2.10.2013 14:28:24

Oğuz Gülay

Çocuklu ailelerde en çok duyduğumuz cümledir. Elbette anne – baba çocuğuna güvenecek, ona güvendiğini gösterecek, benlik kazanmasına – kimlik kazanmasına öncülük edecek ve destek verecek, ama kontrolü de elinden bırakmayacak. Çocuğa hissettirmeden onu izleyecek ve denetleyecek. Bu takip ve denetleme elbette polisiye ve devlet denetlemesi tarzında olmayacak. 


Çocuk disiplin altında tutulacak, bazı ailelere disiplin dediğim zaman biz sıkmıyoruz çocuk şahsiyetli olsun gibi ve benzeri cevaplar alıyorum. Benim, ailede çocukta disiplin dediğim, onu hayata hazırlayan, yaşamla ve kendisiyle barışık olmasını sağlayan, kendisi ile, yakın çevresi ile, toplumla uyum içinde olmasını gerektiren disiplinden bahsediyorum. Çocukta disiplini temin edebilmek için “ kararlı olmamız, tutarlı olmamız ve süreklilik kazandırmamız” lazımdır. Çocuğun hayata bağlılığı, yaşamı sevmesi, kendine gelecek için iyi hayaller kurması gerekmektedir. Bu da; kendine saygıyla, çevresindekilere saygıyla, sorumluluk duygusunu geliştirmesiyle mümkün olmaktadır.

Gelelim başlığa; “ Benim Çocuğum Yapmaz” düşüncesi ile, çocuğu hiçbir disiplin ve uyarı ile denetime tabi tutmazsak göreceğimiz sonucu söylemek istemiyorum. Yirmi- yirmibeş yıl evvel gazete – radyo ve televizyonlarda uyuşturucu ile ilgili polisiye haberlerde 200 gram esrar, yarım kilo işlenmemiş kenevir, üç-beş bin tane uyuşturucu hap yakalandığı ve yakalananların adalete teslim edildiği yazılır, dinlenir ve seyredilirdi. Bu gün gördüğümüz ise, yazılı ve görsel basında aktarılanlar; 8 ton uyuşturucu, milyonlarca adet hap, her operasyonda kilolarca ( 800 kg -400 kg -1,5 ton gibi) bunlardan yakalanıyor.

Sevgili okurlar, bu yakalananlar. Peki, yakalanamayanlar ne oluyor? Yorum sizin.

Ticarete ve ekonomide bir kural vardır, satılabilen kadar stok yapılır. Hiçbir ticaret erbabı satamayacağı kadar mal ve ürünü stok etmez. Demek ki bu yakalananlar, yakalanmamış olsaydı satılacaktı. Yani tüketicisi ve alıcısı var. Her zaman da olacak demektir. Son yapılan gözlemler ve araştırmalar bunu kullananların ortaöğrenim seviyesindeki çocuklara kadar indiğidir. Burada anne ve babaları korkutmak niyetinde değilim. Ama önemle ve çok önemle    u ya rı yo rum.

“Benim çocuğum yapmaz” düşüncesinden yola çıkarak, hapishanelerde neden bu kadar mahkûm var? Hastanelerde bu konu ile ilgili neden bu kadar insan var? Bu elle tutulup gözle görülenler. Milyonlarca tedaviye gitmeyen kişi var.

Bu günkü konumuz uyuşturucu idi. “ Benim Çocuğum Yapmaz” için birkaç örnek. Karısı ve çocuğunu öldürmeye teşebbüs eden, hatta öldüren. Ailesine ve çevresine şiddet uygulayan, para çalan, dolandırıcılık yapan, sahtecilik yapan, gasp yapan, adam öldüren, küçük çocuklara cinsel tacizde bulunanlar. Bu saydığım suçları yapanların anne – babaları yok mu?  Bunlar da “Benim Çocuğum Yapmaz” diye düşünenlerdendi.

Yetiştirirken dikkat ve özen göstermeli. Çok fazla duygusallık göstermemiz görmemiz gerekenleri görmeye engel olur. Anne ve babalar kıyamıyoruz diyorlar, fakat başkaları çok feci kıyıyor ve tamir edilemiyor.

Annelerin – babaların ve herkesin önemle özen göstermesi dileğimle…

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.