20 Yılda Bir Enflasyon Vurgunu Yaşıyoruz
Ben 73 yaşındayım. Geçmişi tahlil edebilecek bir yaştayım. Ülkemizde yer 20 yılda bir enflasyon vurgunu yaşanıyor. İktidar hangi parti olursa olsun bu hiç farketmiyor. İktidarlar saltanatlarını sürdürebilmek için halkı enflasyon canavarı aracılığı ile eziyorlar.
1970 li yıllarda Süleyman Demirel, Nihat Erim, Bülent Ecevit dönemlerinde aynı senaryo oynandı. Daha sonra Kenan Evren, Turgut Özal, Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz dönemlerinde de aynı senaryo oynandı. 2000 li yıllara gelindiğinde rakamlar milyonlarla trilyonlarla ifade edilmeye başlanmıştı.
Enflasyondan bıkan, hastane kuyruklarında izdiham yaşayan halk bir kurtarıcı olarak kasım 2002 tarihinde Akparti'yi tek başına iktidar yaptı.
Akparti iktidarı ilk 5 yıl gözle görülür iyileştirmeler yaptı. Paranın sonundan 6 sıfırı birden attı. Kuruş ve liralar kullanılmaya başlandı. 1 milyon lira 1 yeni türk lirasına indirgendi. Hastanelerdeki kuyrukları yok etti. Enflasyon ve döviz kuru dizginlendi. Ekonomi kontrol altına alındı. Bunun sonucunda birinci dönem sonunda Akparti yine tek başına iktidarda kalmayı başardı.
Ancak ikinci dönem özelleştirme adı altında her şey satılıp savurulmaya, yap işlet devret modeliyle yollar köprüler yapılmaya başlandı. Tek adam yönetiminin devreye girmeye başlamasıyla Akpartiyi kuran ekibin çinde yer alan ve ekonomiyi yöneten ekipte bulunanlar partiden kopmaya başladılar.
2015 yılından sonra "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" denen sistemin devreye girmesiyle ülkeyi halkın seçtiği milletvekilleri yerine Cumhurbaşkanının atadığı ve hiçbir soumluluğu olmayan kabine üyeleri tarafından yönetilmeye başlandı. Sık sık bakanlar değişmeye başladı. Ancak Enflasyon artışı, döviz artışı ve başta petrol olmak üzere fıyat artışlarının önüne bir türlü geçilemedi. Yine tekrar başa dönüldü. Tek çare yine paranın sonundan en az dört sıfır atmaya gelindi.
Asgari ücretli, memur ve emeklinin maaşlarının alım gücü eridi. 2002 yılında bir emekli aldığı maaşla 14 tane çeyrek altın alabilirken bu gün 3 çeyrek altın seviyesine geriledi. Mazot, gübre ve zirai ilaçlardaki akıl almaz fiyat artışları yüzünden köylü tarlasını süremez ve ekemez hale geldi. Bu gidişle bir kıtlık dönemi bizleri bekliyor.
Allah bizleri korusun.