5.03.2012 14:33:30

Mahmut Ağar

Sevgili okurlarım;
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının statlarda kutlanmasının kaldırılmasıyla ilgili karara tepkiler çığ gibi büyüyor. Ulusal bayramlarımızın kutlanmasıyla ilgili genelge aslında açık! Statlardan kaldırılması öngörüsü var! Başkent kutlaması ise olanca görkemiyle yine de kutlanacak! Buna rağmen muhalefet olma bilincimiz alınan karara farklı bakış açıları getirtilerek hükümet topa tutuluyor!
 Türklerin yüzyıllar süren tarihi kahramanlıkları o kadar çoktur ki her gün bayram yapsanız binlerce gün tutar. Türkler zaferlerini tabii ki coşkuyla gururla kutlayacak! Biz düğünlerimizi bile 40 gün 40 gece abartılarıyla kutlayan bir toplumuz!19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı da hak ettiği şekilde kutlanmalı; ama nasıl? Protokol esaslarına göre önce resmi devlet kuruluşları siyasi temsilciler muhtarlıklar sivil toplum örgütleri Atatürk heykelinin önüne çelenkler koyacaklar sonra stada geçilecek; protokol zorunlu götürülen öğrencilerin ve oraya katılan çok az sayıda halkın bayramını kutlayacak; sonra dağılacak! İşte bir kutlama şovu! Bunu da aylar öncesinden hazırlıklar yapacaksınız öğrencileri zorla dersten alacaksınız aileler sırf bu yüzden rapor alma girişimlerinde bulunacak gönüllü olarak gitmeyen mazeret uyduran okul öğretmenlerinden müdürlerine kadar bu törene iştirak etmeyecek sonra bayramlarımız ortadan kaldırılıyor diye feryat edeceksiniz öyle mi?
Dikkat ederseniz milli bayramlar sadece öğrenciler tarafından kutlanmak zorunda bıraktırılıyor!Oysa 19 Mayıs ve diğer özel günler hepimizin bayramı!Gerçekten hükümeti kutlamak gerek!Eğer bu yazıma da tepkiyle değil de anlayarak okuma zahmetinde bulunanlar mutlaka hak vereceklerdir!Bu milletin aslında her günü bayram!Eskiden sığır şölen yuğ adı verilen ilkel törenler vardı!Sevinçlerini yada ağıtlarını bu özel günlerde yaparlardı!Ama hep birlikte herkesle yaşanırdı bu coşkular!Ya şimdi !!!Protokol konuşmacıları bile eline yüzüne bulaştırarak kekeleyerek sadece övünmeyi esas alan klişe sözlerle bayram kutluyorlar!Oysa Atatürk çağdaş kriterlerde Türk devletinin uygar uluslarla eş seviyede olmasını ya da geçmesini istemiştir!
Bugün üreten değil, tüketen bir nesille karşı karşıyayız! Bayram coşkusunu yaşatmalı ben de istiyorum; fakat bunları STK’da, okullar da, askerde, hastanelerde evlerde her yerde o gün anımsanmalı ve anlamına uygun spor etkinleri düzenlenmeli başarılar ödüllendirilmeli nesilden nesil’e unutturulmayacak canlı kaynaklardan veya medya üzerinden toplum bilinçlendirilmeli bayramı bayram gibi kutlamalı! Bugüne kadar kuru trampet gürültüleriyle bugünün küçüğü yarının büyüğü diye yetiştirdiğimiz nesil Türkiye’yi dış borçlara mahkûm etmiş iç sorunları çözememiş akademik gelişme gösterememiş işsizlik önlenememiş siyasi kirlilik artmış geleceğe öz güvenle bakamayan potansiyel enerjileri umutsuzluğa dönüştürülmüş gençlik fırtınası esiyor! Hani kaygısız gülen gençlik? Hani modern Türkiye’nin refah düzeyi? Hani sanayi hamleleri. Hani sağlık garantisi hani kardeş türküleri? Soruyorum hani? Bayram kutlayacağız tabii.. O kadar mutluyuz ki yüzyılların gevşetici zihniyetiyle rutin her yıl öldürüp ağlattığınız Atatürkümün bana emanetlerini borazanlarla kutlama yarışmasına girmişsiniz! Artık bırakın bu klasik 3. Dünya ülkelerinin Afrika tamtamlarını yaşatmayı da bana siz gelecekten haber verin? Ülkem nereye koşuyor? Ülkemde neler oluyor? Dış siyasette ne durumdayız? Uygar uluslarla aramızdaki fark kapatılabildi mi? Sağlık sektöründen ekonomiye kadar her şeye çözüm bulunabildi mi? Emekliler dünya turuna çıkabiliyorlar mı yoksa köşe başlarında su mu satıyorlar?
   Gerçekten ilerici görüşe Atatürkçü düşünceye sahibim diyenleri anlayamıyorum! Atatürk benim Atatürk içimde gönlümde beynimde damarlarımda. Ben onun bana verdiği emaneti kanımın son damlasına kadar korumaya yeminliyim! Ama sizler gibi Atatürk rozetini yakama asıp 19 Mayıs statlarda olduğu yıllar da bile çoğunuzun iştirak etmediği o stada gençlik ruhunu keşke milli maç galibiyetleriyle olimpiyat meşaleleriyle dünyaya tanıtım çalışması yapsaydık! İşte Türkiye ve geleceği diyebilseydik! Her 10 Kasımlarda ağlamak yerine Atatürk devrimleriyle yönetilen birçok ülke görebilseydik! Örnek ülke olabilseydik.
 Bence tüm okul yöneticileri tüm milli ve dini bayramları okullarında en etkili şekilde ses getirecek etkinliklerle kutlasınlar. Spor temsilcileri müsabakalarla günün anlam ve önemini kavratacak temsili maçlar yapsınlar! Fabrikalar o güne özel amblem ya da üretim çalışması yapsınlar! Hastaneler o gün Atatürk adına ücretsiz muayene yapsınlar! AVM’ler olabildiğince bayraklarla etkinliklerle şarkılarla desteklesinler. İşte bayram böyle kutlanır. Diğer şekillerdeki bayram kutlamaları eziyetten başka işe yaramıyor. Gerçekten bu olumlu adım için hükümeti kutluyorum.  

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.