MUHSİNİ RUHU ARARKEN, SATILMIŞLARA SELAM OLA..!
Gün geçmiyor ki siyasetçiler olan güven, itimat sarılmasın.
Dün ağız dolusu birilerine höykürenler bugün onların değirmenine şu taşır olmuş.
Belki de hep taşımış da bizim haberimiz olmamış.
Çok siyasetçi tanıdık.
Hayal kırıklığından öteye gidemeyen, dava dediklerini bir çırpıda satan satıcılar tanıdık.
Bunların birçoğunun örneği yakın hem de çok yakın tarihte gözlerimizin önünde canlanıyor.
Sureti haktan görünüp şeytana odun taşıyan pespayeler.
Sizlere güvenen.
Sizlerin arkasından giden.
Sizlere umut bağlayıp göz yaşı akıtan insanlara da mı yazık değil?
Ne imiş bu siyaset.
Ne tatlı imiş sizin makam ve mansıp sevginiz.
Ne kadar çok parayı seviyormuşsunuz.
Sizin dava dediğiniz Allah aşkına kesenizi doldurmadan ibaretmiş bre pespayeler.
Bre onursuz zerzevatlar.
Şimdilerde rahmetli şehit lider Muhsin Yazıcıoğlunu rahmetle minnetle özlemle bir kez daha anıyorum.
O soğuk Ankara gecelerinde kombileri yakacak para bulamayıp soğukta kabanı ile oturan onur abidesi bakıyorum.
Bir de şimdi dava arkadaşımız diyen zerzevata.
Siz Muhsin başkanın yere attığı tırnağının ucu olamazsınız.
Siz Muhsin ismini ağzınızı yıkayıp alabilirsiniz.
Kimi oğlu için...
Kimi para için...
Kimi makam için...
Kimi de beş kuruşluk menfaat için sattılar davalarını.
Yine bir hikaye anlatayım.
Zamanında Süleyman Demirel’e karşı cenahtan bir milletvekili sürekli meclis oturumlarda ağza alınmayacak derece nahoş üsluplarla saldırıp duruyormuş.
Başına açıklamalarında Demirel’in ne zürriyetsizliğinden ne haysiyetsizliğine kadar dem vurup dururmuş.
Demirel o meşhur vekil transferleri zamanında bu vekili de transfer edivermiş.
Çevresindeki danışmanları, bürokratları sormuşlar?
Bu adam düne kadar size ağza alınmayacak laflar etti.
Size her türlü hakareti yaptı.
Nasıl olurda bu vekili partimize transfer ederseniz.
Demirel’in cevabı tarihe geçecek niteliktedir.
“İyi ya şimdi bize değil, karşıya küfreder.”
Durum işte böyle.
Bu satırların üstüne çok söylemek icap eder diye düşünüyorum.
Son dönemlere baktığınızda bu acı gerçekle karşılaşılan siyasi o kadar fazla ki.
İnsanların siyasete bakış açısı değişti.
Milletvekili sevisyes8nde olan satışlar.
Para karşılığı, makam karşılığı transferler artık genel başkan düzeyinde oluyor.
Şaşırmamak lazım.
##
30 yıllık bir öğretmenin paylaşımı
Meslek bana şunu öğretti: Odasını toplayan çocuk hayatını da toparlıyor, marketten alışveriş yapan çocuk, ilerde kendisi için doğru seçim yapmayı öğreniyor, bağımsız dolmuşa binen çocuk, il dışına gidince her yolculuğun sonunda bir durak var deyip, barınma ve kalmayı öğreniyor.
Hayatı boyunca onu taşıyacak tek dört teker aracın anne ve babasın da olmadığını öğreniyor, korkmuyor...
Yanlışı yüzüne uygun dille söylenen çocuk,
Hatasını ört pas etmek için yalan dolan bahane üretmiyor, hata benim diyebiliyor.
Bulaşık makinesi boşaltan çocuk beynini de boşaltmayı becerebiliyor. Babasının nasıl para kazandığını gören çocuk, kendisi için ayrılan bütçeye saygı duymayı
Öğreniyor. Aç kalınca istediği yemeği vermezseniz, her zaman istediği yiyecek ile tokluk olmayacağını öğreniyor.
Çocuklar için akademik destek veremeyebilirsiniz ama
Sorumluluk vermek, ileride alacağınız doğru bir yatırımdır.