Tarih: 16.12.2010 12:09

ODTÜ'de Erdoğan'a protesto

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye'de bilim politikalarının oluşturulmasında en yüksek karar organı olan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. Başbakan'ı protesto eden öğrencilerle polis arasında okul önünde arbede yaşandı. Protesto gösterisinde bulunan 21 ODTÜ'lü gözaltına alındı.

ÖĞRENCİLERDEN PROTESTO

Başbakan Erdoğan'ın salona girmesinin ardından bina önünde toplanan bazı ODTÜ'lü öğrenciler, protesto gösterisinde bulundu. “Kendi okulumuzun salonuna almıyorlar” diyen öğrenciler, Ak Parti aleyhine sloganlar attı. Olay yerine özel timin takviye olarak gelmesinin ardından, öğrenciler üstleri aranarak Çevik Kuvvet otobüslerine bindirildi.

21 ODTÜ'LÜ GÖZALTINDA

TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü'ndeki Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda (BTYK) yapılan toplantı sırasında, bina önünde protesto gösterisinde bulunan ODTÜ'lü 21 öğrenci, gözaltına alındı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan toplantı sırasında, bina önünde toplanan ve okullarının salonuna alınmadıkları gerekçesiyle Ak Parti aleyhine sloganlar atan öğrencilere çevik kuvvet ekipleri müdahale etti. Müdahale sonucunda, Güvenlik Şube ekipleri, ODTÜ öğrencisi 21 kişiyi gözaltına aldı. Taşkınlık yapan yaklaşık 80 öğrenci de kampüs dışına çıkarıldı.

TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsündeki BTYK'nın 22. toplantısına; Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra çok sayıda bakan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, rektörler, bakanlık müsteşarları ve ilgili kurum yöneticileri katılıyor.

TOPLANTIYA KİMLER KATILIYOR

TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsündeki BTYK'nin 22. toplantısına Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, rektörler, bakanlık müsteşarları ve ilgili kurum yöneticileri katıldı.

HOCALARINDAN PROTESTOCU ÖĞRENCİLERE DESTEK

Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim elemanları ve idari personeli, yaptıkları ortak basın açıklamasında, fakültede yaşanan yumurta atma ve protesto olaylarının ardından öğrencilerin kategorik olarak şiddet yanlısı, eylemlerin şiddet eylemi olarak takdim edilmesi ve buna dayanılarak cezalandırılmaları girişimlerinin kabul edilemez olduğunu bildirdi.

Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mekteb-i Mülkiye) öğretim elemanları ve idari personeli, ortak yazılı bir açıklama yaparak, fakültede yaşanan ''yumurta atma ve protesto'' olayına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Açıklamada, öğrencilerin 8 Aralık 2010 tarihinde düzenlediği bir etkinlikte ana muhalefet partisi CHP Genel Sekreteri Prof. Dr. Süheyl Batum ile AK Parti Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu'ya karşı protestoda bulundukları anımsatıldı.

''Hak verilsin verilmesin, nedenleri kolayca anlaşılabilecek bir protesto gerçekleştirilmiştir'' denilen açıklamada, ''Bu ve benzeri olaylarda, öğrencilerimizin kategorik olarak şiddet yanlısı kabul edilemeyeceğini baştan beyan ederiz. Öğrencilerimizin protestolarının şiddetli bir biçimde cereyan etmesinin altındaki temel nedenlerden en başta geleni, üniversite öğrencilerinin bir muarız olarak kabul edilmemesi olduğunu düşünüyoruz'' ifadesi kullanıldı.

Konuşma, eleştiri ve demokratik eylem haklarını kullananların polis baskısı ve şiddet, şiddete dayalı araçlarla engellendiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Bu çerçevede, öğrencilerimizin eylemlerinin protesto yöntemleri ve araçları üzerinden, bağlamlarından, siyasal konjonktürden, tarafların konumlarından koparılarak tek başına şiddet eylemi olarak takdim edilmesi ve buna dayanılarak cezalandırma girişimleri kabul edilemez. Bu bağlamda, hükümetin, öğrencilere uygulanan baskı ve şiddeti ortadan kaldırmasının, sağlıklı bir tartışma ortamının yeniden yaratılması için gerekli bir ilk adım olduğunu düşünüyoruz
Öğrencilerimizin protesto etkinliği, inanılmaz bir biçimde terörle ya da çeşitli karanlık odakların faaliyetleriyle ilişkilendirilerek kriminalize edilmeye ve bunun üzerinden öğrencilere yönelik soruşturmalar haklı çıkarılmaya çalışılmaktadır. Aynı bağlamda kimi yayın organları tarafından öğrencilerimizin isim isim teşhir edilerek niteliği belirsiz odaklara hedef gösterilmesi, öğrencilerimizin öğrenim hak ve özgürlükleri bir yana, can güvenlikleri açısından büyük bir endişe kaynağıdır.

Gerek yaşanan üzücü olayların medyada sunumu, gerek Sayın Burhan Kuzu'nun beyanları ve nihayet, 12.12.2010 tarihli SBF Dekanı Prof. Dr. Celal Göle'nin açıklamaları göstermektedir ki protestoya uğradığı için özgürlüklerinin engellendiğini ve mağdur edildiğini ileri sürerek, fakültemize karşı adeta bir linç kampanyasına öncülük eden Sayın Burhan Kuzu, olayların öncesinde, olaylar sırasında ve sonrasındaki tutumuyla ve açıklamalarıyla olayın mağduru durumunda değil, aksine olayın parçasıdır.''

Açıklamada, ayrıca Burhan Kuzu'nun, Fakülte Dekanı Prof. Dr. Celal Göle ve Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ'u istifaya çağırmasının hiçbir şekilde kabul edilemez olduğu belirtildi.

Açıklamayı, aralarında Prof. Dr. Çağrı Erhan, Prof. Dr. Ruşen Keleş, Prof. Dr. Serpil Sencer ve Prof. Dr. Ahmet Makal'ın da bulunduğu 110 öğretim elemanı imzaladı. 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —