, İlker Güven’in Sunahanım Güven’e “Boşanma davasında vazgeçmezsen seni ve çocuklarını yaşatmam” dediğini öne sürdü.
