Yirmi yıl sonra tekrar HÜRBAKIŞ’IN sayfaları arasında ve okuyucuları ile karşı karşıyayım. İnşaat kalfalığından bölgesel basın imparatorluğuna gelmek her babayiğidin harcı değildir. Burada Nezir KARAYÜN kardeşimi işaret etmeden geçemeyeceğim. 15 yıldan fazla bir zamandır tanıdığım, çocuklarına ebeveyn olduğum, kendisine kanaat önderliği yaptığım bu güzel aileyi takdir ve tebrik etmemek mümkün değil.
Benim işlediğim konular gereği azmi, güçlükler karşısında direnmeyi, hedefe ulaşmak için hiçbir zorluktan kaçmamayı, yıkmak için uğraşanlara karşı gösterdikleri metaneti ve özellikle birbirlerine bağlılığını “Aidiyet Duygusu” diye nitelendirdiğimiz bu örneği en güzel şekilde gösteren bir aile. Baba ve Anneyi mi, yetiştirdikleri çocukları mı tebrik ve takdir etmek lazım? Bunun değerlendirmesini siz sevgili okuyucularıma bırakıyorum.
Yazıma “İŞTE BÖYLE” diye başladım. Geriye baktığımızda masallarda olduğu gibi bir arpa boyu yol gitmişiz ama gelecek hayatı da önümüze almışız.
Pek çok kimse “ADOM” Ajansın ne anlam ifade ettiğini bilmez. Bu kelime babalarının çocuklarına verdiği ömür boyu boyunlarında taşıyacakları bir liyakattir. Dört çocuğunun isminin baş harflerinden oluşmuş Ahmet -Duygu-Oğuzhan-Mustafa = ADOM
Bütün ailenin bana gösterdiği ilgi, sevgi ve saygıya da değinmeden geçemeyeceğim. Nezir Hoca çoğu yerde beni ailenin dedesi olarak takdim eder, açıkçası bu da bana gurur verir. Gelenek ve göreneklerimizde dede olmanın anlamı manevi değerler bakımından çok büyüktür. Allah herkese dedelik makamını nasip etsin.
Bu haftanın ayrı bir özelliği de var. 2013 -2014 Eğitim Yılının başlaması. Sevgili öğrencilere, değerli velilerimize ve saygıdeğer öğretmenlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Sevginin eksik olmayacağı bir eğitim yılı dileğimle…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.