İnsanı Yasat Ki Devlet Yasasın
Nezir Karayün’ün hazırlayıp sunduğu Hürbakış programın konuğu olan, Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 No’lu Şube Başkanı İbrahim Ender Aktan, sahada çalışmaları ve geçtiğimiz kasım ayında yapılan sınav ve promosyonlarla ilgili soruları cevapladı.
Adom Medya bünyesinde Yayın hayatını sürdüren Start TV de yayınlanan Gazeteci Nezir Karayün’ün hazırlayıp sunduğu Hürbakış Programının konuğu olan, Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 No’lu Şube Başkanı İbrahim Ender Aktan, İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın, Sendikacılığı iki temel üzerinde oturtuyoruz. Birincisi Allah’ın rızası, ikincisi üyenin duasıyla, Türk Eğitim-Sen olarak davet ettiğimiz her eğitimci arkadaşımızı bu çatının altına iyi gün dostu değil, kötü günde yol arkadaşı olmaya davet ediyoruz. Neden diye sorarsanız, bir Sendikanın esas görevi bürokratik, kamusal anlamda hayatın çeşitli mertebelerine oluşabilecek sıkıntılarda Eğitim çalışanların amasız, fakatsız, lakin siz, yanında olma iddiamızdır. Bu iddianın da yerine getirilmesinin de ana temeli, sürekli sahada olup, üyelerimizle bir arada olarak eğitim çalışanlarının nefes alıp verdiği, acısını tatlısı paylaştığı, okul kurumunun öğretmenler odasında bire bir ziyaretler ederek sahadan kopuk olmadan ziyaretlerde bulunuyoruz.
“Baş Öğretmen, Uzman Öğretmen”
Bilindiği gibi Öğretmenlik Meslek Kanunu bundan dört yıl önce sayın Cumhurbaşkanının küllüye de gerçekleştirdiği 2023 Eğitim Vizyon Programında dile getirilmişti. Türk Eğitim Sen olarak o tarihten kanunun çıkarıldığı 4 Şubat 2022 tarihine kadar başta Genel Başkanımız Talip GEYLAN olmak üzere tüm teşkilatlarımız bu kanununa ciddiyetle eğilmiş, nasıl bir kanun beklentimiz olduğunu muhataplarına iletmiştir. Kanun çıkmadan önce 8 Aralık 2022 tarihinde Genel Başkanımızın talimatıyla Türkiye’nin her yerinde eş zamanlı alan eylemleri gerçekleştirerek: “Kariyer Basamakları Sınavla Belirlenemez!” diyerek kanun yapıcıya mesajımızı ve görüşümüzü net bir şekilde dile getirmiş olduk. Kanun çıkarıldıktan sonra sınavın öğretmen camiasına bir faydası olmadığını, aksine toplum nazarında bir itibar kaybına neden olacağını da ifade ettik. Mayıs 2022 itibari ile de sınavın iptali başta olmak üzere Danıştay’a belli başlı maddelerin yürütülmesinin durdurulması ve iptali için dava açtık. Kasım ayının ikinci haftasına kadar ise alan eylemlerimize Türkiye’nin her yerinde devam ederek “Sınava Hayır!” dedik!
“Eylemsel ve Söylemsel Tavır”
Ancak üzülerek bu süreçte gördük ki 4 yıldır kanunun çıkacağını bilerek, sınav maddesinin öğretmenlere dayatılacağı gerçeğini sezinleyerek tabiri caiz ise kulağının üstüne yatarak suya sabuna dokunmayan bazı yapılar sınava günler kanunun elenip, elek duvara asıldıktan sonra bu sınava ses çıkarıp, eylemsel ve söylemsel tavır geliştirmiş, popülist bir yaklaşımla tribünlere oynayarak kolay bir sendikacılık yolunu tercih ederek zahmetsiz rahmet ümidi ile Türk Eğitim-Sen’e saldırmıştır! Bizler sendikamız olarak sınavın varlığını görüp bu konuyu hep önemsedik ve sınav esaslı değil hizmet süresine dayalı bir uygulamanın hayata geçirilmesi için son dakikaya kadar çaba sarf ettik!
“Eşitlenmiş Bir Öğretmen Maaşı”
Asgari ücret görüşmeleri hali hazırda devam ediyor. Öğretmenin aralık ayında aldığı güncel para sekiz bin beş yüz altı liradır. Asgari ücretle eşitlenmiş bir öğretmen maaşı vardır. Yüzde on sekizlik bir iyileştirme, hiçbir yaraya derman olmayacak, sembolik bir rakamdan öteye geçemeyecektir. Sayın genel başkanımız özellikle son zamanlarda bütün mesaisini bu konuya harcamaktadır. Genel Başkanımız Sn. Talip Geylan’ın mücadelesinin ana ekseni bu ülkede yoksulluk sınırı altında maaş alan tek bir eğitim çalışanının kalmaması yönündedir. Benim beklentim ve talebim ise şöyledir ki; biliyorsunuz önümüz seçim sureci, Sayın Cumhurbaşkanının devletin işini yapan memurun yüzünü güldüreceği, cebini dolduracağı, seyyanen zammın, artı refah payının da eklendiği, gelir vergisinin de %15 sabitlendiğini dile getirmesidir. Ocak ayı maaşı itibari ile hiçbir eğitim çalışanının yoksulluk sınırı altında kalmadığı, enflasyona gerçek manada ezdirilmediği net bir ücretlendirmeyi bekliyoruz.
“Durmadan Beklemeden Sahadayız”
Promosyonlar hakkında da açıklama yapan sayın Aktan; Bölgemizde gerçekleştirilecek promosyon görüşmelerini ve anlaşmalarını eğitim çalışanı arkadaşlarımızın tamamı için takip edip, önemsiyoruz. Çünkü bahsettiğimiz mali şartlar altımda bu promosyon ücretleri eğitim çalışanını az da rahatlata bilir. Tabi ki rakamlar istediğimiz şekilde masaya getirilip, imza altına alınır ise, ancak ilk görüşmelerde üzülerek gördük ki promosyon görüşmelerine katılan bankalar eğitim çalışanlarının beklentilerinden çok uzak bir tutum sergiliyorlar. Çok komik ve bizi tatmin etmen rakamlarla karşımıza geliyorlar. Türk Eğitim Sen olarak bizde bankaların bu tavrına karşı faaliyet bölgemizde bulunan ilçelerimizde banka önünde eylem yapma kararı aldık. Banka yetkililerine buradan bir kez daha seslenerek şunu diyorum: Eğitim çalışanları sizlerin çantasında keklik gibi gördüğünüz sermayeniz değildir! Promosyon rakamları gerçekçi bir yaklaşımla belirlenmeli ve eğitim çalışanı tüm arkadaşlarımızı tatmin etmelidir!
İbrahim Ender Aktan Kimdir?
İbrahim Ender Aktan; Esenyurt’a 2008 yılında gelerek görevine öğretmen olarak başlayıp ilerleyen süreçte, idareci, okul müdürü gibi görevlerini özveriyle yerine getirmeye gayret göstermiş ve 2018 yılından itibaren halihazırda Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 Nolu şube Başkanlığı görevini de başarı ile yerine getirmeye devam etmektedir.