Küresel dünyanın en büyük gereksinimlerinden olan ortak dil paylaşımı, her yıl binlerce öğrenciyi yurt dışında farklı amaçlarla dil eğitimi almaya itiyor. Gerek iş, gerek akademik kaygılar, gerekse kişinin kendini geliştirmek adına tercih ettiği dil eğitimi, dünyanın farklı noktalarında alınabiliyor. Dil eğitiminde tercih edilen ülkelerin başında ise İrlanda geliyor. Yurt dışı dil eğitimi süreci hakkında İrlanda’da yaşayan Yunus Çetinkaya, Herkes Duysun’a açıklamalarda bulundu.
Gülsüm YILDIRIM - Herkes Duysun / BURSA (İGFA) - Başvuru sürecinde öncelikle bütçenin ve isteklerin belirlenmiş olması gerektiğini dile getiren Yunus Çetinkaya, “Amaç, en doğru seçimlerin yapılmasını ve hedeflenen dil veya akademik eğitim programlarından maksimum verim almayı sağlamaktır. Bu süreçte, finansal durumunuzun yeterliliğini kanıtlayan belgenin olması önemlidir çünkü başvuru sürecinde altı aylık hesap özeti gerekmektedir. Aynı zamanda adli sicil kaydının temiz olması, iş yerlerinden alınan referans mektupları ve daha önce eğitim görülen yerlerin de belgelenmiş olması mühimdir. İstenen belgenin açık ve net olması gerekiyor, bunu niyet mektubuyla gerçekleştirmek mümkün. Şartlara uygun olduğunuz sürece kabul alınabilir.” şeklinde konuştu.
“YURT DIŞI EĞİTİMİ ALMADAN ÖNCE UZMAN BİR DANIŞMANDAN DESTEK ALINMALI”
Yurt dışında eğitim kararı alındıktan sonraki ilk aşamanın hangi alanda, hangi seviyede ve hangi şehirde/ülkede eğitim alınacağına karar verilmesi olduğunu vurgulayan Çetinkaya, “Alınacak olan eğitime karar verirken mutlaka öğrencinin kariyer hedeflerine, yeteneklerine ve bütçesine en uygun alternatiflerin belirlenmesi ve buna göre tercihin yapılması gerekir. Yurt dışında eğitim almaya karar veren bir öğrencinin mutlaka uzman bir danışman eşliğinde tüm süreçlerini yürütmesi önemlidir. Danışmanlık şirketleri okul ücretinin üzerine herhangi bir fiyat eklemesi yapmaz, aksine web sitesinde görülen fiyatlara yönelik ek indirimler sunar. Danışmanlık şirketini seçerken size sunulan tekliflerde sadece toplam fiyata değil, nelerin fiyata dahil olduğuna da dikkat etmeniz gerekir. Aynı zamanda sizin yerinize birçok evrak işlerini halledip süreci profesyonelce yürütmektedirler.” dedi.
“YAŞAM MASRAFLARININ EN BÜYÜK KALEMİ: KONAKLAMA”
İrlanda’nın yabancı dil eğitimi için tercih edilmesinin en önemli sebebinin yasal çalışma izni vemesi olduğunu belirten Çetinkaya, “Haftalık en fazla 20 saatlik çalışma hakkına sahip olan öğrenciler yarı zamanlı olarak çalışabiliyorlar. Tüm bunların yanında yaşam masrafları sizin beklentinize göre değişir. Konaklamanın oldukça zor olduğu İrlanda’da, kalacağınız ilk evi size dil okulu belirlemektedir. Burada önemli olan, gitmeden önce evin konumunu araştırıp, bilgi sahibi olmanızdır. Beslenme, gıda gibi ihtiyaçların giderilmesi, kazanca göre düşük maliyetlerdir. Örnek vermek gerekirse, asgari ücretin 1500 euro olduğu yerde, yaklaşık 300-350 eurosu ile besin ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Eğitim sürecinde çalışma koşulları ülkeden ülkeye değişim gösteriyor. İrlanda da ise 8 ay boyunca da haftalık 20 saat çalışma izniniz bulunuyor çünkü bazı öğrenciler birkaç işte birden çalışmak istiyor. Bu durum işsizliğe sebebiyet verdiğinden dolayı, devlet sizden daha az çalışmanızı bekliyor. Hemen hemen bütün kurumlarda da bu koşula uyuluyor. Eğer stamp-2 vizesine sahipseniz yılın 4 ayı, 40 saat çalışma izni veriliyor. Bu süre de 15 Aralık- 15 Ocak ve haziran, temmuz, ağustos aylarını kapsamaktadır. Fazla çalışma saatinin olduğu durumlarda cezai işlem ile karşı karşıya kalınabilir.” ifadelerini kullandı.
“ANA DİLİNİZDEN UZAK DURUN”
Profesyonel bir şekilde dil öğrenmek için belirli bir süre olmadığına, dil öğrenmenin kişinin kendisini ne kadar geliştirebildiğine ve öğrenme seviyesine göre değişiklik gösterdiğine değinen Çetinkaya, “Bu tamamen ne kadar İngilizce konuşulan ortamlarda bulunduğunuzla ilgili bir durum. Mesela bazı insanlar 10 ay boyunca kendini hiçbir şekilde geliştiremezken bazıları ise daha kısa sürede hızlı bir gelişim gösterip, akıcı bir şekilde İngilizce konuşabiliyorlar. Burada önemli olan noktalardan biri, kendi dilinizde olabildiğinde uzak durmaktır. Bu durum sizin hızlı öğrenmenizi destekleyecektir. Eğer iletişim konusunda kendinize güveniniz varsa 8-10 ay içerisinde dil gelişiminizde büyük bir fark olduğunu görebilirsiniz. Bu süreçte yabancı dizi izleyerek veya günlük konuşmada alıştırmalar yaparak dil öğrenimini verimli ve keyifli hale getirebilirsiniz.” dedi.