Keşan Sebze Bakkal ve Manavlar Odası Başkan Vekili Mustafa Çakır, 2024 yılının esnaf açısından zorlu bir yıl olduğunu belirterek, zam fırtınalarının ve emekli maaşı zammının hayal kırıklığı yarattığını söyledi.
Erdoğan DEMİR (Edirne İGFA) -
Çakır, yaptığı açıklamada, "2024 yılı, esnafın penceresinden baktığımızda, zam fırtınaları devam ediyor. İğneden ipliğe gelen zamlar, esnafın sermayesini ve müşterisinin kaybını önleyemiyor. Nasıl ayakta kalacağının çaresizliğini yaşıyor. Bir cambazın ipte durduğu gibi, hayatın ipine sarılıyor" dedi.
Esnafın beklentilerinin büyük olduğunu vurgulayan Çakır, "Hal yasası, parakende yasası, AVM'lerin çalışma saatleri, zincir marketlerin haftanın bir gün kapalı olması, nüfus yoğunluğuna göre izin verilmesi, her sokakta esnafın yanında olmaması, kriterlerle şehrin dışında olması, şehir içinde bir sürü şube adı altında apartman altlarına izin verilmemesi, eşitsizlik ve kuralsızlık ticaretin yaşandığı için esnafın çaresiz kaldığını hep görüyoruz. Çıkacak yasayı hala bu yılda bekliyoruz" diye konuştu.
Emekli maaşı zammıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çakır, "Hayal kırıklığımız emekli maaşlarımızda başladı. Emekli maaşlarına yüzde 5 ek zam beklentileri karşılayamadı. Yapılan bu zam hayal kırıklığı yaşattı. Gece gündüz demeden çalışan bağkurlu esnafımız, en uzun prim sayısını öderken, en düşük emekli maaşına takdir edildi. Esnaflarımızda aynı enflasyonu yaşıyor, belki de diğerlerinden daha ağır hissediyor. Bu düzenleme çok ağır oldu" ifadelerini kullandı.
Emekli maaş zamları arasında ayrım yapılmasının eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu vurgulayan Çakır, "Memur emeklisi, ayrı bağkur emeklisi ayrı mı bu enflasyonu yaşıyor, başka bir yerde mi yaşıyorlar! Asgari ücretin 17 bin lira olduğu bir yerde en düşük emekli aylığının 10 bin liraya çıkarılması uygun mudur. Esnaf emeklisi insanca yaşamak istiyor, maaşının asgari ücret seviyesine çekilmesini istiyor" dedi.
Esnafın yıllardır biriktirdiği parayı devlete borç verdiğini hatırlatan Çakır, "Esnaf maaşının her ay dörtte birinden biriktirdiği parayı tam 35 yıl, 60 yaşına geldiğinde, rahat bir yaşam görsün diye devletine borç veriyor. Devletinin kasasına koyduğu bu parayı, bana yetecek şekilde, geri alıp bir gün emekli olacağım diye çalışır, ömrünün geri kalanını rahat yaşayayım diye hayal eder. Sağlık sigortam var der, özel de geçer diye hep düşünür, geriye kalan yaşamındaki mutluluğunu. Şimdi soruyoruz esnafımızın bu hayali gerçekleşti mi?" diye sordu.